
Gazze’de ateşkes ve uluslararası bir barış planı olmasına rağmen, Hollanda’nın İsrail’e uyguladığı yaptırımlar şimdilik yürürlükte kalacak. Bu, görevden ayrılan Başbakan Dick Schoof tarafından Perşembe günü seçimlerden önceki son parlamento tartışmasında dile getirildi.
Kaynak: David van Dam / de Volkskrant
Schoof, “Hollanda olarak attığımız tüm adımlarla ilgili tutumumuz değişmedi” dedi. “Tüm taraflara, İsrail ve Hamas’a baskı yapmaya devam etmek önemli.” Aksi takdirde, sonraki aşamalar başarılı olmayacaktır.
Uzun bir müzakere sürecinin hâlâ önümüzde olduğunu kabul eden Schoof, sürece dahil olan herkese minnettarlığını ifade etti ve ABD’nin öncü rolünün yanı sıra Katar, Türkiye ve Arap ülkelerinin de önemli katkılarını vurguladı.
“Daha sömürgeci olamaz”
Schoof, sol muhalefetin, özellikle Filistinlilerin sürece yeterince dahil olmamasına odaklanan şüpheciliğine karşı çıktı. Kati Piri’nin (GroenLinks-PvdA) Gazze’nin yeniden inşasıyla ilgili kararlarda Filistinlilerin “merkezi bir rol” oynayıp oynamayacağı sorusuna yanıt olarak Schoof, Filistin Yönetimi’nin “önemli bir rol” oynayacağını söyledi. Başbakan’ın itirazı üzerine Piri, “Daha sömürgeci olamaz” dedi.
Görevden ayrılan Başbakan, mevcut barış planı ile Riviera Planı (ABD Başkanı Donald Trump’ın bu yılın başlarında sunduğu plan, editör) arasındaki bağlantıyı, Sarah Dobbe’ye (SP) göre Trump’ın hâlâ uygulamak istediği “adil olmayan” bir bağlantı olarak nitelendirdi.
“Biz barış planını destekliyoruz, Riviera Planı’nı değil. Şu anda birinci aşamanın ortasındayız ve sorunların ortaya çıktığı nokta da burası.” Başbakan’a göre Hollanda da bir barış gücü planlamasında “yakından yer alıyor”. Gelecekteki barış gücünde katılımın öncelikle bölge ülkelerinin bir rolü olduğunu düşünüyor. “Avrupa ülkelerinin geniş çaplı konuşlandırılması bir seçenek değil.”
İsrail Tarafından İşkence
Filistinli mahkumların İsrail hapishanelerinde işkence gördüğüne dair belirtilerin ardından Parlamento, Hayvanlar Partisi’nin, İsrail’in BM İşkenceye Karşı Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine uymasını sağlamak için hükümetten hangi yasal adımların atılabileceğini araştırmasını talep eden önergesini destekledi.
VVD de Schoof’un, kabineye göre bu antlaşma kapsamında İsrail’e karşı herhangi bir yasal işlem yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle karşı çıktığı önergeyi kabul etti.