IGMG Güney Hollanda Bölge Başkanlığı’nın düzenlediği iftar programı yoğun bir katılımla gerçekleştirildi

İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatları (IGMG) Güney Hollanda Bölge Başkanlığı tarafından Schiedam’da bulunan Yıldız Eğitim Salonu’nda düzenlenen iftar programına yoğun bir katılım oldu.

200 davetlinin katıldığı iftar programına, T.C. Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Muhammed Emin Altın, Güney Hollanda Bölge Başkanı Mustafa Aktalan ve icrası, Millî Görüş Kuzey Hollanda Bölge Teşkilatlanma Başkanı Ahmet Duran,  Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Servet Tiryaki, Hasene Başkanı Hüseyin Karataş, Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Ömer Özgül, THY Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici, Rotterdam Belediye Başkan Yardımcısı Faouzi Achbar, Saadet Partisi Rotterdam Bölge Başkanı Erkan Koç, HTİKDF Başkanı Ömer Altay, HTF Başkanı Murat Gedik, Federasyon Onursal Başkanı Mehmet Erdoğan, Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü Bahaeddin Budak, Rotterdam İslam Üniversitesi Yöneticisi Yasin Makineli, DENK Parti Milletvekili Doğukan Ergin, DENK Partisi Başkanı Ejder Köse, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, MÜSİAD Hollanda adına Emin İskender, Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Adil Akaltun, İslam Deneyim Merkezi Müdürü Joram van Klaveren,  Hollanda Beyazay Derneği Başkanı Fikret Gür, Türkistan Eğitim Vakfı Abulquasim Abdulaziz, TOVER Başkan Durmuş Doğan, SPIOR Müdür Yardımcısı Melek Erdoğan, SIPOR Müdürü Cihan Gerdan, BM Sigortam’dan Mehmet Keskin, Nafi Keleş, Randstad Letseladvies’ten Ethem Emre, iş dünyası, STK temsilcileri, cami yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Bölge icrasının kapıda misafirleri tek tek karşıladığı ve özel olarak ilgilendiği iftar programı, Bölge Islam Color Başkanı Uğur Demirci tarafından sunuldu.

İsrail’in Gazze şeridine başlattığı vahşi saldırıların durdurulması çağrısında bulunan Demirci, bunun bir soykırım olduğuna dikkat çekti. Uluslararası kamuoyunun bu vahşeti durdurmak için adım atması gerektiğine vurgu yapan Demirci, davetlileri şehit olanların ve bu zulme maruz kalanların aziz ruhları ve hayatları için dua etmeye  çağırdı.

Peygamber Efendimiz’in hadisleriyle Ramazan ayının önemine de değinen Demirci, insani ilişkilerin bu günlerde ayrı bir önem kazandığına dikkat çekti.

Davetliler, Tuncay ve Metin Kanun’un verdiği kanun ve ney dinletisi ile karşılandılar.

36. Avrupa Kur’ân-ı Kerim yarışma üçüncüsü Hüseyin Bündar’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve Hollandaca olarak sunulan programda ev sahibi olarak ilk söz Millî Görüş Güney Hollanda Bölge Başkanı Mustafa Aktalan’a verildi.

Mustafa Aktalan: “Yoksulluk, zulüm ve sömürü karşısında insanlık ailemizin ortak imtihanı da sahip olduğumuz kaynakları, bunlara ihtiyaç duyanlarla paylaşmak olacaktır.”

“Değerli Misafirler!

İftar programımıza hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Ramazan-ı şerifin mübarek atmosferini sizlerle, tanıdık ve yeni yüzlerle yaşamak, ortak bir sofrayı paylaşmak bizim için çok büyük bir mutluluk.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) oruçlu için iki sevinç olduğunu buyuruyor: Birinci sevinç anı, orucunu açtığı andır. Bu anı genellikle ailemiz, akrabalarımız ve arkadaşlarımızla birlikte yaşarız; bugün ise bu özel anı hep birlikte yaşıyoruz.

Oruçla ilgili ikinci sevinç anı ise ahirette Yaradan’ın bizi mükâfatlandıracağı andır. Oruç tutarken, Allah’ın bize nasip ettiği birtakım nimetlerden, yine onun rızasına ulaşmak için uzaklaşırız ve bunun mükâfatını sadece Allah’tan bekleriz. Oruç, “hayır” diyebilme yeteneğimizi, dirayeti, bizi insan yapan özgür iradeyi bize yeniden hatırlatır.  Nefislerimizi tezkiye eden bu ibadet, bunun ötesinde bizlere sahip olduğumuz nimetler hakkında tefekkür etmek; israf, tüketim, yardımlaşma ve dayanışma hakkında da yeniden düşünmek için çok kıymetli fırsatlar sunar.

Oruç tutan insanların ramazan ayı, “yakınlaştıran bir muhasebe” ile geçer. Bu muhasebe, bizleri daha iyi birer kul olmak, daha iyi komşular olmak, niyetlerimizi tazelemek ve düzeltmek, hayır ve güzelliği yaymak için tazeler.

Değerli Misafirlerimiz!

Dünya üzerinde, eksikliği durumunda hayatımızı idame ettiremeyeceğimiz yiyecek ve içecek nimetinden mahrum çokça insan var.  Yoksulluk, zulüm ve sömürü karşısında insanlık ailemizin ortak imtihanı da sahip olduğumuz kaynakları, bunlara ihtiyaç duyanlarla paylaşmak olacaktır.

