Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü, Han Yunus’un batısındaki El-Mevasi bölgesinde, yoğun yağış nedeniyle onlarca çadırın su altında kaldığını belirtti.
Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Mevasi bölgesinde yoğun yağış nedeniyle İsrail saldırısından dolayı evleri yıkılanların kaldığı onlarca çadırı su bastığı ifade edildi.
- Gazze’de yoğun yağış nedeniyle İsrail saldırılarında evleri yıkılanların kaldığı çadırları su bastı
- Gazze’de derme çatma çadırlarda yaşayan binlerce aile, yaklaşan kışı nasıl geçireceklerini düşünüyor
- Belediyelerin temel hizmet vermekte zorlandığı Gazze’de 700 bin ton atık, insan sağlığını tehdit ediyor
- BM: İsrail, 10 Ekim’den bu yana 4 bin paletlik acil yardım malzemesinin Gazze’ye giriş taleplerini reddetti
Çadırların rüzgarın da etkisiyle kullanılamaz hale geldiği aktarılan açıklamada, dün başlayan soğuk hava ve sağanak yağışın, Gazzelilerin halihazırdaki zor yaşam koşullarını daha da ağırlaştırdığı vurgulandı.
İsrail saldırıları nedeniyle evleri yıkılan ya da bulundukları yerden zorla göç ettirilen Gazzeliler, temel yaşam olanaklarına erişimde güçlük çekiyor ve İsrail’in engellemeleri nedeniyle yardım malzemelerine de ulaşamıyor.
İsrail, ateşkese rağmen çadır ve mobil konut yardımlarının girişini de engellemeyi sürdürüyor.
İki yıldır devam eden İsrail saldırıları, 69 binden fazla Filistinlinin ölümüne, 170 binden fazlasının yaralanmasına ve sivil altyapının yüzde 90’ının yok olmasına yol açtı.
İsrail saldırılarının çadırlarda yaşamaya mahkum ettiği Filistinliler yağmur ve fırtınayla da mücadele ediyor
Gazze Şeridi’nde yerinden edilen yüz binlerce Filistinlinin sığındığı çadırlar, bölgeyi vuran ilk kış fırtınası ve yoğun yağışa dayanamayarak çöktü; bazıları dakikalar içinde yırtıldı bazıları ise yağmur suyuyla dolarak içindeki aileleri açıkta bıraktı.
İsrail’in saldırıları nedeniyle evlerini kaybeden sivillerin tek barınağı haline gelen bu yıpranmış çadırlar, şiddetli yağmurla birlikte kısa sürede çamura gömüldü.
Yağmurun aniden bastırmasıyla binlerce Filistinli, açlık, hastalık ve bombardımanın yıkımıyla sürdürdükleri mücadelenin yanına bu kez de yağmur altında hayatta kalma savaşı eklemek zorunda kaldı.
Kimileri suya bulanmış battaniyeleri kurutmaya çalışırken, kimileri de çadırlarının yırtılan kısımlarını kaldırıp akan suyu uzaklaştırmaya uğraştı.
Altyapının bulunmadığı bölgelerde aileler, yataklarını sudan koruyabilmek için taş ve kum yığınları biriktirmek zorunda kaldı.
Gazze’deki ilk kış fırtınasının dün etkili olmasıyla yüzlerce çadır ile birçok geçici barınma merkezi suyla doldu. Bu durum, iki yıldır süren soykırımın yarattığı insani felaketi daha da derinleştirdi.
Aileler, İsrail’in yıktığı evlerine dönmeleri yasaklandığı için dar bir alanda, “Sarı Hat”tın gerisine sıkışmış durumda. Bu hat, İsrail ordusunun hala kontrol ettiği bölgeler ile 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes sonrası geri çekildiği alanlar arasında bir sınır işlevi görüyor.
İsrail güçleri, bu hattın yakınına yaklaşan Filistinlileri çizgiyi geçmemiş olsalar bile çoğu zaman hedef alıyor.
Abluka ve kısıtlamalar nedeniyle temel ihtiyaçlara erişimin zorlaşması, sağlık ve eğitim gibi hayati hizmetlerin sunulamaması, Gazze’deki yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyor.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, eylül ayı sonunda yaptığı açıklamada, bölgede bulunan 135 bin çadırın yaklaşık yüzde 93’ünün artık barınmaya elverişli olmadığını ve 125 bininin tamamen kullanılamaz hale geldiğini bildirmişti.
Çöken çadırların içinde yaşam mücadelesi
Evini kaybettikten sonra derme çatma bir çadırda yaşamaya çalışan yaşlı Filistinli Ebu Ala, şiddetli yağışın ardından çadırının tamamen suyla dolduğunu ve artık kullanılamaz hale geldiğini söyledi.
Ebu Ala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Çadır da içindeki yataklar da yağmur suyuyla doldu.” diyerek İsrail’in evine erişimini engellediğini ve bu nedenle barınacak başka bir yeri olmadığını, acilen yeni bir çadıra ihtiyacı bulunduğunu belirtti.
Aynı bölgeden Filistinli Muhammed el-Caruşe de maddi imkansızlıklar nedeniyle çadırını koruyacak malzeme temin edemediğini ve yağmurun başlamasıyla çadırının tamamen suyla dolduğunu aktardı.
Caruşe, “Yağmurun altında kaldık, çözümler gerekiyor. Bir soykırım atlattık, şimdi yeni bir savaş yaşıyoruz.” dedi.
Yağışın ardından kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini söyleyen Caruşe, içinde bulundukları insani durumun “dayanılmaz” olduğunu vurguladı.
Hastalık, yoksulluk ve yıkılan çadırlar
İki yaşındaki kanser hastası kızıyla yaşayan Sabir Kavvas ise yağışın ardından çadırlarının tamamen çöktüğünü ve parçalandığını söyledi.
Kavvas, “Şu an sokakta yaşıyoruz. Yeni bir çadır alacak paramız yok ve yardım eden de yok.” diyerek içinde bulunduğu çaresizliği dile getirdi.
Ateşkese rağmen Gazze’deki yaşam koşullarında şu ana kadar herhangi bir iyileştirme sağlanamadı.
İsrail’in yardımlar üzerindeki sıkı kısıtlamaları nedeniyle temel malzemeler ve çadırlar bölgeye yeterince ulaşamıyor; bu durum, anlaşmadaki insani protokollerin açık ihlali olarak değerlendiriliyor.
Ateşkes, 8 Ekim 2023’te başlayan iki yıllık soykırımı sona erdirmiş olsa da geride 69 binden fazla Filistinlinin öldüğü, 170 binden fazlasının yaralandığı ve sivil altyapının yüzde 90’ının yok olduğu bir Gazze bıraktı
