
Hollanda-Türk göçmenleri değişerek, gelişerek, entegre olarak Hollanda toplumunun eksikliğini tamamlayan güzel bir parçası olma yolunda hızla ilerliyor. Birçoğumuzun çokta hoşuna gitmese de ben Türk toplumunun büyük bir kısmının hızlı adımlarla asilime olduğunu da görüyorum.
Göçün ilk 30 yılında ülkesel, bölgesel ve yerel politikalar Türk Gurbet Diasporasının kendi kültürü ile yaşam ve Hollanda’ya uyum politikalarını desteklediler. Görülen o ki, kendi kültürü ve inançlarıyla uyum istenin hıza, şekle ve yeni kültürel kimliğe sahip olunamadı. Türk göçmenlerinin Türk dili ve kültürüne sahip olmaları, onları geldikleri memleketleri Türkiye’ye ve Fas’a geri dönmelerini sağlayacaktı ama, evdeki hesap çarşıya uymadı. Bugün Hollanda’da 500 bin Türk ve 480 bin Faslı göçmen yaşamaktadır.
Eğitimin entegrasyondaki önemi…
Hollanda iyi meslek eğitimi alan, büyük bir ikinci ve üçüncü Türk nesli iyi bir pozisyona sahip olarak, kendini Hollandalıdan çok Hollandalı hissediyor ve o şekilde de yaşamaya çalışıyor.
Kraldan çok kralcı yani.
Bundan 40 yıl önce Hollanda’da yaşayan 400 bin Endonezyalı Hollandalılar (Indische Nederlanders) dediğimiz grubun yüzde 35’nin kendisini bir Hollandalıdan daha da çok Hollandalı hissettiğini okumuştum. Tarihimiz, ve Hollanda’yla ilişkilerimiz Endonezyalılara benzemese de, yakın zamanda kendini Hollandalı gibi hisseden, yaşayan ve kabul eden bir Türk toplumu görmeye başladık.
Evet, dil, eğitim, iş, istihdam, sosyal yaşam, millî gelirden pay alma ve tabi ki toplumsal katmalara ve görevlere katılım Hollandalı hissetmeyi olumlu etkileyen etkeneler. “Voelen zicht Nederlander”
Birlik ve dirlik olacak mı?
Tabi ki, bu grubun olanakları, gereksinimleri, Türk toplumu ile ilişkileri, inanç ve Türkçe dilini günlük yaşamada kullanmaları geleneksel Türk toplumundan farklı olacak. İyi meslek eğitimi yapan, yılda iyi bir kazanca sahip olan bu yeni Hollanda Türkleri bellidir ki, “Bayramdan bayrama, düğünden düğüne” göreceğiz ve beraber olabileceğiz.
Birbirine benzediğini düşündüğümüz Türk toplumunun arasında fark giderek açılacak ve gelecek yıllarda farklı bir Türk toplumu, yaşam, inanç, politik, etnik, sınıf, ve yeni “Hollanda-Türk Göçmen Burjuvasının” gelişimini göreceğiz.
Kurumlaşma ve gelecek…
Hiçbir gelişme sebepsiz değildir ve geçmişte tamamlayamadığımız ve yakalayamadığımız neydi?
Türklerin, Hollandalıların “verzuiling” dediği “polarisation” toplumsal kurumlaşmada kendi kimlik, inanç ve etnik toplumlarının olunmuşumu Hollanda kültürü gölgesinde (Dominantie) gerçekleşmedi. Gerekli olan değişim birikimi ve entelektüel kurumsallık oluşamadı.
Bugünkü Türkiye yansıması ve örneği…
Bellidir. Türkiye’deki birden fazla, kimliğe, politik düşünceye, inançlara sahip insanların sancılı da olsa kendi kurumlarını kurma ve yaşatma çabaları, Hollanda Türk toplumunu etkilese de, var olan uyum, entegrasyon, asimilasyon ve akültürasyon Türk toplumunun geleceğini belirlemekte.
Türkiye Hollanda’da yaşayan 500 bin kişi için artık güzel bir tatil beldesi ve ülkesi.
Gönlümüz şen, genç, güzelden ve iyiliklerden yana olsun .
Saygılarımla.
Nejat SUCU
Sosyal Danışman
Almelo, 23.9.2023