
Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliğinde “15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü” dolayısıyla tören düzenlendi. Tören, “Türkiye Geçilmez” temasıyla, Hollanda Türk toplumundan temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Lahey Büyükelçiliği Rezidansı’ndaki törene Büyükelçi Şaban Dişli’nin yanı sıra T.C. Amsterdam Başkonsolosu Engin Arıkan, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Aytaç Yılmaz, T.C. Deventer Başkonsolosu Tuna Yücel Modrak ile sınırlı sayıda Türk STK temsilcisi ve yetkilileri katıldı.
Anma töreni, şehitler için 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
HDV Mescid-i Kuba Camii imamı Yunus Gözcü’nün Kur’an tilavetinin ardından, T.C. İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan15 Temmuz’u anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Ardından konuşmalara geçildi. Konsolosluklar adına Rotterdam Başkonsolosu Aytaç Yılmaz bir konuşma yaptı.
Konuşmalarda, 5 yıl önce yaşananları ve FETÖ’nün gerçek yüzünü dünya ülkelerinin geç de olsa görmeye başladığı belirtildi. 15 Temmuz hain darbe girişiminin Türk Milletinin demokrasiye bağlılığının bir göstergesi olduğu vurgulanarak “Türkiye Geçilmez” denildi.
“Aytaç Yılmaz: Kalkışma yapılırken, Türk milletinin gücü, cesareti ve demokrasiye olan bağlılığı hesaba katılmadı”
T.C Rotterdam Başkonsolosumuz Aytaç Yılmaz yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Sayın Büyükelçim, Kıymetli Hanımefendi, Sivil Toplum örgütlerimizin ve basınımızın değerli temsilcileri,
Sayın Başkonsoloslarımız,
Sevgili Misafirlerimiz,
Bugün burada Büyükelçiliğimizin ev sahipliğinde, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik gününü idrak etmek, ayrıca demokrasimizi ve anayasal düzenimizi muhafaza uğruna hayatlarını feda eden şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Bundan tam beş yıl evvel, 15 Temmuz gecesi Türkiye, yakın tarihinin en büyük badirelerinden birini atlattı. FETÖ terör örgütü üyeleri, seçilmiş hükümetimize ve anayasal düzenimize karşı kanlı bir darbe girişimi başlattı.
Ancak, Türk milletinin gücünü, cesaretini ve demokrasiye olan bağlılığını hesaba katmadı.
Nitekim, zihinlerimizde halen tazeliğini muhafaza eden o hazin görüntülerden de hatırlayacağınız üzere, demokrasisine sahip çıkan Türk milleti o gece sokaklara akmış ve gözünü kırpmadan tanklara, tüfeklere karşı göğsünü siper etmiştir. O gün bütün dünyaya “Türkiye Geçilmez” mesajını apaçık vermiştir. Görkemli bir demokrasi zaferi elde etmiştir.
Bu onurlu mücadelede 251 vatan evladımız şehadete ulaşmış, 2200’den fazla vatandaşımız da gazilik mertebesine erişmiştir.
Değerli Konuklar,
15 Temmuz darbe girişiminin kendisi, buzdağının yalnızca görünen kısmıdır.
FETÖ/PDY ihanetinin boyutlarını kavramak gerçekten kolay değildir. Karşımızda kırk yıldır sinsice, gizlice devletin ve toplumun tüm dokusunun içine sızan habis bir yapı, devleti içten fethetmeyi, kendi emellerine alet etmeyi hedeflemiş yeni nesil bir terör örgütü vardır.
FETÖ, tam da Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde bahsettiği “dâhili düşman” ifadesinin sözlük karşılığıdır.
Şimdi, yıllardır yürütülen kapsamlı idarî ve cezaî tahkikat sonrasında, 15 Temmuz’da neler olduğunu ve arkasındaki failleri daha iyi kavramaktayız. Bu mücadele bir intikam duygusuyla değil, bir adalet anlayışıyla yürütülmektedir. Haksız yere zan altında bulunduklarını iddia edenlere karşı alınan tedbirlerin gözden geçirilmesi için idari ve adli yollar mevcuttur ve işletilmektedir.
Dün Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın da ifade ettiği gibi, 15 Temmuz’dan bu yana ihraç edilen sadece hâkim ve cumhuriyet savcısı kılığındaki FETÖ’cü sayısı 3 bin 968’dir. Toplam gözaltı sayısı ise dün itibariyle 312.121’dir. Türkiye, işte bu ölçekte bir badire atlatmıştır.
