
Hollanda’da faaliyet gösteren Kuşaktan Kuşağa Vakfı, 5 Mayıs tarihinde bir ilke imza atarak Türk Dil Bayramı’nı yurt dışında ilk kez kutlayan kuruluş oldu. Hollanda’da yaşayan Türk toplumu için düzenlenen bu anlamlı etkinlik, yoğun katılımla gerçekleşti. Salonun tamamen dolduğu kutlamalarda, katılımcılar büyük bir ilgiyle ve coşku içinde dolu dolu geçen programı takip etti.
Yaklaşık üç saat süren etkinlikte dilin, kültürel aidiyetin ve kuşaklar arası bağların önemine dikkat çekildi. Farklı sunum ve gösterilerle izleyenlere hem düşündürücü hem de keyifli anlar yaşatıldı.
Davette, Denk Partisi Türk kökenli milletvekili Doğukan Ergin, çok sayıda STK yöneticisi ve başkanı ile salonu dolduran vatandaşlarımız hazır bulundular.
Etkinlik Kuşaktan Kuşağa Vakfı’nın Tanıtım Videosuyla Başladı
Program, Kuşaktan Kuşağa Vakfı’nı tanıtan etkileyici bir video gösterimiyle başladı. Ardından sahneye çıkan sunucu Deniz Sezer, programın akışını aktararak misafirleri selamladı. İstiklal Marşı’nın hep bir ağızdan okunmasıyla duygusal anlar yaşandı.
Ardından kürsüde yankılanan şu sözler dikkat çekti:
“Bugün burada; birlik ve beraberlik için, aidiyeti, sevgiyi ve kültürü yaşatmak için bir aradayız. Türk Dil Bayramı, 1960’lı yıllardan bu yana Karaman’da kutlanıyor. Ve bugün, Kuşaktan Kuşağa Vakfı bir ilke imza atarak bu coşkuyu Hollanda’da da yaşattı. Evet, bu bir davet. Evet, bu bir başlangıç!”
Bu duygu yüklü açılış konuşmasının ardından, çocuklara Türkçeyi aktarmak adına akademik çalışmaların başlatılacağı da müjdelendi.
Kuşaktan Kuşağa Vakfı Başkanı Fehmi Uzun, katılımcılara hoş geldiniz diyerek Türk dilinin önemini vurguladı ve bu konuya çok daha önce eğilmemiz gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden Canlı Bağlantı: Yalçın Topçu’dan Destek Mesajı
Etkinliğe damga vuran anlardan biri, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu’nun Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden gerçekleştirdiği canlı bağlantı oldu. Hollanda’daki Türk toplumu ile dijital ortamda buluşan Topçu, Türkçenin gücüne ve değerine vurgu yaparak organizasyona katkı sunan herkese teşekkür etti:“Türkçemiz bir duygu, düşünce ve felsefe dilidir. Kuşaktan Kuşağa Vakfı’nı ve Başkan Fehmi Uzun’u bu anlamlı girişimlerinden ötürü kutluyorum.”Kardeşlerim; Gurbette yaşayan,orada doğup büyüyen sizler,yaşadığınız ülkenin dilini öğrenmenizin yanı sıra,ana dilinizi de en iyi şekilde öğrenmeniz ve konuşmanız şarttır.Çünkü; kendi ana dilinizi iyi bilmeniz,başka bir dili daha kolay öğrenmenize temel teşkil eder ve çok dilli bir insan olmanıza da katkı sağlar.Malumdur ki,çok dil bilen bir insan,her toplumda ve her çağda kabul görmüş ve hayatın içinde hep bir adım önde olmuştur.Biz;”Bir dil bilen bir insan, iki dil bilen iki insan.” sözünün sahibi olan büyük bir milletiz,bu nedenle de öncelikle kendi kadim ana dilimizi iyi bilmemiz ve iyi konuşmamız,sonra da öğrenebildiğimiz kadar diğer dilleri öğrenmemiz gerekir. Davetiyenizde de belirtmiş olduğunuz gibi,13 Mayıs 1277 de Karamanoğlu Mehmet Bey’in fermanı ile Türkçe’nin resmi dil olarak kabul edilişinin ve Büyük Atatürk’ün emri ve bizzat katılımıyla 26 Eylül 1932 yapılan Birinci Türk Dili Kurultayının ilk günü olan 26 Eylül’ün “Dil Bayramı” olarak kabul edilmesinin yıldönümlerini bu vesile yürekten kutluyorum.Karamanoğlu Mehmet Bey ve Büyük Atatürk başta olmak üzere Türkçemizin dünya dili olmasına katkısı olan,tüm dilcilerimizi,
Topçu, Macar Türkolog Vambery ve ABD’li akademisyen Prof. David Cuthell’in Türkçeyle ilgili övgü dolu sözlerini de paylaşarak konuşmasını tamamladı.
