İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, Kur’an-ı Kerim’in yakılmasını “aşağılık bir eylem” olarak niteleyerek, provoke etmeyi amaçlayan bu tür hareketlerin başarılı olmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
İsveç’in NATO üyeliği yolundaki kararın Türkiye Büyük Millet Meclisinde olduğunu belirten Billström, “Geçen bu süre zarfında Türkiye’ye yönelik güvenlik tehditlerini dikkate aldık. Türkiye’nin milli güvenlik mücadelesini destekliyor, PKK dahil olmak üzere Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden terör örgütlerinin faaliyetlerini kınıyoruz.” diye konuştu.
Ülkesinin terör örgütü PKK’ya karşı çalışmalarını yoğunlaştırdığını kaydeden Billström, bu süreçte özellikle güvenlik konusunda Türkiye’yle yakın işbirliği içinde olduklarını vurguladı.
İsveç’in yasalarında da değişiklik yaptığının altını çizen Billström, “PKK’nin ortaya koyduğu tehdit hakkında daha fazla bilgiye sahibiz. Karşılaştığımız sorunlarla mücadelede Türkiye’yle daha fazla işbirliği içinde olduğumuzu da vurgulamak isterim.” dedi.
Ülkesindeki eylemlerde terör örgütünü simgeleyen bez parçalarının kullanılmasına ilişkin Billström, şunları söyledi:
“Neyin problem olup neyin olmadığını ayırt etmemiz gerek. Bayraklar konusunda (PKK’yi simgeleyen bez parçalarının eylemlerde taşınması) biliyoruz ki İsveç’te Türkiye’yi provoke etmek ve süreci sabote etmek isteyenler var. Ülkemizde İsveç’in NATO üyesi olmasını istemeyen ve bu bayrakları sallayarak gezen insanlar var ancak onlar terörist değil. Biz teröristlerin kim olduğunu çok iyi biliyoruz ve polis, bunu Türk mevkidaşlarıyla yakın işbirliği içinde yürütüyor. Elbette onları yakalayacağız. Terörü kabul edemeyiz ancak İsveç’in NATO’ya üyelik sürecini sabote etmek isteyen insanlar başka bir şey. Onlar, sadece bu bayrakları bu amaçlarına erişmek için kullanıyorlar.”
Kur’an-ı Kerim yakma eylemleriyle mücadele
Kur’an-ı Kerim’e yönelik İsveç’te polis korumasında gerçekleştirilen eylemlere ilişkin soruyu da yanıtlayan Billström, “Kur’an-ı Kerim de dahil, kutsal kitapların yakılması aşağılık bir eylemdir.” dedi.
Müslümanların kutsal kitabına yönelik eylemlerin İsveç hükümeti ve İsveç halkının çoğunluğunun görüşlerini yansıtmadığının altını çizen Billström, “Bunları çok ciddiye alıyoruz. Sürekli söylediğimiz gibi bunu yapanlar, provoke etmek, Müslümanlar ile olmayanlar arasında ayrılık yaratmak istiyorlar. Başarılı olmalarına izin vermeyeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
Billström, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıların Müslüman ülkelerde ne hissettirdiğini anladıklarını belirterek, “İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri’ni İsveç’e davet ettim. Türk mevkidaşım dahil dünyadaki diğer dışişleri bakanlarıyla İsveç’in bununla nasıl mücadele ettiğini hükümetimizin perspektifinden anlatmak için yakın temas içindeyim.” diye konuştu.
İsveç polisinin gösterilere izin verme konusundaki faaliyetlerini düzenleyen İsveç Kamu Düzeni Yasası’yla ilgili çalışma başlattıklarını kaydeden Billström, bununla Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıların önüne geçmeyi planladıklarını söyledi.
Terörle mücadele
Terörle mücadelede Türkiye ile İsveç arasında daha iyi bir işbirliğinin olduğunu söyleyen Billström, sertleşen yasalar sayesinde terörist aktivitelerin yapılmasının önünü açan yasal boşlukların kapatıldığını ifade etti.
Cezaların da artırıldığını kaydeden Billström, Türkiye’yle artan işbirliğinin sonucu olarak yürütülen soruşturma sayılarının da çoğaldığını vurguladı.
Soruşturmaların dava süreçlerine ve cezalarla sonuçlanan kovuşturmalara evrilebileceğine dikkati çeken Billström, “Türk halkının kaygılarını dikkate aldık. Türkiye’nin milli güvenlik sorunlarını dikkate alıyoruz. Bu da sonuç veriyor.” dedi.
Türkiye’ye mesajı
Billström, Türk halkı ve Türkiye’ye hitap ederek, “Milli güvenliğinizle ilgili sorunlar hakkında söylediklerinizi duyduk. Sizi dinledik. Bazı şeyleri onarmak için mevzuatımızda değişiklikler yaptık. Mevzuatımızı güçlendirdik.” dedi.
Billström, şöyle devam etti:
“Artık PKK konusunda daha fazla bilgiye sahibiz. Türkiye ile daha fazla işbirliğimiz var. Bütün bunlar güzel ama daha fazlasını yapmak istiyoruz. Türkiye ile ilişkimizi geliştirmek istiyoruz. İşte bunun için ülkelerimiz arasında ‘güvenlik diyaloğu’muz olacak. Bunun nasıl yapılacağını gösteren bir yol haritamız olacak. Güvenlik diyaloğu, terörle etkin mücadele edebilmemiz için ülkelerimiz arasındaki güvenlik işbirliği konusunda da sonuçlar üretecektir ama aynı zamanda ülkelerimiz arasında daha iyi ilişkiler kuracak.”
Billström, Türkiye’de 250’nin üzerinde İsveç şirketinin olduğunu belirterek, “NATO’ya katıldığımızda ülkelerimizin birlikte daha fazlasını yaptığını görmek isterim çünkü İsveç ve Türkiye’nin önünde iyi bir gelecek olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Fotoğraf: Atila Altuntaş/AA