“Bu nesil ve yaptıkları unutulmamalı!”

Hollanda’da gelen birinci kuşak göçmenler düzenlenen bir törenle anıldı. Duygu yüklü anların yaşandığı toplantı sonrası anıta çiçekler bırakıldı.

Rotterdam’da düzenlenen Birinci Kuşak’a Saygı etkinliği yoğun katılımla gerçekleştirildi. Etkinlik Rotterdam Belediyesi’nin maddi katkısı ile Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu adına Ömer Hünkar Ilık ve Zeki Baran tarafından düzenlendi.

Toplantıya DENK Partisi yetkilileri ve İşçi Partisi/Yeşil Sol Grubundan iki milletvekilinin yanı sıra, ülkesel ve yerel birçok sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Anma Toplantısını babası da birinci kuşaktan Faslı bir misafir işçinin kızı olan Hanan Cherif yaptı. Hanan sunumunun başında babası ile bir anısını paylaştı. Yıllık tatillerinde her seferinde minibüsle Fas’a gittiklerini ve her seferinde yolculuğa Cuma günü çıktıklarını belirten Cherif, “Bu sebeple orta okulumu bitirildiğim yıl cuma akşamı düzenlenen mezuniyet konserine katılamadım.” dedi.

Anma Toplantısında misafir işçileri temsilen, 1970 yılında Türkiye’den gelen Karabey Baran, 1969 yılında Fas’tan gelen Abdelrahmanne Rhyani ve 1962 yılında İspanya’dan gelen Juan Arnau Esteller saygıyla anıldı. Belediye başkan Yardımcısı son anda hastalanan Karabey ve geçtiğimiz yıllarda vefat eden Esteller’ın çocukları ile Rhyani’ye birer buket ve Rotterdam Belediyesinin armasının olduğu seramikler taktim etti.

“Hepimiz Rotterdamlıyız.”

Anma toplantısında kısa bir konuşma yapan Belediye Başkan Yardımcısı Faouzi Achbar, Rotterdam kentinde 190 farklı ülkeden gelen insanın birlikte yaşadığına vurgu yaptı. Göreve ilk geldiğinde katıldığı bir toplantıda sürekli gerçek Rotterdamlılar tanımının kullanıldığını ve bunun üzerine çok düşündüğünü söyleyen Achbar, hiç kimsenin kendisini gerçek Rotterdamlı, başkalarını gerçek olmayan Rotterdamlı diye ayırmaya hakkının olmadığına dikkat çekerek “Bu kentte yaşayan hepimiz Rotterdamlıyız.” dedi. Babasının da ilk kuşak misafir işçilerden olduğunu dile getiren Achbar, babasıyla alakalı düşüncelerini anlatırken duygularına ve göz yaşlarına hâkim olamadı ve konuşmasını sürdüremedi.

“Bu çeşitlilik Rotterdam’ın gücüdür”

IOT Başkanı Zeki Baran ise konuşmasında misafir işçilerin  Rotterdam’ın savaş sonrası ekonomisinin muazzam bir şekilde büyümesine katkı sağlayarak kentin bugünkü haline gelmesine yardımcı olduklarını dile getirdi. Baran “Bugün, bu öncülerin torunları olan yaklaşık yüz yirmi bin insan Rotterdam’da yaşıyor. Yani kentteki her 5 kişiden birisi. Benim gibi göçmen kökenli insanların topluma her düzeyde katkıda bulundukları bir gerçektir. Bizler kamu ve şirket yöneticisi, alt yapı çalışanı, bilim insanı, sanatçı, öğretmen, sağlık profesyoneli ve daha nice meslek erbabı olarak her alanda topluma katkı sunuyoruz. Bu çeşitlilik Rotterdam’ın gücüdür.” ifadelerini kullandı.

Baran konuşmasında şunlara dikkat çekti: Değerli katılımcılar, Sayın Belediye Başkan Yardımcısı, milletvekilleri, örgüt temsilcileri, gönüllüler, misafir işçiler ve çocukları…

Bu etkinliği düzenleme kurulu adına hepinize hoş geldiniz diyorum. Bugün Uluslararası Göçmenler Günü. Biz de misafir işçileri anmak için bir aradayız. Tanıdık bir hikâye bu: 50’lerin sonundaki, ekonominin aşırı büyümesi Rotterdam’da işçi sıkıntısını doğurdu ve babam gibi genç erkekler de iş arıyordu.

1960-1974 yılları arasında Yunanistan, Portekiz, İtalya, İspanya, eski Yugoslavya, Türkiye ve Fas gibi ülkelerden binlerce işçi Rotterdam’da çalışmak üzere işe alındı.

Yeni gelenler Rotterdam’ın savaş sonrası ekonomisinin muazzam bir şekilde büyümesine katkı sağlayarak kentin bugünkü haline gelmesine yardımcı oldular.

Bugün, bu öncülerin torunları olan yaklaşık yüz yirmi bin insan Rotterdam’da yaşıyor. Yani kentteki her 5 kişiden birisi.

Evet, babam da 1970 yılında çok para biriktirmek ve hızlı bir şekilde geri dönmek için Rotterdam’a kendi başına gelen bir misafir işçiydi. Ama düşündüğü gibi olmadı. Sonra babam beni ve tüm ailenin geri kalanını 1980 yılında Rotterdam’a getirdi.

O andan itibaren Rotterdam’da mutfak yardımcısı/bulaşıkçı, halkla ilişkiler uzmanı, yerel politikacı ve yerel yönetici olarak çalıştım. Şimdi ise serbest meslek sahibi olarak çeşitli Türk ve Hollandalı şirketlere danışmanlık yapıyorum. Aynı zamanda Hollanda’daki Türkler için Danışma Kurulu Başkanıyım.