Unutmayalım ki, bu mücadele uzun soluklu bir mücadele olacaktır. Esasen, dış politika, enerji, savunma, ulaştırma ve altyapı, teknoloji, uzay, havacılık, eğitim ve sağlık gibi birçok alanda yapılan atılımlar, 15 Temmuz’da ortaya konan mücadelenin bir devamıdır. Ülkemiz üzerinde karanlık hesapları olanlara verdiğimiz en net cevaplardır.
Değerli misafirler,
FETÖ ile mücadelede en önemli görevlerimizden biri, hiç şüphesiz, bu mücadelemizin haklılığını tüm dünyaya anlatmaktır. FETÖ hâlâ yurt dışında nüfuz ettiği toplumlarda zihinleri zehirlemekte, sahte mağduriyet öyküleriyle kendine yaşam alanı bulabilmekte, kamuoylarını Türkiye’ye karşı kışkırtmak için çaba harcamaktadır.
Devletimiz de buna karşılık, milletimizle el ele, gerek yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar, gerek kamuoyları nezdinde çalışmalarını kararlılıkla sürdürmektedir. Bu çabalarımız somut sonuçlar da vermeye başlamıştır. Bu bağlamda, FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik emelleri bulunan karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu uluslararası planda yavaş da olsa anlaşılmaya başlanmıştır.
Esasen, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve AGİT dâhil olmak üzere ilgili uluslararası mekanizmalarla işbirliğimizi yapıcı bir diyalog ruhuyla sürdürmekteyiz.
Diğer taraftan da, çeşitli ülkeler ve uluslararası örgütlerin, FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan ettiğini görüyoruz. Bu çerçevede örneğin; Ekim 2016’da İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları, FETÖ’yü terör örgütü olarak resmen ilan etmiştir. Benzer bir karar Aralık 2016’da Asya Parlamenterler Asamblesi tarafından alınmıştır. Ayrıca KKTC’ye ilaveten, Pakistan Yüksek Mahkemesi, Aralık 2018’de aldığı kararla, FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımlamıştır. Yüzün üstünde örgüt üyesi ülkemize iade edilmiş, edilmeye de devam etmektedir.
Kıymetli misafirler,
Uzun soluklu olduğunu bildiğimiz bu mücadelede rehavete yer yoktur. Devletimiz, tüm kurum ve kuruluşlarıyla dimdik ayakta, bu mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. Örgüt üzerinde kurduğumuz baskı her geçen gün daha da artmaktadır. FETÖ’ye asla rahat vermeyeceğiz. “Türkiye Geçilmez” mesajını ve ülkemizin demokrasi zaferini içine sindiremeyenlerin kurduğu tuzakları da bozmaya devam edeceğiz.
Ülkemizin bir daha böyle bir sınamayla karşı karşıya kalmamasını temenni ediyor, bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz şehitlerimize şükran ve minnetlerimi sunuyorum. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Ailelerine ve milletimize bir kez daha başsağlığı ve sabır, gazilerimize de şifalar diliyorum.
Teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.”
Şaban Dişli: “Devletimiz, Türk demokrasisi için bir kararlılık sınavı olan bu menfur hadiseden güçlenerek çıkmıştır”
Katılımcıları tek tek o içten hali ve samimi gülümsemesi ile karşılayan T.C. Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli yaptığı konuşmada şunlara değindi:
“Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Kıymetli Başkanları ve Temsilcileri,
Değerli Konuklar,
Basınımızın Değerli Temsilcileri,
Sevgili Mesai Arkadaşlarım,
Öncelikle, demokrasinin üstünlüğüne inanan bizler için önemli ve anlamlı olan bu anma töreninde bizimle beraber olduğunuz için sizlere teşekkür ederim. Bu sene, KOVİD-19 salgını nedeniyle maalesef katılımı sınırlı tutmak zorunda kaldık.
Rotterdam Başkonsolosumuz Aytaç Yılmaz’a konuşmasından ötürü teşekkür ediyorum. Bildiğiniz üzere, her sene bir Başkonsolosumuzdan konuşma yapmasını rica ediyoruz.
Fethullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen, 251 vatandaşımızın şehit olmasına ve iki binden fazla vatandaşımızın yaralanmasına neden olan 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden dört yıl geçti.
15 Temmuz darbe girişimi, FETÖ terör örgütünün devletimize yönelik yarattığı büyük tehdidi ortaya koymuştur. Bu tehdidin bertaraf edilmesinde en büyük pay, kendi iradesi üzerinde bir güç tanımadığını, devletini ve demokratik kazanımlarını korumak için hayatını vermeye hazır olduğunu ortaya koyan Türk halkına aittir. Kendi vergileri ile alınıp, namuslarına emanet edilen silahları kendine çeviren, ateş eden, bombalayanlara gereken cevabı Türk halkı vermiştir.
