
Hollanda’da birlikte yaşadığımız bu güzel ülke, bizlere birçok imkân sunuyor. Ancak bu imkânların adil ve eşit şekilde herkese ulaşabilmesi için demokratik haklarımızı kullanmamız şart. Önümüzdeki genel seçimler, sadece siyasi partilerin yarıştığı bir süreç değil; aynı zamanda bizlerin sesini duyurabileceği, haklarımızı savunabilecek temsilcileri seçme fırsatıdır.
Son yıllarda siyasi iklimin ne kadar zorlayıcı ve dışlayıcı olabildiğini hep birlikte gördük.
Müslümanlar ve diğer azınlıklar olarak bu ortamda daha görünür, daha güçlü ve daha etkili olabilmek için sandıkta söz sahibi olmamız gerekiyor. Oy kullanmak, sadece bireysel bir tercih değil; toplum olarak geleceğimize sahip çıkmanın en temel yoludur.
Bu seçimde, camilerimize ve eğitim merkezlerimize engel çıkarmayan, aksine bu kurumları destekleyen siyasetçilere yönelmek, hem inanç özgürlüğümüz hem de çocuklarımızın eğitimi açısından büyük önem taşıyor. Toplumumuzun değerlerine saygı gösteren, birlikte yaşamı kolaylaştıran politikaları benimseyen adayları tercih etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.
“Şüphesiz Allah CC size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa Suresi, 58. Ayet) Bu ayet, hem birey olarak hem de toplum olarak adaletli ve ehil olanı tercih etmemizin ilahî bir emir olduğunu hatırlatır.
Şikâyet etmek yerine çözümün bir parçası olalım. Sandığa gidelim, sesimizi duyuralım.
Unutmayalım: Oyumuz, gücümüzdür!..
