Gençler artık üniversiteye hayallerle değil borçlarla başlıyor. 2025’in genç kuşağı geçim, eğitim ve gelecek arasında sıkışıyor…

Bir genç düşünün…

Üniversiteye adımını atmış, geleceğini kurmak için umut dolu… Ama daha hayata başlamadan cebinde ne diploma var ne iş, sadece bir borç listesi.

2025 yılında Hollanda’da gençler daha 18 yaşındayken kredi, kira borcu, sağlık sigortası primi gibi yüklerle tanışıyor. Bazıları okul harçları, bazıları ise geçim masrafları için borçlanıyor. Ama çoğu, bu borçları geri öderken hayatlarını yeniden kurmakta zorlanıyor. Çünkü bu borçlar sadece maddî değil, psikolojik bir yük de getiriyor.

Öğrenci Kredisi: Eğitim mi, Tuzağa Dönüşen Bir Sistem mi?

Öğrenci kredileri aslında “eşit fırsat” için var. Ama gerçek öyle değil.

Çoğu genç, kredi almadan eğitimini sürdüremiyor. Aileden destek alamayan ya da evden uzakta okuyan gençler her ay kira, yol, kitap, yemek derken borç içinde büyüyor. Ve bu krediler öyle küçük meblağlar değil. Bazıları mezun olduğunda 30.000–40.000 Euro’yu aşan borçlarla hayata başlıyor.

Bu borçlar gençleri “bir an önce işe girip ödeme yapmaya” zorluyor. Yani hayallerin değil, borçların peşinden koşuyorlar.

Geçim Borcu: Sadece Eğitimle Bitmiyor

Birçok genç sadece öğrenci kredisiyle değil, aynı zamanda:

– Sağlık sigortası prim borcu

– Telefon/abonelik sözleşmeleri

– KYK tarzı konut destek borçları ile mücadele ediyor.

Ve bu borçlar çoğu zaman erken yaşta icra ve kayıtlı borç listelerine (BKR) düşmelerine yol açıyor. Bu da sonraki yıllarda ev kiralarken, kredi kartı alırken ya da iş başvurularında karşılarına çıkıyor. Yani sistem, bir kez borç batağına düşen genci, yıllarca orada tutuyor.

Belediyeler Yetişebiliyor mu?

Belediyeler ellerinden geleni yapıyor. Ama borçlar oluşmadan önce müdahale etmek yerine, genellikle “borç zaten oluşmuşken” devreye giriliyor. Yani önleyici değil, yangın söndürücü sistem hâlâ hâkim.

Oysa bir genç ilk sağlık sigortası borcuna girdiğinde, bir SMS ya da danışmanlık desteğiyle yönlendirilebilse, belki aylarca sürecek bir borç zinciri hiç başlamazdı.

Gençler Ne Diyor?

“Ben okulu bitirdiğimde borcumun boyutunu görünce ağladım. İşe başlar başlamaz maaşımın %30’u gitti.” – Zeynep, 24

“İcra mektubu geldiğinde 19 yaşındaydım. O an hayatımın gidişatı değişti.” – Yunus, 22

Son Söz: Gençler Gelecektir, Borç Değil

Bir ülkenin gençleri, hayallerle değil hesaplarla büyüyorsa…

Eğitim borçla, geçim stresle, hayal kurmak lüksle eşleşiyorsa…

O ülke geleceğini tüketiyor demektir.

Bugün gençlerin borcunu değil, umutlarını büyütmemiz gerekiyor.

“Hayallerin değil, borçların peşinden koşan bir gençlik… Bu hikâyeyi değiştirmek bizim elimizde.”

Üstelik, bazı öğrenciler ay sonunu getirebilmek için yalnızca öğrenci kredisine değil, aynı zamanda kişisel kredilere ve borç kartlarına da yöneliyor.

Aylık 1000 Euro’ya kadar eksiye düşen birçok öğrenci, bunun sonucunda BKR sistemine kayıt oluyor ve ‘kırmızı kalem’ (codering) yiyor. Bu durum, onların gelecekte kredi çekmesini, ev kiralamasını hatta bazı işlerde çalışmasını bile zorlaştırıyor. Yani borç sadece bugünü değil, yarını da ipotek altına alıyor.

Fehmi Uzun —◄◄