2025 yılı, Schiedam şehri için tarihi bir yıl olma özelliği taşımaktadır. Bu yıl, Schiedam’ın kuruluşunun 750. yıl dönümü büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Ancak bu tarihi dönüm noktası, özellikle şehrin büyük bir Müslüman nüfusunun bulunduğu ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schiedam’da, beklenmedik bir eksiklikle gölgelenmiştir: Belediye Başkanı Harald Bergmann’ın bu önemli etkinlikte yer almamış olması.

Schiedam’daki 750. yıl etkinlikleri arasında, şehrin farklı dini ve kültürel gruplarını bir araya getiren “Schiedam Şehri Birlik ve Beraberlik İftarı” etkinliği önemli bir yer tutmuştur. Bu etkinlik, şehre olan bağlılıkları, kardeşlik ve hoşgörü anlayışını pekiştiren bir atmosfer yaratmıştır. Ancak, etkinlikte bir eksiklik hissedildi: Belediye Başkanı Bergmann, bu tarihi günde ne bir mesaj göndermiş ne de etkinlikte bir temsilci bulundurmuştur. Halka, özellikle de Müslüman topluluğa yönelik hiçbir açıklama yapılmamış olması, pek çok kişi tarafından rahatsızlıkla karşılanmıştır.

Hollanda şehir geleneğinde, Belediye Başkanları genellikle şehrin “babası” olarak görülür. Şehirdeki her birey, sorunlarını Belediye Başkanı’na iletebilir ve Başkan, şehri oluşturan tüm toplulukları eşit şekilde temsil etmekle yükümlüdür. Belediye Başkanı’nın halkıyla bu kadar önemli bir gününde yanlarında olmaması, akıllarda soru işaretleri bırakmaktadır: Harald Bergmann, Schiedam halkının mı, yoksa sadece kendi siyasi görüşlerinin mi Belediye Başkanı’dır? Eğer halkın Belediye Başkanı ise, her bireye eşit davranmak ve tüm topluluklarla ilgilenmek sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu yerine getiremiyorsa, o zaman görevinden istifa etmeli ve kendi siyasi görüşlerine hizmet etmekte daha serbest olmalıdır.

Bergmann’ın bu tutumu, aynı zamanda Schiedam’daki Müslüman topluluğun sessizliğini de yansıtıyor. Filistin’de çocukların katledildiği, yabancı düşmanlığının ve ırkçılığın artmakta olduğu bir dönemde, Schiedam’daki Müslümanların bu sorunlara karşı seslerini yükseltmemeleri de dikkat çekici. Bu durum, Belediye Başkanı’nın sıcak koltuğunda rahatça oturmasını sağlıyor olabilir, ancak toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeyen bir liderin halkla olan bağları giderek zayıflar.

Bu durumu birçok kişi sorgulamaktadır. Schiedam’daki bazı vatandaşlar, Bergmann’ın neden bu etkinliğe katılmadığını soruyorlar. Bu soruya verdiğim cevabı da sosyal medyada paylaşmıştım: “Sanırım Bergmann ata binmeyi çok seviyor, belki de at binmeye gitmiştir.” Bu esprili yaklaşım, aslında bir gerçeği yansıtmaktadır. Belediye Başkanı, halkının yanına gelmediği gibi, en azından bir özür mesajı ve iyi dileklerle etkinliği kutlayabilirdi.

Schiedam’da yaşayan Müslümanlar, bir araya geldiklerinde hep birlikte seslerini duyurmak için daha güçlü bir liderliğe ihtiyaç duymaktadırlar. Başkan Bergmann’ın bu liderliği sergileyememesi, toplumda önemli bir eksiklik yaratmaktadır. 750. yıl kutlamaları, bir arada olmanın, farklılıkları kucaklamanın ve geçmişin tarihini hatırlamanın ötesinde, şehirdeki tüm halk için eşitliği ve adaleti hatırlatan bir fırsat olmalıydı. Ancak, bu fırsat, Belediye Başkanı’nın katılımıyla tam anlamıyla değerlendirilememiştir.

Sonuç olarak, Belediye Başkanı Harald Bergmann’ın katılmadığı etkinlik, sadece bir eksiklik değil, aynı zamanda Schiedam’daki Müslüman topluluğunun, şehirdeki tüm toplulukların hakkettiği eşit temsil ve değer görme arzusunun bir yansımasıdır. Belediye Başkanı’nın görevini yerine getirirken daha dikkatli ve eşitlikçi bir tutum sergilemesi, tüm şehrin yararına olacaktır.

Ömer Atıf