
– DENK partisinden milletvekili adayı Doğukan Ergin ile röportaj
– Volt partisi adayı Emre Güngör
Hollanda seçimlerinde yarışan Türk adaylar, seçmenlerden sandığa gitmelerini istedi
– DENK partisi milletvekili Doğukan Ergin: – “İsrail’e yapılması gereken yaptırımlar ve Filistin’e yapılması gereken destekler yeterince yapılmıyor. Çünkü Filistin’e sempati duyan, Filistin davasını destekleyen bizim seçmenimiz çoğunlukla sandığa gitmiyor”
– Volt partisinden 4. sıra adayı Emre Güngör: – “Yüzde 25 sandığa gelmiyor. Bunların çoğunluğu Müslüman, azınlık ve dili çok iyi bilmeyenler. Yani onlar sandığa gelse kesinlikle bazı şeyleri değiştirebiliriz”
LAHEY (AA) – SELMAN AKSÜNGER –
Hollanda’da 29 Ekim’de yapılacak genel seçimlerde farklı partilerden 29 Türk kökenli aday, seçmenlere sandığa gitme çağrısında bulundu.
DENK partisinden 2. sıra adayı Doğukan Ergin ve Volt partisinden 4. sıra adayı Emre Güngör, seçimlere ilişkin beklentileri ve seçmenin sandığa gitmesinin önemine ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
DENK partisinden milletvekili adayı Doğukan Ergin, bu seçimlerin vatandaşlık hakları açısından çok önemli olduğunu ve oy kullanmak üzere mutlaka sandığa gidilmesi gerektiğini vurguladı.
Ergin, “Hollanda’da yaşayan Türk seçmenine çağrım, mutlaka ama mutlaka oyunuzu kullanın ve sadece kendi oyunuzu kullanmayın, çevrenizdeki insanları yönlendirin.” dedi.
Özellikle İslam düşmanı aşırı sağın sunduğu helal kesim ve cami karşıtı yasa tekliflerini hatırlatan Ergin, Müslümanların vatandaşlık haklarının tehlikede olduğuna dikkati çekti.
– Ergin: “Anketlerde aşırı sağ önde”
Ergin, aşırı sağın anketlerde önde olduğunu ancak mecliste çoğunluğa ulaşamadıklarını anlattı.
Aşırı sağcıların Müslümanlara yönelik kısıtlama girişimlerinin çoğu zaman 1 veya 2 milletvekiliyle engellendiğini belirten Ergin, “Dolayısıyla insanlarımız hala farkı oluşturabilir. Hala bu vatandaşlık haklarımızı kısıtlayan, bizim bu ülkedeki çifte vatandaşlığımızı engellemek isteyen siyasi partilere karşı koyabiliriz. Bu sebeple insanlarımızın sandığa gitmesi gerek.” diye konuştu.
Ergin, Hollanda’nın göçmene ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Bu ülkede genç nüfusa ihtiyaç var. Benim dedem 1960’larda turist olarak gelmedi buraya. Çalışmak için geldi. Çünkü iş gücüne ihtiyaç vardı. Göçmen meselesi ülkenin siyasi ajandasında ama bu ülkenin her türlü göçmene ihtiyacı var. Hiçbir siyasi parti bu ülkede göçmenleri engelleyemeyecek. Çünkü bu ülkenin kaderi bu.” ifadelerini kullandı.
Hollanda kamuoyundaki birçok seçmenin, oyunu Filistin meselesine göre belirlemediğini söyleyen Ergin, şunları kaydetti:
“İsrail’e yapılması gereken yaptırımlar ve Filistin’e yapılması gereken destekler yeterince yapılmıyor. Çünkü Filistin’e sempati duyan, Filistin davasını destekleyen bizim seçmenimiz çoğunlukla sandığa gitmiyor. Dolayısıyla tek çözüm insanların sandığa gitmesi ve oylarını kullanması.”

