Yaz tatilimiz bitmek üzere, inşallah sağlıcakla işimize, yuvalarımıza ve Hollanda’ya döndük. Burada kalanlar ise Korona vizesine başvurmayanlar olsa gerek…. Neyse bu yıl da değişik(lik) oldu işte.

Sizlere Korona periyodunda fazla bilgi ve araştırma konuları ele alıp da aktaramadım, kısmet olmadı. Tekrar Doğuş gazetemiz aracılığıyla zaman bulduğumuz sürece; konuları seçerek sizlere aktarmaya devam edeceğim…

Sözüm olsun siz değerli okurlarımıza. Takdir ediyorsunuz, bunun haberini alıyorum.

Kraliyet Günü, Prinsjesdag 2020…

“Lang leve de Koning!” “Kralım çok yaşa!”

 

Prinsjesdag 2020 Koronadan dolayı sakin ve sessizce geçiverdi. O şaşalı hazırlıklar yoktu bu sene. Lahey’in meydanları, sokakları turuncu bayraklarla donatılmadı…

Tarihî at arabasıyla gezinti olmadı, balkon selamlaması olmadı… Olan, günün ve geleceğe dönük planlarını, arzularını, hesaplarını, beklentilerini, yatırımlarını, geleceğe bakışı, öngörüsü yazılan Milyonlar Notası Kralımız Willem-Alexander tarafından okundu. Yanında her zaman olduğu gibi Prenses Maxima vardı. Onun eşliğinde okundu. Bazen prenses mi yönetiyor, kral mi yönetiyor bu ülkeyi, ben bile yanılıyorum, tahminlerim tutmuyor.

2021 yılında işçiye, emekliye, dar gelirliye Devlet Planlama Bürosu’nun hesaplarına göre ayda 25 ile 40 avro net artış bekleniliyor. Koronaya inat, çok iyi bir perspektif.

Gerileme bari olmayacak inşallah, cüzdanımızı etkileyecek ve karamsarlığa itecek bir durumla karşı karşıya değiliz.

Avrupa Birliği’nin hayata geçirdiği Korona Destek Fonu’nda, Hollanda Hükûmeti, öyle veya böyle, tüm çıkarlarını koruyarak, zararlarını karşılayacak teminatı aldı bile. Süre yeter ki uzun olmasın, ekonomik dalgalanma kısa tutulsun. Eğer bizi “L”  veya “V” tipi ekonomik dalgalanmasına sürüklerse bu Korona illeti, işte o zaman Brüksel de bir çare olamaz haberiniz olsun.

“Ahmet Bey, anlamadık bunu, bu ekonomik dalgalanmaların harfleri mi var?  Açar mısınız bizlere” diye sesler ta kulağıma kadar geldi.

Normal süreçte, ekonomik dalgalanmalar “U” şeklinde oluyor. Düşüp hemen tekrar toparlanma yaşanıyor. Bunun haricindeki dalgalanmalar, normal ve sıra dışı olarak belirtiliyor. En kötüsü işte “L” tipi. Ucu bucağı olmayan, belirtisiz ve hesaplanmayan bir şekilde cereyan ediyor. Yani tüm etkenler karma karışık hâle geliyor ve ekonomin çarkı alıştığımız gibi dönmüyor.

Harpler, savaşlar, kavgalar, ekonomik boykotlar, dünya dengesizliği, eşitsizliği, ayrımcılığı, çıkarcılığı ön plana atılan durumlarda, daima dalgalanmalar sert ve uzun süreli olmakta. Yani tamir ediliyor ya da total loss toptan/kayıp olarak anlayacağız.

 

Gözle görünmeyen küçücük bir virüs, dünyayı etkiledi, dengeler değişiverdi. Alışkanlıklarımız unutuldu, yeni hayat başladı âdeta.

Zaman neyin nasıl olduğunu, nelerin veya kimlerin tarafından sergilendiğini gösterecek, veya Wikileaks amca gibi kişiler tarafından yazılacak, eğer tarih yazılmazsa, bilin ki ucu bucağı olmayan bir sürece doğru gidiyor dünyamız.

 

2021 yıla ait gelir gider beklentisi:

De totale inkomsten van de Rijksoverheid zijn naar verwachting in 2021 € 293 miljard. En de totale uitgaven zijn € 336,6 miljard.

Buna göre bütçede 40 milyar avro açık bekleniyor, ve bu miktarın Avrupa Fonu’ndan garanti olarak alınacağı belirtiliyor. yani anlaşma böyle.

Sunumlar, toplantılar ve bol bol seyredilen diziler uzadıkça, insanın konsantrasyonu dağılıyor, bende bu açıdan, “bu kadar bilgi yeter” diye düşünüyorum.

Kral Napolyon, “para- para- para” diye sesleniyordu tüm dünyaya…

Kral Julius Sezar, “Veni Vıdı Vici: Geldim, Gördüm, Kazandım” diye haykırdı dünyaya.

Hazreti Mevlânâ Rumi: “Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim, bugün ise bilgeyim, kendimi değiştirdim” diye haykırdı dünyaya.

İşte seçenekler bunlar gibi Korona dönemimizde, artık “son nokta.”yı da siz koyun gitsin!

 

Sağlıcakla kalın…                                   —◄◄