Rijswijk belediye meclisi, 11 Ekim 2022 Salı günü Rijswijk’in yeni belediye başkanı olarak Huri Şahin’i aday gösterdi. Huri Şahin, şu anda demokrasi merkezi olan Lokaal Vakfı’nın direktörlüğünü yapmakta.

Huri Şahin, etrafında ve kamuoyunda, hoş, sıcak bir kişilik, ulaşılabilir, insan ve sadık olarak tanınıyor.

Ayrıca Huri, bağlantı kurma yeteneğine sahip ve başkalarına çok fazla alan ve fırsat veren biri olarak biliniyor. Huri Şahin, Rijswijk’e yeni bir yüz kazandıran, şehirde ve ötesinde bağlantılar sağlayabilen güçlü ve deneyimli bir yöneticidir. Otoriteyi doğal ve hoş bir şekilde yayan ve yenilik getiren, Rijswijk için net bir motivasyona sahip olan Huri Şahin ideal bir belediye başkanı olabilir.

Huri Şahin kimdir?

Huri Şahin 47 yaşında. Deventer’de doğdu, Zoetermeer’de yaşıyor. Siyasi kariyerine 2002 yılında Zoetermeer’de meclis üyesi olarak başladı ve 2014-2018 yılları arasında Güney Hollanda Eyaleti’nde milletvekili olarak aktif olarak görev yaptı. Direktörlük ve diğer çeşitli idari faaliyetlerinin yanı sıra, şu anda Kamu Yönetimi Konseyi üyesidir.

Atama

Taç atamasını mümkün kılmak için, adaylık İçişleri ve Krallık İlişkileri Bakanına sunuluyor. Atama ancak Kral Kraliyet Kararnamesi’ni imzaladıktan sonra kesinleşiyor. Belediye meclisi, Huri Şahin’in 12 Aralık 2022’de resmen yemin edebileceğini ve Rijswijk belediye başkanı olarak atanabileceğini öngörüyor.

DM

….

Aşağıdaki söyleşi, seçimlerde aday olan Huri Şahin ile 2015 yılında Eyalet seçimleri öncesi yapılmıştır. Bir hafıza yenilemesi olarak paylaşıyoruz…

Güney Hollanda Eyaleti GroenLinks adayı Huri Şahin: Oy vermeseniz, sizin için karar verme hakkını bir başkasına vermiş olursunuz”

“Vermediğiniz her oy, ırkçı partinin hanesine kaydedilir”

“Yönlendirilen, yönetilen değil, yöneten ve yönlendiren konuma gelmeliyiz”

“Sahip olduğumuz kapasitenin değerini bilelim ve artık bu ülkenin bir parçası olduğumuzu kabul edelim”

Hollanda yeni bir seçim atmosferine girdi. 18 Mart’ta Eyalet seçimleri yapılacak. Bölgesel ekonominin kalbi olan Eyalet Meclisi, Senato üyelerini seçen mekanizma olduğu için de ayrı bir öneme haiz.

18 Mart’ta yapılacak olan seçim öncesi siyasetin nabzını tutalım ve bu konuda hayli deneyimli olan bir siyasetçiyi ve aynı zamanda GL liste başı adayı Huri Şahin’i dinleyelim istedik. Kararlı, ilkeli, aydın, hizmet sevdalısı bir siyasetçi Huri şahin. “ İlkelerinden ödün verdiği için partisini hizaya getirecek kadar kararlı. Huri Şahin ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik. İstifade edeceğinizi, ilgiyle okuyacağınızı  umuyoruz.

Kısaca Huri Şahin’i tanıyabilir miyiz?

Ben 1975 yılında, Deventer şehrinde dört çocuklu işçi bir ailenin üçüncü evlâdı olarak dünyaya geldim. Babam 1964 yılında Adana’dan Hollanda’ya işçi olarak gelmiş. Zoetermeer şehrinde ikamet ediyorum. Evliyim, iki erkek çocuk annesiyim.

Tahsil ve iş hayatınızdan söz eder misiniz biraz?