– Güngör: “Müslüman azınlık sandığa gelmiyor”
Volt partisi adayı Emre Güngör ise 29 Ekim’deki seçimin zorlu olacağını belirterek, “Müslüman azınlık sandığa gelmiyor maalesef. Çoğunluğu sağcı Hristiyanlar olan partiler ise yükselişte. Büyük ihtimal sağcı kesim, hele hele aşırı sağcı partiler birinci çıkacak.” dedi.
Aşırı sağın liderliğinde son 10 yılda ülke siyasetinde çok farklı gündemler oluştuğuna işaret eden Güngör, “Hollanda’da bir aşırı sağcı parti siyaseti domine ederse, seçimi kazanırsa, burada hukuk devleti diye bir şey kalmayabilir.” diye konuştu.
Güngör, Hollanda’da azınlıkları koruyan bir sistem olduğunu ancak aşırı sağın bunu ortadan kaldırabileceğini kaydetti.
Hollanda’da oy hakkı bulunduğunu ancak oy kullanmanın zorunlu olmadığını dile getiren Güngör, “Yüzde 25 sandığa gelmiyor. Bunların çoğunluğu Müslüman, azınlık ve dili çok iyi bilmeyenler. Yani onlar sandığa gelse kesinlikle bazı şeyleri değiştirebiliriz. Ama onlar gelmedikleri sürece, sandığa gelenlerin dediği oluyor.” ifadelerini kullandı.
Güngör, seçimlerde ev krizi ve sağlık sigortası harcamalarının oldukça etkili olacağını belirtti.
– Wilders’ın hedefi siyaseti değiştirmek
Aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (PVV) lideri Geert Wilders olmadan bir hükümet kurulabileceğini ve bunun merkez sağ koalisyonu olacağını belirten Güngör, “Hollanda siyaseti Wilders’a mahkum değil ama Wilders’ın hedefi de zaten hükümete girmek değil. Wilders’ın hedefi, Hollanda’nın siyasetini değiştirmek ve siyaseti sol taraftan daha çok sağ tarafa kaydırmak.” dedi.
Wilders’ın, Hollanda devletini yönetmek gibi bir niyeti olmadığını vurgulayan Güngör, “Son 10 yıla baktığınızda hiç niyeti olmadığını görüyoruz. Söylemleriyle tüm siyasetçileri daha sağa çekti. Yani kendisi iktidarda değilse bile fikirleri iktidarda ve söylemi belirliyor.” diye konuştu.
– Hollanda’da hükümet krizi ve seçim süreci
Hollanda’da Temmuz 2024’te göreve başlayan dörtlü koalisyon hükümeti, aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (PVV) göçmen politikalarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle hükümetten çekilmesiyle bir yılı dolduramadan 3 Haziran’da düşmüştü.
Ağustos ayında İsrail’e yönelik daha sert tedbirler alınamaması nedeniyle Yeni Sosyal Sözleşme Partisi’nin (NSC) de hükümetten çekilmesiyle koalisyonu şu an sadece Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) ve Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) sürdürüyor.
Ülkede son 4 hükümetin tamamı göçmen politikalarındaki anlaşmazlıklar sebebiyle erken genel seçime gitmiş olup, Hollanda kısa süreli hükümetler ve sık seçimler döneminden geçiyor.
– Anketler aşırı sağı önde gösteriyor
Anketler, hiçbir partinin tek başına hükümet kurmaya yetecek 75 milletvekiline ulaşamayacağını, aşırı sağcı partilerin ise seçimi önde götürmesinin beklendiğini gösteriyor.
Konut yetersizliği, sağlık sigortası harcamaları ve savunma sanayisi yatırımları önemli seçim konuları arasında yer alırken, aşırı sağcı partiler özellikle göçmen politikalarında sıkılaştırma vaatlerinde bulunuyor.
Ülkede seçimlerin sonucunda hangi koalisyon senaryolarının ortaya çıkacağı merak konusu olurken, Gazze’deki soykırımına karşın İsrail yanlısı politikaları yürüten aşırı sağcı partilerin başını çektiği koalisyonun oy oranlarına bu durumun nasıl yansıyacağı ve muhalefetin ne kadar güçleneceği de merak ediliyor.