Böylece toplumumuzun tüm kesimleri, farklılık gözetmeksizin tek bir amaç etrafında, demokrasisine ve ülkesine sahip çıkmak için bir araya gelmiş; milletimiz ve Devletimiz, Türk demokrasisi için bir kararlılık sınavı olan bu menfur hadiseden güçlenerek çıkmıştır.
Geçtiğimiz süreçte, yurt içinde ve yurt dışında FETÖ’yle mücadele, devletimizin en önde gelen hedeflerinden biri olmuştur.
Devletimizin tüm kurumlarının kararlı adımları sonucunda Türkiye’deki ana omurgasını kaybeden terör örgütünün, maalesef aralarında Hollanda’nın da bulunduğu ülkelerde, yurtdışı yapılanmasıyla ayakta kalmaya çalıştığı görülmektedir. En pahalı lobi şirketleri ve Türkiye düşmanı herkesle işbirliği yapan bu örgüte karşı hepimizin tedbirli olması gerekmektedir.
Gücünü artırmak için her türlü yasadışı faaliyete başvuran, yabancı istihbarat ağlarına hizmet eden, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü yıkmaya teşebbüs ederek, bu yönde masum insanları öldürmekten de çekinmeyen bir örgütün varlığı, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanan her ülke için ciddi bir tehdittir.
FETÖ’yle mücadele konusunda ülkemizde güçlü bir ortak irade mevcuttur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki dört siyasi Parti Grubu tarafından, FETÖ’ye ilişkin mücadele kapsamında 9 Ağustos 2019 tarihinde elebaşı Fethullah Gülen ve FETÖ mensuplarının Türkiye’ye en yakın zamanda iadesi için çağrıda bulunan ortak bir açıklama yayımlanmıştır.
Yabancı muhataplarımızla her seviyede yaptığımız tüm temaslarda, FETÖ’nün diğer ülkeler bakımından da bir tehdit olduğu izah edilmektedir.
FETÖ terör örgütünün yurtdışındaki hareket alanının daraltılması, mensuplarının adaletten kaçmalarının ve para transferlerinin engellenmesi amacıyla idari tedbirler ve adli süreçler de devreye konulmuştur. FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının önde gelen elebaşlarına yönelik olarak Türkiye’de açılan soruşturmalar kapsamında iade taleplerimizi Hollanda makamlarına da iletmeye devam ediyoruz.
FETÖ terör örgütünün yurtdışı yapılanmasında görev alan ve örgüte finansman sağlayan kişi ve kuruluşlar hakkında malvarlıklarının dondurulması talebine yönelik çalışmalar ilgili kurumlarımızla eşgüdüm halinde yürütülmektedir.
Bu bağlamda, yeni nesil bir terör örgütü olarak nitelendirilebilecek FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik emelleri bulunan karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu uluslararası planda yavaş da olsa anlaşılmaya başlanmıştır.
Üçüncü ülkelerde FETÖ’ye karşı oluşmuş bulunan farkındalığın en önemli unsuru, bizzat o ülkede yaşayan toplumumuzun da bu zararlı şebekeyi dışlaması ve bunların sinsice planlarına dâhil olmamasıdır. Bu bilinç ve duyarlılığı, özellikle Hollanda’da yaşayan toplumumuzda gözlemlemiş bulunuyorum.
Bugüne kadar 38 ülkede FETÖ iltisaklı okul ve dil kurslarının faaliyetleri kısmen ya da tamamen sonlandırılmış, bunların 20’sinde okullar Türkiye Maarif Vakfına devredilmiştir. Hollanda’da da bu okullara rağbetin azaldığına dair güçlü emareler mevcuttur.
FETÖ dâhil olmak üzere ülkemize zarar vermeye çalışan terör örgütlerinin yurtdışındaki yapılanmalarını engellemeye yönelik çabalarımızın uzun soluklu bir mücadele olduğunun bilincindeyiz. Devletimiz, bu mücadelemizi sonuna dek sürdürmeye kararlıdır.
Değerli Dostlar,
Sözlerime burada son verirken, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde hayatını kaybeden şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, gazilerimize minnetimi sunuyorum.
Değerli Hocamıza güzel tilavetinden dolayı, bu töreni hazırlayan mesai arkadaşlarıma emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Davetimize icabet ederek gösterdiğiniz dayanışma için siz değerli dostlarıma da bir kez daha teşekkür ediyorum.”
Tören, verilen ikramın ardından sona erdi.
Haber: Sedat TAPAN