Karaman’dan Hollanda’ya Gönül Köprüsü
Etkinliğe özel bir mesaj da Türk Dil Bayramı’nın doğduğu şehir olan Karaman’ın Belediye Başkanı Savaş Kalaycı’dan geldi. Kalaycı, Avrupa’daki Türklerin anadiline sahip çıkmasının önemine vurgu yaparak şu mesajı paylaştı:
“Anadilini yaşatan toplumlar, köklerine sıkı sıkıya bağlı kalır. Hollanda’da düzenlenen bu anlamlı etkinliği gönülden kutluyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Kıymetli Avrupalı Türk kardeşlerim,
Dil, bir milletin ruhudur; geçmişten geleceğe uzanan en güçlü bağdır. Türkçemiz, yüzyıllar boyunca sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda kültürümüzün, değerlerimizin ve kimliğimizin taşıyıcısı olmuştur. Bu anlamlı günde, Hollanda’da Kuşaktan Kuşağa Vakfı öncülüğünde düzenlenen Türk Dil Bayramı etkinlikleri vesilesiyle, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkçeye olan bağlılığını görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Özellikle Hollanda’da doğup büyüyen gençlerimizin anadilimize sahip çıkmaları, kültürel kimliklerini unutmadan büyümeleri hepimiz için büyük bir gurur kaynağıdır. Anadilini yaşatan toplumlar, köklerine sıkı sıkıya bağlı kalır ve geleceğe daha güçlü adımlarla yürür.
Bu vesileyle, Anavatanınızdan uzakta ama ona olan hasretle kutladağınız Türk Dil Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor; etkinlikte emeği geçen tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyor, Hollanda’daki tüm vatandsşlarımıza sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Allaha Emanet Olun.
…
Skeçler, Videolar, Danslar ve Türkülerle Zengin Program
Etkinliğin ilerleyen saatlerinde Yavuz Nufel tarafından hazırlanan sokak röportajları büyük ilgi gördü. Türkçenin günlük hayattaki kullanımına dair farkındalık yaratmak amacıyla hazırlanan bu kısa videolarda, kimi gençlerin evlerinde Türkçe konuşmaları sayesinde anadillerini düzgün kullandıkları görülürken, bazı ailelerde yalnızca Hollandaca konuşulmasının iletişim problemlerine yol açtığı çarpıcı biçimde aktarıldı.
Regenboog Sanat Merkezi tarafından sahnelenen skeçte ise yıllarca yurt dışında yaşayan bir dede ve torunu arasındaki dil bariyeri dramatik ve etkileyici bir biçimde işlendi. Bu sahne, izleyicilerden büyük alkış aldı.
Azerbaycan Rüzgârı Esti
Programın en renkli bölümlerinden biri de Azerbaycan Niderland Odlar Yurdu dans grubunun gösterisi oldu. Azerbaycan’a özgü ezgiler ve geleneksel danslar salonu coşturdu. Konser bölümüyle de adeta bir müzik ziyafeti yaşandı.
Yavuz Nufel ve Semih Arıkan’dan Unutulmaz Anlar
Şair ve yazar Yavuz Nufel, sunduğu gündem analizleriyle hem düşündürdü hem güldürdü. Ardından Semih Arıkan Müzik Okulu’ndan genç yetenekler sahneye çıkarak Türk halk müziğinin sevilen eserlerini başarıyla icra etti. Davetliler, gençlerin performansını ayakta alkışladı.
“Bir Başkadır Benim Memleketim” ile Final
Program, emeği geçenlerin sahneye davet edilmesiyle sona erdi. Hollanda Türk toplumu, ellerinde ay-yıldızlı bayraklarla hep bir ağızdan “Bir Başkadır Benim Memleketim” şarkısını söyledi. Salonda oluşan birlik ve coşku havası, bu özel günün hafızalara kazınan en anlamlı anlarından biri oldu.
Kuşaktan Kuşağa Vakfı, bu önemli adımıyla yalnızca bir etkinlik düzenlemekle kalmadı; aynı zamanda Avrupa’daki Türk topluluklarına dil, kültür ve kimlik temelinde güçlü bir mesaj verdi: “Türkçe yaşasın, kültürümüz kuşaktan kuşağa aktarılsın!”