Benim gibi göçmen kökenli insanların topluma her düzeyde katkıda bulundukları bir gerçektir. Bizler kamu ve şirket yöneticisi, alt yapı çalışanı, bilim insanı, sanatçı, öğretmen, sağlık profesyoneli ve daha nice meslek erbabı olarak her alanda topluma katkı sunuyoruz. Bu çeşitlilik Rotterdam’ın gücüdür.

Benim 3 çocuğum ve 3 torunum var. Çocuklarımdan ikisi üniversiteyi, biri meslek yüksek Okulunu bitirdi. Üçü de çalışıyor. Torunlarım ilkokulda okuyor. Bunlar temelleri misafir işçiler tarafından atılan Rotterdam’ın geleceğidir.

“Mevcut siyasi iklim birçok Rotterdamlı için cesaret kırıcı ve incitici”

Sevgili konuklar,

2013 yılında arkadaşım Ömer Ilık’ın bir hayalini gerçekleştirdik. Rotterdam’da Misafir İşçi Anıtı’nın açılışını yaptık. O zaman mesajımız açıktı: Bundan böyle artık misafir değiliz. Hollanda bizim ülkemizdir. Bu ülkede sıkı çalışma takdir edilir ve kimlik farklılıklarına saygı duyulur. Gençler, ülkeniz Hollanda için çok çalışın!

Ne yazık ki, bu gün karşılaştığımız göç, entegrasyon ve kültürel kimliklerle ilgili mevcut siyasi iklimin birçok Rotterdamlı için cesaret kırıcı ve incitici olduğunu vurgulamak zorundayım.

Umarım toplumdaki rasyonel güçler yakında bunu görür ve yeterli dengeyi sağlar. Çünkü biz 60 yılı aşkın bir süredir Rotterdamlıyız. Rotterdamlıların çeşitliliği Rotterdam’ın gücüdür.

Ama unutmayın; çeşitlilik bir gerçektir, kapsayıcılık ise bir seçimdir. Bizim seçimimiz açık; hiç kimsenin ırkı, etnik kökeni, inancı ve geldiği ülke nedeniyle dışlanmadığı veya ayrımcılığa uğramadığı kapsayıcı bir Rotterdam şehri.

Bu nedenle, konuk işçilerin anma törenine katılımınızı içtenlikle takdir ediyorum. Geldiğiniz için teşekkür ederim.”

Ömer Hünkar Ilık: “Özel hikâyeleri olan misafir işçilerin çocuklarını arıyorum”

Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu adına Ömer Hünkar Ilık da katılımcıları selamlayan bir konuşma yaparak, misafir işçileri ve onların çocuklarının yer aldığı bir portre kitabı çalışması içerisinde olduğunu duyurdu ve kitabına bu konuda toplumdan katkı yapmalarını istedi. Toplum için pek çok önemli çalışmanın içerisinde yer alan Ilık, konuşmasında şunları dile getirdi:

“Sayın konuklar,

İçinde misafir işçilerin çocuklarının yer aldığı bir portre kitabı yayına hazırlama sürecindeyim.

Burada kitabın iki örnek sayfasını görebilirsiniz.

Misafir işçilerin çocukları, 1970’lerden itibaren aile birleşimi yoluyla Rotterdam toplumunda görünür hale geldi. Bu nesil çoğunlukla başka bir ülkede doğdu ama Rotterdam’da büyüdü.  Bu kuşak misafir işçi dönemi hakkında en taze kişisel deneyim ve hatıralara sahipler.

Onlar aynı zamanda bu büyük göçün hala yeterince açığa çıkmamış yanlarının da tanıklarıdır, örneğin; doğdukları ülkede babasız geçen yıllar, yabancı bir ülkede ilk yıllar; örneğin, kendi Dil ve Kültür Sınıflarında veya uluslararası geçiş sınıflarında ayrı ders görmek gibi.

Ya da dili biraz öğrendikten sonra, ev doktorunda, hekimde anne için ve hatta göçmenlik polisinde baba için tercümanlık yapmak gibi.

Misafir işçilerin çocukları uzun yıllar kuşaklar arası ve kültürel çatışmalarla, kan, ter ve gözyaşı dökerek ve genellikle önlerine çıkarılan engeller nedeniyle dolambaçlı yollardan geçip, toplumsam yaşamın merdiveni tırmandılar ve önemli görevlere geldiler.

Bu neslin, bugünün Rotterdam’ını şekillendiren birçok girişimci temsilcisi var. Örnek olarak bu günün sunucusu Hanan, Zeki ve Belediye Başkan Yardımcısı Achbar gibi.

Bu yüzden ikinci neslin sesini duyurmanın zamanı geldi.

Burada bir çağrım var: Hâlâ özel hikâyeleri olan misafir işçilerin çocuklarını arıyorum. Onları tanıyorsanız, lütfen bana bildirin. Çünkü bu şubat ayında, hepinizin davetli olduğu bir toplantıda kitabımın ilk kopyasını Belediye Başkan Yardımcısına takdim etmek istiyorum.

Sabrınız ve ilginiz için teşekkür ederim.”

Anma toplantısından çıkan konuklar Rotterdam’ın Güneyinde yer alan ve göçmen kökenlilerin yoğun yaşadığı ve yoğun yağan yağmura inat Afrikaander Park’a yürüdüler ve parkta 2023 yılında açılışı yapılan Misafir İşçi anıtına yanlarında getirdikleri ışıkları, çelekleri ve çiçekleri bıraktı.

Yoğun yağmura rağmen katılımcılar anma toplantısı sonrasında Misafir İşçi Anıtı’na kadar yürüdüler ve o günü çiçek ve çelenklerle ölümsüzleştirdiler…