VWO eğitimini tamamladıktan sonra Groningen Üniversitesinde Hukuk Fakültesine başladım. Bir yıl Hukuk okuduktan sonra çalışma hayatına atılabilmek için Schoevers (özel eğitim) yönetici asistanı olarak eğitim gördüm. Bu eğitimin ardından çalışma hayatına başladım. Siyasete ilgim, Hollanda Danıştay Başkanı’nın özel sekreteri olduğum yıllarda başladı. Kendisi aynı zamanda Kraliçenin danışmanıydı ve kurulan kabinelerde önemli görevi vardı. Orada çalışabilmem için Devletin Güvenlik Birimi tarafından 3 ay süren bir araştırma yapılmıştı.

Şuan ProDemos adlı kurumda çalışıyorum. Daha önce Hollanda Belediyeler Birliğinde çalıştım. O dönemde, Türkiye’deki meclis üyeleri ve muhtarların eğitimi konusunda bir projede uzman olarak çalıştım. Siyaseti sevdiğim için şu anki işim (ProDemos) Demokrasi ve Hukuk Devleti Evi, benim için çok değerli. Proje yöneticisi olarak amacım, vatandaşlarımızı demokrasi ve hukuk devletinin işleyişi hakkında bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve aktif olmalarını sağlamak.

 Siyasete nasıl bulaştınız?

Hollanda siyasetinin tam kalbinde çalışmam (Den Haag-Binnenhof) benim siyasete olan ilgimin artmasında büyük etkisi oldu. O zamanlar PvdA (İsçi Partisi) üyesiydim ve 11 Eylül 2001 olaylarının etkileri hızla hissedilmeye başladığı dönemdi. Azınlıklara karşı hoşgörülü olarak tanınan Hollanda hızla bu özelliğini kaybediyordu. Kendim ne yapabilirim diye düşünmeye başladığımda yaşadığım Zoetermeer şehrinde belediye seçimlerine katılmaya karar verdim. 2002 yılında belediye meclis üyeliğine başladım. 2009 yılına kadar İsçi Partisi meclis üyesi olarak görev aldım.

PvdA’dan neden istifa ettiniz ve neden GL?

2009 yılında İsçi Partisinde grup başkanvekili olmama rağmen partiden istifa ettim. İsçi Partisi de giderek azınlık ve entegrasyon konusunda sağa doğru kaymaya başlamıştı. Parti yönetimi, entegrasyon hakkında parti programına geçen not düşmüştü. Ben de bu görüşü sert dille eleştiren bir yazı yazmıştım. “İlkelerinden bu denli kopan bir partide hizmet etmek istemiyorum” diye de istifamı sunmuştum.

Sizi kızdıran, partiden kopartan o cümle neydi?

“Yerliler, göçmenlerin varlığından dolayı kendilerini güvende hissetmiyorlar. Bu ülkenin gerçek kurucuları yerliler ve onların atalarıdır”  Bu da benim için  şu anlama geliyordu: Siz ne yapsanız da bu ülkenin tam vatandaşı olamazsınız ve buraya ait değilsiniz… Bugün de aynı söylemler dillendiriliyor.

Kısa bir düşünme ve araştırma döneminin ardından, fikir ve düşüncesine uygun olarak gördüğüm GroenLinks Partisine üye oldum. 2010 yılında belediye seçimlerine partimizin üyeleri tarafından liste başı olarak seçimlere katildim. 2012 yılında -10 yıl yerel siyasetten sonra- artık başka bir düzeyde siyaset yapmamın zamanı geldiğini hissettim ve yerel siyasete veda ettim. 2012 yılında erken genel seçimlerine milletvekili adayı olarak katıldım. O seçimler partimiz için maalesef iyi sonuçlanmadı. 18 Mart 2015 tarihinde yapılacak olan Eyalet Seçimlerine katılmaya karar verdim. Parti yönetimin görev verdiği komisyon tarafından liste başı olarak aday gösterildim. Benden başka iki kişi daha vardı liste başı olmak isteyen. Seçim düzenlendi ve bu seçimde üyeler tarafından liste başı olarak seçildim. Liste başı olmak hem çok onur verici bir durum hem de ciddi bir sorumluluk isteyen bir görev.

GL, Türkler arasında da bir umut olarak görülmeye başlanmıştı. Ama Türk kökenli seçmen partinize eskisi gibi sıcak yaklaşmıyor. Son zamanlarda partinizin eski özgürlükçü söylemlerinden geri adım attığını düşünüyor musunuz?

