
Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği (HADD), 29 Ekim 2025’te yapılacak olan ‘Hollanda Genel Seçimleri’ ile ilgili bir panel düzenledi.

Dostluk sofrasında buluşan üyeler ve konuklar, Elif Kadak’ın hazırladığı lezzetli yemeklerle keyifli bir akşam geçirirken, programın ikinci bölümünde Hollanda genel seçimleri ve ülke gündemi üzerine gerçekleştirilen panelle önemli bir tartışma zemini oluşturuldu.
Farklı partilerden 3 kadın adayın konuşmacı olduğu programa, özellikle bayanların ilgisi oldukça fazlaydı.
‘Milletvekili Adaylarıyla Seçimi Konuşuyoruz’ temalı panele, PvdA/GroenLinks’ten Songül Mutluer, Partij VD Rechtsstaat’tan Funda İleri ve Partij voor de Dieren’den Pınar Coşkun konuşmacı olarak katıldı.
HADD Başkanı Kenan Özyiğit, “Hollanda’da 29 Ekim’de gerçekleşecek milletvekili seçimleri öncesi, üç değerli milletvekili adayıyla üyelerimizi bir araya getirmek istedik. Adayları tanıyıp, parti programlarını, neler yapabileceklerini sorduk. Hollanda’daki sorunlarımızı dile getirip, çözüm yolları neler olabiliri adaylarımızla ele aldık. Katılımlarından dolayı adaylara ve üyelerimize çok teşekkür ediyorum. Buradan tüm yurttaşlarımızı 29 Ekim’de oy kullanmaya çağırıyorum” açıklamasında bulundu.
Rotterdam Zwemschool Aqua Joy’da gerçekleşen programda konuşmacılar önce kendilerini tanıtıp, neden aday olduklarını açıkladılar.
Özellikle VVD lideri Dilan Yeşilgöz’ün, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “küresel cihat” çağrısı yaptığına dair iddiaları meclis kürsüsüne taşıdıktan sonra, GL-PvdA lideri Frans Timmermans ise Diyanet’in yakından izlenmesi gerektiğini ve “Bu yapının etkisini sınırlamak için partinizle iş birliği yapmamız gerekirse, bunu yaparız” diyerek Yeşilgöz’e destek verdiği, PvdA Milletvekili adayı Songül Mutluer’e soruldu.
Mutluer ise bunun yanlış anlaşıldığını savunarak, “Timmermans asıl söylemek istediği yanlış anlaşıldı. Tamamen asılsız’ dedi.
Pınar Coşkun’a, neden ‘Hayvanlar Partisi’nden aday oldunuz, sorusuna, “Hayvan hakları, doğa ve çevre gibi konulara kişisel olarak büyük önem veriyorum. Parti programımızla kişisel profilim örtüşüyor, bu beni çok etkiledi. Öte yandan partimiz, aday seçerken etnik köken, farklı toplumsal gruplar gibi çeşitliliğe önem verdiğini belirtiyor. Bir Türk kökenli aday olarak ‘Hayvanlar Partisi’nde yer almamın, çeşitlilik açısından önemli ve anlamlı olabileceğini düşünerek aday oldum.” ifadesini kullandı.
Bir katılımcının Partij VD Rechtsstaat’tan aday olan Funda İleri’ye, ‘Geçtiğimiz haftalarda, seçimlerde partiler ve adayların isimlerinin olduğu liste adresimize geldi. Ancak partiniz Partij VD Rechtsstaat ve sizin isminiz o listede yok, neden?’ diye sordu.
Funda İleri ise şu cevabı verdi: “Partimiz, Hukukun Üstünlüğü Partisi (Partij VD Rechtsstaat – PvdR), henüz yeni kurulan bir siyasi oluşumdur. Amsterdam ve Friesland seçim bölgelerinde gerekli imzaları toplayarak seçimlere katılma hakkını elde ettik. Başlangıçta tüm bölgelerde gerekli imzaları tamamladığımızı düşünüyorduk ancak Yüksek Seçim Kurulu (Kiesraad)’nun değerlendirmesi sonucunda yalnızca iki bölgedeki başvurularımız onaylandı. Diğer bölgelerdeki bazı imzalar teknik nedenlerle geçerli sayılmadı. Kiesraad bu konuda ayrıca bir açıklama yapmıyor itirazlarımıza rağmen, süreç son derece hassas ve titizlikle yürütülüyor. Dolayısıyla partimiz şu an sadece iki bölgede seçime katılabiliyor. Buna rağmen, bu kadar kısa bir sürede gösterilen emek ve dayanışma bizim için büyük bir gurur kaynağıdır. Çok yeni bir oluşum olarak listede yer alabilmemiz bile başlı başına büyük bir başarıdır.”
Karşılıklı soru-cevap şeklinde, 2 saatten fazla süren panelde, ‘Konut, Zeiekendfonds, İltica-Göç, Emeklilik, Gençlerin Staj Sorunu, Öğrencilerin Burs Konusu, Yesilsol/PvdA neden birleşti, İklim, Çevre, Filistin Gazze…vs.” konularında adaylara sorular yöneltti.
Adaylar ise kendi perspektiflerinden sorulara cevap verdiler. Panel daha sonra sohbet eşliğinde son buldu.
Mensen.nl