Savaş bölgelerinde insanlar can ve mal güvenliklerinden endişe içerisinde yaşıyorlar. Böyle huzurlu iftarların mümkün olmadığı yerler var. Dünyanın en büyük açlık krizinin yaşandığı Sudan’ı düşünelim… İnsani bir felaketin yaşandığı Gazze’yi düşünelim… Yıllardır savaşın devam ettiği Ukrayna’yı düşünelim… Bunlar sadece birkaç örnek. Hepsini sıralayacak olsak hem konuşma süremizi aşar hem de yaşanan acıların ağırlığının altında kalırız. Bizim birkaç kelime ile bahsini etmekte zorlandığımız acılar, milyonlarca insanın her gün göğüslemek zorunda kaldığı gerçekliğin ta kendisi.

Ancak krizler ve çatışmalar sadece başka ülkelerde yaşanmıyor. Sefalet sadece başka ülkelere has bir olgu değil. Kapımızın önünde, burada, ülkemizde de ihtiyaç sahibi, barınacak yeri olmayan ve yardıma muhtaç insanlar var. Bu çerçevede dilerim bu akşam, dayanışma ve merhamet göstermek, eşitsizlikle mücadele etmek, köprüler kurmak, insanları ayrıştırmadan onları dahil etmek yönündeki görevlerimizi yeniden hatırlamaya vesile olur.

Kıymetli Hazirun!

Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: “Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez.”  Toplumun geleceğini şekillendirecek olanlar, iyi niyetleri ve dirayetli emekleriyle -ve tabii ki Allah’ın izniyle- insanların kendisidir. Çünkü toplum biziz, hepimiziz! Kriz zamanlarında umutlu olmak, ümitvar kalmak ve ne olursa olsun dinî ve ahlaki değerlerimizi korumak son derece önemlidir. Ümitvar olmak ve kalmak hem Allah’ın rızasını kazanmanın bir yoludur hem de insanlara karşı sorumluluğumuzdur. Yaşadığımız çağda birbirimize tavsiye edebileceğimiz belki de en önemli mesaj, “umut” olacaktır.

Bu vesileyle, konuşmamı Mevlana’nın şu sözleriyle bitirmek istiyorum: “Ümitsizlik diyarına gitme, ümitler var. Karanlığa varma, güneşler var…”

Toplum olarak birbirimize her daim ümidi ve dayanışmayı tavsiye etmek umuduyla. Hepinizi yeniden saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

Selçuk Ünal: “Barışın, adaletin ve merhametin hâkim olduğu adil bir dünyayı inşa etme sorumluluğumuz var”

“IGMG Millî Görüş Güney Hollanda Bölgesi Başkanı Sayın Mustafa Aklatan ve Güney Hollanda Millî Görüş’ün değerli üyeleri, STK’larımızın kıymetli Başkanları, Hollanda Türk toplumunun aziz mensupları,

Millî Görüş Güney Hollanda Bölgesi tarafından verilen 2025 yılı geleneksel iftar davetinde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle, Mübarek Ramazan ayının İslam alemi, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, hepinize barış, bereket ve huzur getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Ramazan sadece yüce dinimizin bizlere emrettiği oruç ibadetimizi yerine getirdiğimiz mübarek bir dönemdir. Bizlere sabrın, paylaşmanın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemini anlatır. Barışın, adaletin ve merhametin hâkim olduğu adil bir dünyayı inşa etme sorumluluğumuzu hatırlatır.

Bugün dünyamız, başta Filistin ve Gazze olmak üzere, birçok bölgede savaşın, zulmün, adaletsizliğin ve eşitsizliğin gölgesindedir. Dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan acılar karşısında, barış ve adalet yokluğunun nelere sebebiyet verdiğini görüyoruz. Ancak bizler biliyoruz ki adalet, huzurun ve kalıcı barışın en temel şartıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, bu anlayışla kendi yakın coğrafyasında ve ötesinde uluslararası barış, istikrar ve adalet için yoğun gayret sarf etmektedir. Adil bir düzen, hakça paylaşım, kapsayıcı bir barış için diplomasi masasında ve sahada aktif rol oynamaktadır.

Barış ve adaletin sembolü olan Lahey, Hollanda’nın bu konuda tarih boyunca oynadığı rolü göstermektedir. Türk toplumu olarak sizler bu barış ve adalet anlayışını parçası olduğunuz Hollanda toplumuna her türlü faaliyetiniz ile yansıtıyorsunuz.

Bu güzel daveti düzenleyen IGMG Millî Görüş Güney Hollanda Bölgesi’ne ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İbadetlerinizin, dualarınızın ve hayırlarınızın kabul olmasını, Ramazan’ın bereketinin tüm insanlığa barış, adalet, huzur ve esenlik getirmesini can-ı gönülden diliyorum. Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”

Program sunucusu Uğur Demirci, DENK Partisi milletvekili Doğukan Ergin, Belediye Meclis Azası Faouzi Achbar, Uluslararası İslam Üniversitesi Rekötürü Bahaeddin Budak ve SPIOR Müdür Yardımcısı Melek Erdoğan’a toplumda siyasetin, eğitim ve yönetimin işleyişi hakkında sorular sorarak görüşlerini aldı. Daha adil, daha eşit bir siyasetin yollarının neler olduğunu ve bu konuda kendilerinin ve partilerinin neler yaptıklarını sordu. Politikanın etkisi üzerinde duran konuşmacılar, Gazze konusunu gündeme taşıyarak oradaki zulmün kamuoyunda duyurulmasına vesile olduklarına dikkat çektiler.

Konuşmaların ardından Gorinchem Eğitim Merkezi Başkanı Tuğrul Tekir’in  okuduğu ezanı ile, birlikte iftar edildi. Bölge vaizlerinden Zekeriya Budak’ın yaptığı duanın ardından topluca akşam, yatsı ve teravih namazları eda edildi.

Zeynel Abidin

….