Hollanda’da sekiz camiye “kan lekeli” tehdit mektupları gönderildi. Rotterdam Ayasofya Camii’ne de gönderilen tehdit mektupları Müslüman toplumda derin endişe uyandırdı. Müslümanlar güvenlik önlemlerinin artırılmasını talep ederken, IGMG Genel Sekreteri Ali Mete bu saldırıların münferit değil, siyasette ve medyada körüklenen nefretin sonucu olduğunu vurguladı.
Hollanda’nın farklı şehirlerindeki sekiz camiye, üzerinde kan lekelerini andıran kırmızı izler bulunan tehdit mektupları gönderildi. Rotterdam Ayasofya Camii, Mevlana Camii, Kocatepe Camii, Essalam Camii, Lahey Mescid-i Aksa, Eindhoven Fatih ve Al Fourqan Camileri ile Arnhem’deki Türkiyem Camii aynı içerikli tehditlerle karşılaştı. Essalam Camii’ne ise ayrıca “Avrupa’da İslam’ın son günü” yazılı bir DVD ulaştı.
Ali Mete: “Bu Tehditler Münferit Değil, Siyaset ve Medyanın Körüklediği Önyargı Ürünü”
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, yapılan saldırıları sert sözlerle kınadı ve yetkililerden kınamaların ötesine geçerek caydırı önlemler aınmasını istedi. Mete şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa’nın merkezinde camilerimiz hedef alınıyor. İfade özgürlüğü bahanesiyle meşrulaştırılan İslamofobik nefret, artık doğrudan güvenliğimizi tehdit ediyor. Bu saldırılar münferit değil; siyasette ve medyada yıllardır körüklenen önyargıların ürünü. Bugün camilere yönelen tehditler, yarın Müslümanların gündelik hayatına yansıyan şiddet olarak karşımıza çıkacaktır. Yetkililerden beklentimiz sadece kınama değil, caydırıcı adımlar atılmasıdır.”
Endişeli Müslüm Toplum Güvenlik Talep Ediyor
Tehdit mektuplarını alan cami temsilcileri, olayın ciddi bir güvenlik açığı doğurduğunu dile getirdi. Essalam Camii Başkanı Mohamedi Elharch, “Artık camilerimizi herkese açık tutup tutamayacağımızı sorguluyoruz. Ama camilerimizi kapalı mekânlara dönüştürmek bizim inancımıza da aykırıdır” diyerek yaşanan ikileme dikkat çekti.
Müslümanlara Sürekli Saldırılıyor
Hollanda İslam Vakfı, 2015 yılından bu yana yaklaşık 300 İslam karşıtı saldırıyı kayıt altına aldı. Bunlar arasında tehdit mektupları, duvar yazıları, camilere yönelik kundaklama girişimleri ve vandalizm eylemleri yer alıyor. Vakıf temsilcileri, siyasetteki popülist söylemlerin bu saldırıları beslediğini vurguladı.
“Camilerimiz Barışın Mekânı Olmaya Devam Edecek”
IGMG Genel Sekreteri Ali Mete, açıklamasında son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Biz Müslümanlar, korku ve nefretin toplumu esir almasına izin vermeyeceğiz. Camilerimiz barışın, kardeşliğin ve dayanışmanın mekânları olarak kalmaya devam edecek. Herkesi nefrete karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz.”
Saldırıların yaşandığı günlerde, Fransa’nın Paris çevresindeki 9 caminin önüne domuz kafalarının bırakılması da dikkat çekti. Müslüman toplum, Avrupa’da İslamofobinin giderek kurumsallaştığını ve nefretin normalleştiğini dile getiriyor.
Camiahaber