Geert Wilders, PVV en büyük parti olsa bile muhtemelen başbakan olmayacak. Ancak partisinin en çok oyu alıp almaması önemli. Wilders daha sonra koalisyon sürecini resmen üstlenecek, ancak PVV koalisyonu seçeneği siyasi bir çıkmaz sokak. Hiçbir büyük parti Wilders ile çalışmak istemiyor.

Hollanda seçimleri, kazananın son ana kadar belirsiz olduğu, eşi benzeri görülmemiş derecede gergin bir final yaşıyor. Yine de, Wilders gerçekten hükümette yer almak istiyorsa, PVV için işler pek iç açıcı görünmüyor.

Lahey’deki herkes biliyor: Partiler PVV ile iktidara gelmek istemiyor, bu yüzden Wilders başbakan olamaz.

Ancak PVV nihayetinde en büyük parti olursa, bu parti, gelenek olduğu üzere, keşif seçimlerinin ilk turuna resmen liderlik etme inisiyatifini alacaktır. Bu, Wilders’ın bir keşifçi atadığı anlamına gelir; örneğin, PVV’den eski bir bakan. Bu kişi daha sonra diğer partilere yönelir: PVV ile kim çalışmak ister? İşte bu yüzden Wilders Çarşamba günü şunu vurguladı: Sonuç öncelikle tamamen net olmalı. “Süreci doğru bir şekilde yürütebilmek için tüm bilgilere ihtiyacımız var.”

Kazanırsa, PVV keşifçisiyle görüşmeler zaman alacak, ancak sonuç önceden belirlenmiş gibi görünüyor. D66, GL-PvdA, VVD ve CDA: Bu büyük partilerin hiçbiri, ne geleneksel bir kabinede ne de bir azınlık koalisyonunda, PVV ile birlikte iktidara gelmek istemiyor.

Ayrıca, en büyük partinin iktidarda olması gerektiğine dair yasal bir zorunluluk da yok. Ancak, seçim kazananına koalisyon kurma girişiminde bulunma inisiyatifi verilmesi demokratik bir gelenektir.

Ancak aksi takdirde, bir hükümetin Temsilciler Meclisi’ndeki 150 sandalyenin yarısından fazlasının çoğunluğuna güvenmesi gerekiyor. Seçimi kazanan D66’nın, örneğin VVD, CDA ve/veya GL-PvdA ile birlikte böyle bir çoğunluğu oluşturmaya çalışması ihtimali artık çok daha yüksek – ancak bu yine de zorlu bir süreç olacak.