Benim yaptığım araştırmalar, görüşmelerden aldığım izlenim, yeni nesil GL Partisine çok ilgi gösteriyor. Özgürlükçü ve çeşitliliğe saygı bizim üç ilkemizden biridir. Diğer ilkelerimiz ‘yeşil’ ve ‘sosyal’ olmamızdır. 7 Mart kongresinde parti içerisinde benim de aktif olduğum ‘Kleurrijk Platform’ bu çeşitlilik konusuna parti içerisinde daha fazla yer vermemizi önerge olarak sundu ve bu, üyeler tarafından büyük bir çoğunluk tarafından kabul edildi. Son genel seçimlerde maalesef halk tercihini, büyük partilerden yana yaptı. Ama şimdi bu seçimin çok doğru olmadığını, özellikle PvdA Partisinin izlediği politikadan gördüler.

GL neden hak ettiği yere gelemiyor, derin devlet mi müsaade etmiyor, lider sıkıntısı mı var, parti programı mı engelliyor?

Partimizin programımız kesinlikle engel değil. Geriye dönüp baktığımızda GroenLinks’in planlarının diğer partiler tarafından da desteklendiğini, hatta bizim planlarımızın diğer partilerin de kendi programlarına dahil ettiğini de görebilirsiniz. Özellikle, sürdürülebilirlik istihdam ve çevreyi koruma konusunda bizi taklit ediyorlar. Ayrıca planlarımız gerçekçi. 2012 yılında partimizde bir lider değişikliği oldu. Çok sevilen ve sayılan liderimiz Femke Halsema parti liderliğini bırakıp, Jolande Sap görevi aldığında zor bir dönem yaşandı. 2012 yılındaki seçimlerden sonra tekrar düzelmeye başladık ve anket sonuçlarına göre seçmenin güvenini tekrar kazandığımızı görüyoruz. Şu anki liderimiz Bram van Ojik, çok iyi bir çizgide ve geçen yıl gazetecililer tarafından ödüllendirildi.

 Eyalet seçimleri seçmen için ne anlama geliyor?

Eyalet Meclisi, planlama, konut ve iş alanlarının imarı,  yol yapımı, toplu taşımacılık, bölgesel ekonomi gibi işlevi olan ve 55 üyesi (Güney Hollanda) bulunan bir yapıdır.  Eyalete seçilen üyeler, 26 Mayıs 2015 tarihinde Senato üyelerini seçecekler. Nüfusu fazla olan Eyaletlerin seçilmiş olan milletvekillerinin oyu nüfusu az olan Eyaletlere göre daha fazla önemli ve değerlidir.

 Sizi diğer adaylardan ve sizin partinizi diğer partilerden farklı kılan nedir?

Partimizi diğer partilerden farklı kılan üç önemli özelliği var. Birincisi, vizyon ve planlarımızı, sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli olarak düşünüyoruz. Çevreyi düşünmemiz de bu konuda güzel bir örnek. Gelecek nesiller için de kendimizi sorumlu hissediyoruz. Onlara yaşanılabilir bir dünya bırakmayı düşünüyoruz.

İkincisi, siyasetçi ve liderlerimizin mütevazi olmaları.

Üçüncüsü ise ve belki de en çok belirgin ve güzel olan farkımız, kadınların partimizde önemli oran ve mevkide yer edinmeleridir. Yerel siyasette araştırmalardan biliyorum GroenLinks Partisi, kadınların siyasete katılımlarını çok önemsiyor ve gerçekten de uyguluyor.

İleriye yönelik siyasi hedefleriniz nedir? Hangi pozisyonlarda görev almak istiyorsunuz?

Siyasette kariyer planı yapmak mümkün değildir. Ama tabii ki her zaman her alanda olduğu gibi hedefiniz olmalı. Benim şu anki hedefim GroenLinks Partisini halkımıza daha yakınlaştırmak, planlarımızı en iyi şekilde tanıtmak. 18 Mart’ta güzel bir seçim sonucu alabilmek ve halkımı Eyalet Milletvekili olarak en iyi şekilde temsil edebilmek. Ben vatandaşlara yakın olmak, onların içinde ve yanında siyaset yapmak istiyorum. Şu anki kampanya çalışmalarımızı da o şekilde yürütüyoruz.

Topluma yönelik sizin ve partinizin en önemli üç projesi nedir?

