Hollanda’daki ilk Türk müzikali geçen hafta sonu Rotterdam’da başarı ile sahneledi. Türkiye’nin çeşitli yörelerinden bilinen ve sevilen Halk müziği eserlerini ve bu eserlerin öyküleri canlandırılarak sahneye koyan Harmonius Korosu seyirciden büyük beğeni aldı. Talep çok olduğu için gösteri sonbaharda önce Rotterdam’da yeniden sergilendikten sonra başka kentlerde seyirci ile buluşacak.

Sanatçı Vedat Gültekin ve Gülgün Özen tarafından sunulan programda, koronun müzikleri İsa Kızılöz, Bektaş Pala, Gülabi Demirel (Bağlama, Murat Öz, (Klavye), İbrahim Avcı (Ritim) tarafından icra edildi.

Nilsu Us: “Türk Halk Müziğini farklı sahnelemek ve yeniden hak ettiği ilgiyi görmesini sağlamak benim en büyük hayalimdi”

Yedi yıl önce ReArt Rotterdam Korosu adıyla çalışmalara başlayan ve pop müziği tarzında konserler veren Harmonius Korosu geçen sene Şef Nilsu Us ile çalışmaya başladı. Konseri değerlendiren Nilsu Us şunları söyledi: “Birkaç yıl önce Türkiye’den müzik öğretmeni olarak Hollanda’ya geldim. Özel dersler veriyorum. Onlarca öğrencim var. Türk Halk Müziği gereken ilgiyi görmüyor. Türk Halk Müziğini farklı sahnelemek ve yeniden hak ettiği ilgiyi görmesini sağlamak benim en büyük hayalimdi. “Türküler ve Öyküleri Müzikali” ile bunu gerçekleştirdik. Bu nedenle çok sevinçliyim. Koroda yer alan kişiler amatör. Ama yaklaşık yedi yıldır birlikte çalışıyorlar. Nota ile eser okuma ve ses yeteneklerini geliştirme alıştırmalarımın olumlu sonuçlarını gördüler. Bu konserin hazırlanmasında üstün bir özveri gösterdiler. Sonuçtan çok memnunum. Seyirciden büyük talep ve beğeni geldi. Yerimiz sınırlı olduğu için onlarca kişiye bilet satamadık. Bu sebeple önce bu gösteriyi sonbaharda Rotterdam’da birkaç kez daha sahneleme kararı aldık. Sonra da Hollanda’nın farklı kentlerinde seyirci ile buluşmak istiyoruz’.

Ömer Hünkar Ilık: “Bazı eserlerin sözlerini, yörenin ve tarihsel koşulların etkilerini bütünleştirerek bir öykü oluşturdum”

Gazeteci-yazar Ömer Hünkar Ilık Türküler ve Öyküler Müzikalinin hem senaryosunu yazdı hem de sahne yönetmenliğini yaptı. Hünkâr Ilık da projeyle alakalı şunları dile getirdi: “Genç ve enerji dolu yaklaşımı ile Nilsu bu projesini anlattığında başlangıçta tereddütlerimiz vardı. Zaman az, yapılacak iş çoktu. Bilinen eserlerin öykülerinin bazılarını anlatmak, bazılarını canlandırmak istedim. İnternette yaptığım araştırmalarda birçok türkünün birden fazla öyküsü vardı. Doğru öyküyü bulmak zaman aldı. Birçoğu bilinmiyor ya da yanlış biliniyordu. Bazı öyküler ise çok şaşırtıcıydı. Örneğin “Beyaz Giyme Söz Olur, Siyah Giyme Söz Olur” türküsü ihanete uğrayan bir kadın tarafından yazılmış. Oynak havası ile bildiğimiz “Bebuba” türküsü savaştan sonra Yunanistan’dan ailesini Türkiye’ye getiren bir babaya şikâyetname olarak yazılmış. Sınırın öte yanında kalan sevgilisinden ayıran bir gencin ıstırabını anlatıyor. Bazı eserlerin ise öyküsünü bulamadım. Bu durumda eserin sözlerini, yörenin ve tarihsel koşulların etkilerini bütünleştirerek bir öykü oluşturdum. Başlangıçta çok zorlandık ama eser ortaya çıktıkça başaracağımıza daha çok inandık ve başardık.”

