Hollanda’da bu yıl 8’incisi düzenlenen Kırmızı Lale Film Festivali başladı. Yunus Emre Enstitüsü desteğiyle yapılan festival, 15 Ekim’e kadar sürecek.

Koronavirüs salgını sebebiyle yapılamayan çok sayıda organizasyon tek tek yapılmaya başlandı.

Hollanda’da 3 yıl koronavirüs arası veren Kırmızı Lale Film Festivali de onlardan biri. Amsterdam Yunus Emre Enstitüsünün desteğiyle düzenlenen festivalin açılışı Rotterdam kentinde yapıldı.

Festival açılışında proje danışmanlarından İhsan Temur ve Erol Sanburkan birer konuşma yaptılar.

İhsan Temur: “sevgi, göç, adalet, eşitlik, kardeşlik, barış temalı filmler yapmak, bunu seyirciyle buluşturmak bizi heyecanlandırıyor”

Festivalin program takvimini de paylaşan Temur konuşmasında şunlara değindi: “Değerli sinemaseverler, Saygıdeğer Basın Mensupları ve Çok Kıymetli Konuklar, 3 yıla yaklaşan uzunca bir aradan sonra Kırmızı Lale Film Festivali olarak yeniden sizlerin karşısında olmanın getirdiği heyecanla ve mutlulukla hepinizi en içten dileklerimizle selamlıyoruz. Sekizinci Kırmızı Lale Film Festivalinin açılış törenine hoş geldiniz efendim.

“Heyecanlıyız” dedim çünkü hemen hemen hayatın her alanında diyaloğun zorlaştığı, ortadan kalktığı, öfkenin, kutuplaşmanın, hatta savaşın, nükleer tehditlerin kol gezdiği bir dünyada sevgi, göç, adalet, eşitlik, kardeşlik, barış temalı filmler yapmak, bunu seyirciyle buluşturmak ve bu filmleri hep beraber gidip izlemek, aslında bir bakıma “ben diyalogdan yanayım” demektir, “ben sözden yanayım” demektir, “söz alıyorum, söze giriyorum” demektir. Onun için ortak teması insan olan, insana dokunmak olan bu filmlerin sizlerle buluşmasına aracı olmak bizler için gerçekten büyük bir heyecan kaynağı.

Yine heyecanlıyız çünkü arkamızda bıraktığımız uzun, yorucu, birbirimizden ayrı kaldığımız bir pandemi döneminden sonra sinema aşkının, sinema sevgisinin bizi yeniden buluşturduğu bir ortamda olmak, birbirimizi görmek, birbirimize dokunabilmek gerçekten heyecan veren bir durum.

Sevgili sinema dostları, işte bu heyecanla bu düşüncelerle yola çıkarak bu yıl, sahip olduğumuz çok kısıtlı maddî olanaklara rağmen yine de daha küçük ölçekte de olsa bir etkinlik yapalım, bir araya gelelim, biz bize olalım istedik.

Bu açılış törenini de öylesine sıcak bir ortamda gerçekleştirmek için sevgili Semih Arıkan’ı ve Veysel’i  davet ettik. Onlar da sağ olsunlar bizi kırmayıp geldiler. Bu akşam ağırlıklı olarak Yeşilçam müzikleri çalacaklar. Yeşilçam müzikleri dinleyeceğiz ve söyleyeceğiz. Hep beraber nostaljik bir gezi yapalım istiyoruz. Bu gezi esnasında da en başta 3 ay kadar önce kaybettiğimiz Yeşilçam’ın efsane ismi Cüneyt Arkın olmak üzere tüm sanatçılarımızı tabi ki yad edeceğiz.

Umarım hepinizi gönlünüzce ağırlamayı başarırız bu akşam.

Ben hemen çok daha fazla vaktinizi almadan kısa kısa Festivalle ilgili bilgiler vermek istiyorum.

Rotterdam’ın yanında Deventer ve Amsterdam olmak üzere 3 şehirde toplam 9 tane film gösterilecek. Sadan Hanım filminin yönetmeni Göksel Gülensoy bu yıl festival konuğumuz Türkiye’den. Rotterdam ve Amsterdam’da söyleşi yapacağız kendisiyle.