GroenLinks’in üç ana hedefi vardır…

Bir, daha fazla iş imkânı. Groenlinks, ekonomimizi gereksiz tasarruflarla batırmak yerine, daha fazla iş imkânı sağlayarak ve var olan iş imkânlarını orantılı olarak paylaştırarak, ekonomimizin gelişmesini sağlamayı amaçlıyor. GroenLinks, yenileyici ve sürdürebilir bir ekonomiye yatırım yapma taraftarıdır.

İşsizlik oranı çok yüksek, şu an işi olan insanlar, seneye de işlerinin olacağından emin değiller. Bazıları geçici işlerle kazancını sağlıyor. Rutte Kabinesi’nin uyguladığı tasarruf politikası krizi daha da arttırıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. İş güvencesi, kendine güvendir, gelir kaynağıdır ve geleceğe güvendir.

İki, herkesin hak ettiği sağlık hizmetini alabilmesi.

Hollanda’da sağlık sektöründe uygulanan gereksiz kurallar ve tasarruflar sebebiyle birçok insan zor duruma düşmüştür. İnsanlarımız, ihtiyaçları olan sağlık hizmetini kendileri seçebilmeli ve bakımlarını organize edebilmelidir. Bu gücü olmayanlar ise sağlık sistemine güvenebilmelidir. Şu anki kabine, en temel ihtiyaç olan sağlık sistemine gereksiz tasarruflarda bulunmaktadır. Güç, insanlardan alınıp büyük sigorta şirketlerine verilmektedir. En temel hak sayılan doktor ve ilacımızı bile kendimiz tercih edemiyoruz. Bu hiçbir zaman için GL’in tercihi ve yaptırımı olmayacaktır.

Üç, temiz enerjiye geçiş…

Hollanda enerji konusunda Avrupa’daki birçok ülkeden daha geride kalmıştır. GL’in bu konuda tavrı kesindir. Biz sadece temiz enerjiyi tercih ediyor ve temiz enerjiye yatırım yapılmasını istiyoruz. Hiçbir güvencesi olmayan “gaz, nükleer enerji, kömür ve kaya gazı”na kesinlikle ‘hayır’ diyoruz.

GL’in bu hedeflerinin yanı sıra, kesinlikle unutulmaması ve özellikle Hollanda’da yaşayan azınlıkların bilmesi gereken en önemli özelliği her türlü ayrımcılığa karşı olmasıdır.

GL, temel olarak Hollanda’da yaşayan herkesin eşit şartlara sahip olması gerektiğini savunan bir partidir. Rengin, doğduğun yerin, dinin, kültürün, cinsel tercihinin, kadın ya da erkek olmanın GL için önemi yoktur. İnsanları sınıflandırmadan değerlendiren, hakta ve hukukta farklılık olamayacağını savunan bir partidir.

Bu konuda partinizin meclise sunduğu bir önerge var sanırım…

Evet. Partimizin milletvekili Linda Voortman Hollanda’da yaşayan Türklerin haklarını korumak için önemli bir yasa teklifi sundu. Hollanda’da yaşayan Türkler, Türkiye-AB Ortaklık Anlaşması’ndan doğan birtakım hakları olduğu hâlde bu haklardan yararlanamıyorlar. Hollanda’daki Türklerin bu haklardan yararlanabilmesi için yıllarca yargı mücadelesi vermek zorunda bırakıldıklarını görüyoruz.

GroenLinks, Türklerin var olan haklarının kötüye götürülemeyeceğine hükmeden kural ile Türk vatandaşlarına diğer AB vatandaşlarından farklı muamele yapılamayacağına hükmeden maddeye uyulmasını istiyor. Bu yasa teklifi Türklerin bu anlaşmadan doğan haklarının yasallaşmasının, ülkede yaşayan Türklere hukukî güvence sağlanmasını hedefleniyor. Bu önerge mecliste oylanırken, partilerin maskeleri de düşecek, gerçek yüzleri ortaya çıkacaktır.

Partiniz ırkçı bir partiyle birlikte çalışırsa bu durumda ne yaparsınız?

Partimizin bu şekilde bir yanlışın yanında olacağını asla düşünmek istemem.

Ancak böyle bir durum olursa, yanlış bir politika izlediklerini, yanlış bir seçim yaptıklarını sonuna kadar anlatırım. Kendi fikirlerimi her yerde her şekilde savunmayı kendime bir görev bilirim.

