
Geçtiğimiz Mart ayında Hollanda’da yerel seçimler gerçekleşti. Yerel seçimlerde Dordrecht Belediyesinde ilk defa katılan DENK partisi, seçim sonucunda 1844 oy alarak 1 sandalye çıkartmayı başardı.
Mehmet Safrantı bütün bu adaylardan fazla oy aldı. Toplam 627 oy alan Mehmet Safrantı, 30 Mart itibarı ile yemin ederek mecliste DENK partisini temsil etmeye başladı.
Meclise girdi ama verdiği sözleri unutmadı…
Bu süreyi gazetemize değerlendiren Safrantı şunları dile getirdi:
“VVD seçimlerden 1. parti olarak çıkarken. 6 sandalye sahip VVD, Groen Links, CDA ve CU/SGP ile koalisyon çalışmalarına başlamış ve 31 Mayıs tarihi itibarı ile koalisyonu kurdu.
Koalisyon programına baktığımızda DENK partisinin, seçim esnasında parti programında yer alan 15 konunun (vaadinin) yer alması bizleri hâliyle memnun etti.
Koalisyonun güven oyu alma esnasında DENK olarak bazı sakıncaları dile getirme şansını bulduk.
VVD, CDA ve CU/SGP son iki dönemdir zaten birlikte koalisyonda yer aldılar. Bunlara 2. parti olan Groen Links’i takviye ettiler.
DENK olarak mevcut koalisyonu Rotasını daha önce belirlemiş ve hızını almış bir trene benzettik. Bu trene ekstra olarak Groen Linkse, “rotamız ve hızımız belli, bizimle bu yoldan gelmek istersen lokomotifini al gel” denildi. Dordrecht tarihinde ilk defa 6 sandalye kazanan Groen Links bu öneriyi düşünmeden kabul etti ve rotasını ve hızını almış trene takviye yaparak belirlenen rotaya, avanture yol/yer aldı.
DENK olarak bizim için önemli olan konuları dile getirmekti, bir sandalye almamıza rağmen bizim seçim vaadlerinde yer alan konuların koalisyon programında yer alması bizleri memnun etti.
Bunlardan bazıları şöyle:
– Okullarda çocuklara tekrar yüzme kurslarının başlatılması,
– Dar gelirli vatandaşların maddi ve manevi desteklenmesi, uzun yıllar asgari ücreti sınırında olanlara olanakların sağlanması,
– Parklarda spor aletleri kurulması,
– 65 yaş üzeri ve 13 yasına kadar çocukların ücretsiz otobüsten yararlanması,
– Yapılacak olan evlerin % 30 dar gelirliye göre ayarlanması,
– Ayrımcılık ve ırkçılığa karşı önlemler ve en güzeli bir encümenin atanması gibi önemli konular.
Dordrecht şehrinde 200 bin civarında insan yaşıyor ve bunların % 50’nden fazlasının yıllık 23.000 avro altında geliri var. Bu, Dordrecht çapında bir şehir için üzücü bir konu. Biz Denk olarak bunu her daim dile getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz. Mevcut koalisyonunu bu konuda uyarıyoruz ve takipçi oluyoruz. Malumunuz, Covid-19 krizinden çıkmadan, savaş krizi ile karşı karşıya kaldık, son 41 yılın en büyük enflasyon rakamlarıyla karşı karşıya kaldık, hayat pahalanıyor ve alım gücü düşüyor. Şuan dikkat etmezsek, mevcut % 50 dar gelirli daha da zorluklarla karşılaşabilir. Bunun tedbirlerini almamız gerek.
Mazbatamı aldığım tarih itibarı ile güzel şeyler oldu. Bunlardan bazılarını şu ana başlıklar altında sıralayabilirim:
– Yeni olmama ve tek sandalyeye sahip olmama rağmen komisyonlarda başkanlık yapıyorum.
– Vatandaşların sorunlarını her fırsat bulduğumuzda mecliste dile getiriyorum;
– Vatandaşları yeni çıkan kurallar ve kanunları bilgilendiriyorum;
– Encümen seçim komisyonunda yer aldım;
– Şehirdeki etkinliklere ve davetlere katılıyorum;
– Okulları ve diğer kamu binalarını ziyaret edip sorunları dinliyorum.
Genel bir parti olan DENK, yerel belediyelerde de yer alıyor ve toplumun sorunlarına tercüman oluyor. Hollanda genelinde ayrımcılığa, ırkçılığa ve eşitsizliğe karşı duran köklü ve vizyon sahibi bir parti. Toplumun her kesiminin sesi olan DENK yoksulluk konusunu gündeminden düşürmüyor. Ne yazık ki Hollanda gibi bir ülkede ayırımcılık, ırkçılık, eşitsizlik ve yoksulluk yaşanıyor ve biz bunun üzerine konuşuyoruz.
İki komisyon arkadaşım (Masum Kolkılıç ve Abdül Maroof) ile güzel bir sinerji ve dostluk yakaladık. Yolumuza dolu dizgin devam ediyoruz. Vatandaşımızın ve partimizin menfaatleri doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.