İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları hem ABD silahlarıyla gerçekleşmesi hem uluslararası toplumun sessiz kalması açısından 1945’te Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombasıyla düzenlenen saldırıları hatırlatıyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana on binlerce ton bomba kullanarak Gazze Şeridi’ne gerçekleştirdiği saldırılarda öldürülen ve yaralanan Filistinlilerin sayısı 140 bini aşmış durumda.
Filistinli 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi’nde devam eden İsrail’in ağır bombardımanı nedeniyle 1,9 milyondan fazla kişi de yerinden edildi.
İsrail ordusunun 10 aydır denizden, karadan ve havadan bombalar yağdırdığı Gazze Şeridi’nde oluşan büyük yıkım ve insani kriz, ABD’nin 79 yıl önce Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombasıyla düzenlediği saldırıları akıllara getiriyor.
ABD 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya, 9 Ağustos’ta da Nagazaki’ye atom bombası atmıştı. Saldırılar, 210 bine yakın kişinin ölümüne yol açmıştı.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite ve Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Örgütü (Euro-Med) Başkanı Rami Abdu, AA’ya yaptığı açıklamalarda, İsrail’in Gazze, ABD’nin de Hiroşima ve Nagazaki’ye saldırılarının benzerlikler taşıdığını aktardı.
“Her iki saldırıda da siviller ayırt edilmedi”
ABD’nin atom bombasını ilk kez 1945’te kullandığını hatırlatan Abdu, Washington’un Hiroşima ve Nagazaki’de kullandığı atom bombalarının kitle imha silahı olduğunu ve çok geniş bir alanda oluşturduğu yıkım sonucu on binlerce masum sivilin canına kastettiğini söyledi.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne saldırılarında tıpkı atom bombasının kullanımı gibi siviller ile savaşçıların ayırt edilmediğini vurgulayan Abdu, şunları söyledi:
“İsrail Gazze Şeridi’nde atom bombası kullanmadı ancak büyük yıkıma neden olan silahlar kullanarak çok geniş alanlardaki altyapıyı yok etti, çok fazla masum sivilin ölümüne yol açtı. İsrail’in saldırılarında kullanılan silahlarda, ‘uluslararası hukukta uygun orantılılık ilkesine’ dikkat edilmiyor. Atom bombası kullanıldığında da aynen böyle silahlı ve siviller ayırt edilmiyor.
İsrail, Gazze’ye yönelik saldırıları sırasında kullandığı silahlarla çok katlı binaları içerisinde siviller varken yıktı. İsrail ordusu ayrıca, Gazze’deki bazı yerleşim mahallelerini de bombardıman çemberine alarak yüzlerce sivili öldürdü ve yaraladı.”
“İsrail Gazze halkının tümüne karşı soykırım savaşı yürütüyor”
ABD’nin Hiroşima’ya attığı atom bombasının soykırıma yol açtığına dikkati çeken Abdu, “Gazze’de yaşayan 2,3 milyon Filistinliden hiçbiri İsrail’in kara, deniz ve hava saldırılarından kurtulamadı. İsrail belirli bir gruba karşı savaşmıyor, Gazze halkının tümüne karşı soykırım savaşını yürütüyor.” dedi.
Abdu, her iki bölgenin maruz kaldığı saldırılara ilişkin şunlara dikkati çekti:
“Hiroşima’daki atom bombasıyla anında 70-80 bin kişi öldü,1945 yılının sonuna gelindiğinde ölü sayısı yaklaşık 140 bin oldu. Soykırım savaşı sonucu sakinlerinin yüzde 10’u ölen, yaralanan veya kaybolan Gazze Şeridi’nde de durumun farklı olmadığını söyleyebiliriz.”
İsrail’in Gazze’de oluşturduğu yıkım
ABD’nin Hiroşima’ya attığı atom bombası sonucu oluşan yıkımın kentteki binaların yüzde 70’ini etkilediğine işaret eden Abdu, bunun da İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki yerleşim yerlerinde yol açtığı yıkıma denk geldiğini belirtti.
Euro-Med Başkanı Abdu, “İsrail, Gazze Şeridi’nde yaşam koşullarının yok olması adına kullanabilecek her şeyi doğrudan hedef alıyor.” diye konuştu.
Abdu, ayrıca Gazze’de olup bitenlere ilişkin uluslararası sessizliği eleştirerek, “ablukayı kırmak ya da savaş suçu faillerini yargılamak için hiçbir etkili adım atılmadığını” vurguladı.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü Sevabite ise İsrail’in Gazze’ye aylardır devam eden saldırıları sonucu 40 bine yakın can kaybı, 91 binden fazla yaralı olmak üzere 145 binden fazla ölü ve yaralı olduğunu hatırlattı.
Gazze’de 150 binden fazla konutun tamamen, 200 binin kısmen yıkıldığını, 80 bin konutun kullanılmaz hale geldiğini kaydeden Sevabite, İsrail’in saldırılarının, Gazze Şeridi’nde yaşamın tüm yönlerini yok ettiğini, hayati öneme sahip 15 sektörü hedef alarak yaşanmaz hale dönüştürdüğünü ifade etti.
Sevabite, İsrail’in, bu saldırılarla Filistinlilere karşı kapsamlı şekilde soykırıma dayanan prensibini gerçekleştirmeye çalıştığını vurguladı.
ABD’nin İsrail’e desteği
Filistinli yetkili “Hiroşima’yı bir anda yerle bir eden ABD, kapsamlı bir soykırım gerçekleştirmesi için İsrail’e çeşitli türlerde silah desteğine devam ediyor.” dedi.
İsrail’in, Gazze’ye saldırılarında öncelikle ABD’nin askeri desteğine dayandığını kaydeden Sevabite, bu destek arasında gelişmiş silahlar ve modern teknolojinin de yer aldığını aktardı.
Sevabite, “İsrail’in, Gazze’ye 82 bin tondan fazla patlayıcı attığı tahmin ediliyor. Bu miktar, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasının 5 katından fazlasına tekabül ediyor.” diye konuştu.
Washington’un İsrail’e, bazıları 2 bin kilogram patlayıcı bulunan 100 binden fazla bomba ve füze tedarik ettiğine işaret eden Sevabite, İsrail’in bu silahlarla kadınları, çocukları, yaşlıları ve savunmasız sivilleri öldürerek soykırıma varan bir savaş yürütmeye devam ettiğini vurguladı.
Uluslararası sessizlik
Sevabite, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nde yaşadığı durum karşısında dünyanın sessiz kalmasına da tepki göstererek bunun İsrail’in suçlarını sürdürmesine imkan sağladığını dile getirdi.
Filistinli yetkili sözlerini şöyle tamamladı:
“İsrail’in Gazze’de işlediği suç insanlık ayıbı. Dünya, 20 binden fazla çocuk ve kadının infaz edilmesi karşısında sessiz kalıyor ve bu yıkıcı saldırıları durdurmak için parmağını kıpırdatmıyor. Bu nedenle adalet, hak olanı destekleme kaybolup gidiyor.”