Son siyasî gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Genel anlamda maalesef, siyasete ve siyasetçilere karşı bir güvensizlik oluştu. Halkın güvenini kazanmak kolay değil. Onun için yapacağınız planlarınızı doğru anlatmanız gerekiyor. Seçildikten sonra da halkla iç içe olmak siyasetçi için çok önemli. Dikkat çekici bir gelişmede, anket sonuçlarına baktığınızda en büyük partinin bile alabileceği sandalye sayısının en fazla 30 olduğu görülüyor. Koalisyon kurmanın çok zor olacağını gösteriyor. Bir diğer dikkatimi çeken gelişme, Türk kökenli seçmenin tepkisi. Şuan görüyoruz ki bir zamanlar özellikle Türklerin oy verdiği PvdA ilk fırsatta aldıkları oyları unutarak yabancı haklarını sınırlama konusunda VVD ile bir oldu. Gereksiz ve yanıltıcı araştırmalar -özellikle Türk kökenli gençler ve radikalizm hakkında- dikkatlerin Türkler üzerinde yoğunlaşmasını sağladı. Ülkede öyle bir gruplaşma oluştu ki, artık hepimiz birbirimizin yaptığından sorumlu hâle geldik.

Parti programınıza İslamofobia’ya karşı önlemler alınmasını ister misiniz ve bunun için ne yapılması gerekir?

Evet, çok isterim. Dün okuduğum bir yazıda polislerin ‘İslamofobi’ olarak adlandırdığımız olayları ayrı kaydetmediklerini öğrendim. Camilere ve Müslümanlara yapılan saldırılar mutlaka kaydedilmelidir. Yasal olmayan bu olayları şiddetle kınamak önemli ancak, bu saldırıyı yapanlar cezalandırmalıdır. Aynı zamanda önlem politikası da çok önemli. Kendini dışlanmış hisseden büyük bir genç nesil var. Onların topluma ve kendilerine daha faydalı olmalarını sağlamak için eğitime ve insanlar arası diyaloğu güçlendirilmeli ve Sivil Toplum Kuruluşları desteklenmelidir.

Son sözlerinizi ve mesajınızı alabilir miyiz?

Hollanda’da doğmuş, yetişmiş, eğitim görmüş, iş hayatına atılmış Türk toplumunu oluşturan bireyler olarak kendimize, Hollanda ve Avrupa, hatta dünya topluluğunda bir yer edinmek istiyorsak mutlaka siyasî bir oluşuma ya da her hangi bir Sivil Toplum Kuruluşu’na üye olmamız gerekiyor. Sadece yönlendirilen, yönetilen bir toplum değil, yöneten ve yönlendiren konumuna gelmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz kapasitenin değerini bilelim ve artık bu ülkenin bir parçası olduğumuzu kabul edelim.

Eyalet seçimleri genel secimler kadar önemlidir. 18 Mart’ta verilen oy iki kez verilmiş sayılır. Verdiğiniz oyla, Eyalet milletvekili belirlenir. Seçilen Eyalet Milletvekilleri de 26 Mayıs tarihinde yapılacak olan seçimle Senato üyelerini belirlerler. Her Eyalet Milletvekilinin oyu aynı değerde değildir. Nüfusu fazla olan Eyaletin milletvekilinin oyu daha önemlidir. Güney Hollanda Eyaleti, 3,5 milyonla en fazla nüfusa sahiptir. Bildiğiniz gibi Hollanda Parlamentosu iki meclisten oluşur:

Birinci Meclis, diğer adı Senato’dur, 75 üyeden oluşur. Senato, kanun tasarılarını onaylar ya da reddeder. Şu anki koalisyon hükûmeti Senato’da yeterli çoğunluğa sahip değil. Birlikte 30 üyeleri var, ve kanunların onaylanmasında ciddi zorluklar yaşıyorlar. Bu seçimler bu açıdan en az genel seçimler kadar önemlidir.

Oy vermek sadece bir vatandaşlık görevi değil, çok önemli demokratik bir haktır. Siz oy vermeseniz, sizin için karar verme hakkını bir başkasına vermiş olursunuz.  Vatandaşlarımız içerisinde yaşadıkları ülkeye sahip çaksınlar.

İnşallah 18 Mart 2015’te gerçekleşecek olan Eyalet seçimleri, halkımıza, partimize ve yaşadığımız bu ülkeye hayırlı olur.. İnşallah Allah bizi utandırmaz. Haber okuyucularına saygı ve sevgilerimi sunarım.

Söyleşi: Zeynel Abidin Kılıç Mart 2015