Şef Nilsu Us iyi bir ekibin başarıda büyük payı olduğuna inanıyor ve bu durumu şu cümlelerle açılıyor: “Sahneleme çalışmalarında koro üyeleri evlerinden çok güzel dekor malzemeleri getirdiler. Saz, kaval ve ritimden oluşan müzik grubu gösteriye ayrı bir renk kattı. Koro iyiydi ama canlandırma bölümünün de çok iyi olması gerekiyordu. Bunu da Vedat Gültekin ile çözdük”

Gösteride tanınmış profesyonel tiyatro sanatçısı Vedat Gültekin’in türkülerin anlatıcılarından biri olarak sahne almasını ısrarla istemiş. Vedat Gültekin “Yıllardır tanıdığım ve tiyatrocu olmam konusunda beni teşvik eden, bana destek olan Ömer Hünkar Ilık’la yaklaşık kırk yıldır birlikte çalışmamıştık. Birlikte aynı sahnede olma fırsatını kaçırmak istemedim. Tiyatro ile Türk Halk Müziği buluşunca bensiz olmaz dedim. Çok güzel bir eser ortaya çıktı.” dedi.

Şef Nilsu Us “Bu başarılı çalışmanın ortaya çıkmasında emeği geçen tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Türklerin kalabalık yaşadığı kentlerde bizi davet edecek kişi ve kuruluşlar arıyoruz. Müzikseverler gösterilerimizden çok memnun ayrılacaklar. Çünkü bu konser anlatılamaz, yaşanır.” diyerek yeni gösteriler için şimdiden müzik ve türkü severleri davet etti.

(…İsa Kızılöz, Bektaş Pala, Gülabi Demirel (Bağlama, Murat Öz, (Klavye), İbrahim Avcı koristlere eşlik ettiler…)(…Vedat Gültekin ve Gülgün Özen’in anlatımıyla program çok daha keyifli hâle geldi…)

… (Aşık Veysel’in iz bırakan eserleri, öyküleri ile bambaşka bir anlam kazadı…)

… (Şanlıurfa’nın bir kalsiği olan Sıra Geceleri, türkü programlarının olmazsa olmazlarındandır…)

…(Farklı milletlerden oluşan diğer korist grubu, program açılışını farklı dillerden oluşan eserleri seslendirerek başladılar…)

… (Harran Ovas’ına ait “Harman Yeri Sürseler, Oy Sanem” türküsünün öyküsü de katılımcıları duygulandırdı…)

(Davetliler, gösteriyi büyük bir keyifle izlediler ve adım adım Anadolu’yu dolaşan koronun seslendirdiği her eser sonrası alkış yağmuruna tuttular…)

Koristler:

Ayfer Arslan Bacanak

Aysun Kömürcü

Ayten Fidanoğlu

Aliye Tutkun

Ayşe Yılmaz

Bahadır Türkmen

Cafer Karakuş

Elif Kadak

Arcan dağülı

Fatma Yetimoğlu

Gülgün Özen

Gülay Çetinkaya

Hande Dağlı

Leyla Köseoğlu

Mediha Aslan

Meral Budak

Ömer Hünkar Ilık

Salih Öztürk

Selman Islak

Sibel Tor

Talin Kızıloğlu

Tülay Çetinkaya

Ufuk Ilık

Yaren Süreyya Sarısözen

Yeşim Türk Wingelaar

Zeynep Welink

.…

Haber: Ö. Hünkar Ilık – Fotoğraflar: T. Akça