Ayrıca Leyla Hanım filminin yönetmeni İlke İşisağ ve Sabırsızlık Zamanı filminin yönetmeni Aydın Orak ile online söyleşilerimiz olacak, deyip Rotterdam programına dikkatinizi çekmek istiyorum.

Yarın bir etkinliğimiz yok Rotterdam’da fakat pazar günü  Şeyh Bedrettin ve Sabırsızlık Zamanı olmak üzere Klooster binasında (Afrikaanderplein Rotterdam-Zuid) 2 tane film gösterimi olacak.

Ve yine aynı binada Perşembe günü ayın 13 ünde saat 13:00 de (yani 13, 13 aklınızda kalsın) Sadan Hanım filmi gösterilecek. Sadan Hanım Alzheimer hastalığının son evrelerinde olan, yaşlı bir kadının hikayesini anlatıyor. Artık çağımızın hastalıklarından sayılan Alzheimer için biz de Mozaik Zorg&Advies, DSB Derneği ve SOL Welzijn kurumlarıyla beraber ayın 13 ünde özel bir gün düzenledik. Filmin yönetmeni Göksel Gülensoy da salonda bulunacak ve ayrıca Hollanda Alzheimer Derneği’nden bir uzman da sunum yapacak ve izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.

Gelelim bu akşamın açılış filmine. Leyla Hanım, Türkiye’nin halkın oylarıyla seçilerek göreve gelen ilk kadın belediye başkanı olan, İzmit Belediye Başkanı Leyla Atakan’ın hayatını konu alıyor. Film dokümanter  drama türünde yapılmış bir film ve Türkiye’nin siyasi tarihi açısından da önemli bir kilometre taşını beyaz perdeye taşıyor. Erkek egemen toplumda kadının toplumsal hayat içerisinde hak ettiği yeri alma mücadelesi açısından ve Cumhuriyet’in kadınlara sağladığı hak ve kazanımlar açısından da çok değerli bir yapıt.

Ve biz bu filmi kadın haklarının çiğnendiği ve  maalesef kadına karşı şiddetin hâlâ gündemde olduğu günümüzde festivalimizin açılış filmi olarak özellikle seçtik. Beğeneceğinizden eminim.”

Erol Sanburkan: “Bir toplumun varlığı, kültür,  sanat ve edebiyata verdiği değer ile orantılıdır”

Festival açılış programına katılımın beklentinin altında olmasından duyduğu üzüntüyü paylaşarak konuşmasına başlayan proje danışmanı Erol Sanburkan şunları dile getirdi: “Bizler yaptığımız bu kültürel ve sanatsal etkinlikle yerli ve diğer halklar arasında bir köprü oluşturmaya, birbirimizi daha yakından tanımaya çalışıyoruz. Niyetimiz halis. Herhangi bir siyasi partinin, bir grubun, düşüncenin uzantısı, sözcüsü değiliz. Toplumumuzun kültürel alandaki zenginliğinin bilincinde olan ve bu zenginliği herkesle paylaşmaya çalışan bir gönüllü ekibiz. Sanat ve kültürel alanda var olan boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. Bir toplumun varlığı, kültür,  sanat ve edebiyata verdiği değer ile orantılıdır. Bana ne dersek, bu toplumda varlığımızdan bahsedemeyiz. O yüzde siz sanat ve sinemaseverlere büyük görevler düşüyor. Bu tür organizasyonların desteklenmesi ve duyurulması ve yoğun bir katılımla takip edilmesi için var gücümüzle çalışmak gerekiyor.”

Konuşmaların ardından film gösterim salonuna geçildi. Açılışta, Türkiye’nin seçilmiş ilk kadın belediye başkanı Leyla Atakan’ın hayatını anlatan “Leyla Hanım” filmi gösterildi.

Filmin yönetmeni İlke İşisağ ve Görüntü Yönetmeni Görkem Taş da festivale çevrim içi katılarak seyircilerin sorularını yanıtladı.

15 Ekim’e kadar sürecek festival kapsamında Rotterdam, Amsterdam ve Deventer kentlerinde 9 Türk filmi gösterilecek.

DM

FİLMLER…

PROGRAMLAR…

…