Hollanda’nın Utrecht kentinde, Türkiye Cumhuriyeti Amsterdam Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen anlamlı bir etkinlikle, Çanakkale Zaferi’nin 110. yılı ve İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılı büyük bir coşkuyla anıldı. HDV Utrecht Ulu Camii’nde gerçekleştirilen programa, Türk toplumunun yoğun ilgisi dikkat çekti.

Bu yıl Ramazan ayının manevi atmosferinde gerçekleşen anma programı, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin mihenk taşlarını hatırlatırken, şehitlerimize duyulan minnetin ve birlik ruhunun en güçlü şekilde hissedildiği bir buluşma oldu.

Tarihî Mücadelenin ve Kahramanlık Destanlarının Anlamı Vurgulandı

Program, İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle şehitlerimize dualar edildi. Bir öğrencinin İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını coşkuyla okuması salonda duygu dolu anlar yaşattı.

T.C. Amsterdam Başkonsolosu, yaptığı konuşmada Çanakkale Zaferi’nin Türk milletinin kahramanlık ve azminin zirveye ulaştığı bir destan olduğunu vurgulayarak, savaşın sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda insani yönüyle de tarihe geçtiğini anlattı. Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“110 yıl önce Çanakkale’de verilen kahramanca mücadeleyle Türk milleti tarihin akışı üzerinde bir kez daha belirleyici rol üstlenmiştir. Çanakkale, yüce Türk milletinin Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahramanlık ve fedakarlıklarının doruk noktasına ulaştığı bir prestij ve azmin mücadelesidir.

Bu savaş yalnızca askeri taktiklerle değil, aynı zamanda taraflar arasında yaşanan insani davranışlarla da tarihe geçmiştir. Savaşın acımasız koşullarına rağmen askerlerin birbirine gösterdiği saygı ve anlayış unutulmazdır. Türk askerleri, avantajlı konumlarına rağmen insanlığından taviz vermemiş ve düşman askerlerine merhametlerini esirgememiştir.”

Başkonsolos ayrıca, Çanakkale Muharebeleri sırasında Anzak askerleriyle Türk askerleri arasındaki insani anılardan örnekler vererek, Türk milletinin savaşta dahi merhameti ve vicdanıyla hareket ettiğinin altını çizdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında Anzak annelerine hitaben söylediği sözleri hatırlatarak, Türk milletinin barışçıl ve insancıl duruşunu vurguladı:

“Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy’un Mirası

Konuşmasında, İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılına da değinen Başkonsolos, Mehmet Akif Ersoy’un Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki rolünü ve eserlerinin önemini anlattı:

“İstiklal Marşı, sadece bir şiir değil, bir milletin var olma mücadelesinin manifestosudur. Mehmet Akif, bu marşı yazarken, milletinin acılarını, umutlarını ve inancını kelimelere dökmüştür. ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ diyerek, bağımsızlığın ne kadar kıymetli olduğunu vurgulamıştır.”

Başkonsolos, programın gerçekleşmesinde emeği geçen Hollanda Diyanet Vakfı’na, HDV Gençlik Kolları’na, Lahey Büyükelçiliği’nin Din Hizmetleri müşaviri Miyase Koyuncu-Kaya’ya ve müzisyen İlker Delener’e ve Başkonsolosluk personeline teşekkür etti.

Anma Programı Duygu Dolu Anlara Sahne Oldu

Program kapsamında HDV Gençlik Kolları Başkanı Tolga Çetinkaya ve Lahey Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Miyase Koyuncu Kaya da birer konuşma yaparak Çanakkale Zaferi’nin ve İstiklal Marşı’nın anlamına dair düşüncelerini paylaştılar.

Müzikal bir dokunuş olarak kahramanlık türküleri seslendirildi ve Çanakkale Zaferi’ni anlatan bir video gösterimi yapıldı. Özellikle gençlerin ilgisini çeken bu gösterim, tarihin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıdı.

Çanakkale Ruhu Yeni Nesillere Aktarılıyor

Başkonsolos, konuşmasını Çanakkale Zaferi’nin ve bağımsızlık mücadelesinin yeni nesillere aktarılmasının önemini vurgulayarak tamamladı:

“Nasıl ki Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar binlerce kilometre uzaktan gelip atalarının savaştığı yeri ziyaret ediyorsa, Türk milletinin her evladının, buradaki genç ve çocuklarımızın da Çanakkale’yi ziyaret etmesi, oradaki siperler arasında dolaşması ve atalarına bir Fatiha göndermesi önemli. Burada görev biz anne-babalara düşüyor. Gençlerimizi ve çocuklarımızı bu tarihi bilinçle yetiştirmeliyiz.”

İftar Programı ile Noktalanan Gece

Duygusal anların yaşandığı program, çiçek takdimiyle devam etti ve ezanın okunmasıyla iftar ikramı yapıldı. Katılımcılar, birlik ve beraberlik ruhunu bir kez daha hissederek bu anlamlı geceyi birlikte idrak etti.

Utrecht’te düzenlenen bu anma programı, Türk toplumunun milli ve manevi değerlerine sahip çıkmaya devam ettiğinin bir göstergesi oldu. Katılımcılar, etkinliğin düzenlenmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, benzer etkinliklerin gelecek yıllarda dadevam etmesi temennisinde bulundular.

Haber: Sedat TAPAN