Venezuela’da muhalefet lideri Machado, 2025 Nobel Barış Ödülü’nü kazanmasının ardından İsrail’e verdiği açık destek ve Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetiyle kurduğu yakın ilişkiler nedeniyle uluslararası kamuoyunun gündeminde yer alıyor.

1967 doğumlu Maria Corina Machado, mühendislik eğitiminin ardından 2012’de kurduğu “Vente Venezuela” adlı liberal merkez-sağ partinin liderliğini üstlendi.

Uzun yıllar Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro yönetimine karşı muhalefetin ön saflarında yer alan Machado, “Batı ve ABD ile sıkı ilişkiler” temalarını öne çıkaran siyaset izliyor.

2014’de Maduro yönetimine karşı ülke çapındaki protestolar sırasında görevden alınarak kısa süreli hapis cezası verilen Machado, siyasi çizgisini İsrail’e destek sağlayarak belirlemesiyle tanınıyor.

Venezuela ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler, eski Devlet Başkanı Hugo Chavez’in 2009’da İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonrası İsrail büyükelçisini sınır dışı etmesiyle kesilmişti.

Machado, Maduro’yu devirmek için Netanyahu’dan destek istedi

Medyada yer alan iddialara göre Machado, 2018’de Netanyahu’dan Venezuela’ya müdahale için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine aracılık etmesini istedi. Söz konusu istekte Machado’nun, iktidara gelmesi halinde İsrail ile diplomatik ilişkilerini yeniden kuracağını ısrarla belirttiği belirtildi.

2019’da ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformu hesabından İsrail’e destek mesajı paylaşan Machado, “İsrail Devletinin Bağımsızlık Bildirgesi’nin 71. yıl dönümü vesilesiyle Yahudi halkına mesajım: Venezuela’nın mücadelesi, İsrail’in mücadelesidir.” ifadelerini kullandı.

Machado’nun liderliğini yaptığı Vente Venezuela Partisi, 2 yıl sonra, Temmuz 2020’de İsrail’in iktidar partisi Likud ile “stratejik işbirliği anlaşması” imzaladı.

Partinin resmi internet sitesinde yayımlanan metne göre anlaşma, politik, ideolojik, sosyal, stratejik ve güvenlik alanlarında ortak çalışma hedeflerini içeriyor.

Anlaşma, Vente Venezuela adına Machado ve Likud Dış İlişkiler Direktörü Eli Vered Hazan tarafından imzalandı.

Metinde tarafların “özgürlük, demokrasi, piyasa ekonomisi ve hukukun üstünlüğü” gibi ortak değerlere dayalı siyasi işbirliğini geliştirmeyi amaçladığı ifade ediliyor. Ayrıca anlaşma, iki parti arasında “operatif ortaklık” kurularak yalnızca teorik değil uygulamaya dayalı ortak projelerin yürütülmesini öngörüyor.

Machado, çeşitli röportaj ve mitinglerinde İsrail’e desteğini açıkça dile getiriyor.

İsrail merkezli medya kuruluşlarına röportaj veren Machado, bunlardan birinde “Venezuela’yı yönettiğimde hükümetim, İsrail Büyükelçiliğimizi Kudüs’e taşıyacak.” ifadesini kullandı.

Machado’dan İsrail’in Gazze’ye saldırılarında Tel Aviv yönetimine destek

Machado, 2023 Ekim’den itibaren İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım sürecinde Tel Aviv yönetimine desteğini dile getirdi.

7 Ekim 2023’te sosyal medya hesabından paylaşım yapan Machado, İsrail halkıyla dayanışma içinde olduğunu vurguladı.

Machado, 2024 Nisan’da İran ile İsrail arasındaki çatışmalar esnasında ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformu hesabından “İran rejiminin doğrudan saldırısı karşısında İsrail devleti ve halkıyla dayanışmamı sunuyorum.” paylaşımında bulundu.

CAIR’den Machado’nun Nobel Barış Ödülü almasına tepki

ABD’deki en büyük Müslüman sivil haklar savunucu örgütlerinden CAIR’dan dün yapılan yazılı açıklamada, 2025 Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Machado, Müslüman karşıtlığı ve bazı diğer konulardaki tutumu konusunda uyarılmıştı.

Açıklamada, Machado’dan “Avrupa faşizmine, Likud Partisine ve Müslüman karşıtlığına verdiği desteği” bırakması istenmişti.

Nobel Komitesinin Gazze soykırımına karşı çıkanlar yerine “Müslüman karşıtı faşizmi ve İsrail’in ırkçı Likud Partisini destekleyen birine” ödül verme kararının “kabul edilemez” olduğu belirtilmişti.

Açıklamada, “Nobel Barış Ödülü, kendi ülkelerinde demokrasi talep ederken yurt dışında ırkçılığı, bağnazlığı ve faşizmi destekleyen politikacılara değil tüm insanlar için adaleti cesurca savunarak ahlaki tutarlılık gösteren kişilere verilmelidir.” ifadesi kullanılmıştı.

Açıklamada, Nobel Komitesinin Machado’yu, söz konusu aşırılıkçı hareketlere verdiği desteğe rağmen tanıma kararı, Gazze’deki soykırıma karşı büyük risk alan gazeteciler, aktivistler ve politikacılar dahil, “adaleti savunan dünyanın dört bir yanındaki potansiyel Nobel adaylarına karşı hakaret” olarak değerlendirilmişti.

CAIR yetkilileri, paylaşılan bu bilgiler ışığında Nobel Komitesinden kararın yeniden gözden geçirilmesini talep etmişti.