Hollanda’da, 150 üyeli Temsilciler Meclisi’nin belirlendiği milletvekili genel seçimlerinden, VVD (34 koltuk) ve D66 (24 koltuk) zaferle çıktı. Sol partiler ise, ciddi oy kaybı yaşadı. Seçim sonuçlarına göre en az 4 partili bir koalisyonun oluşması bekleniyor.

Bu yılın başında, vergi dairelerinin, özellikle yabancı kökenlilere uyguladığı haksız girişimlere duyarsız kaldığı gerekçesi ile suçlanan ve istifaya zorlanan hükûmetin başındaki Mark Rutte’ye, yaklaşık 2 milyon seçmen tekrar güvenip oy verdi.

Kabine oluşumunda ciddi krizler yaşanıldı ve Mark Rutte’nin itibarı ciddi şekilde zedelendi. Başbakan Rutte koalisyon kurma görüşmesi sırasında CDA meclis üyesi Pieter Omtzigt’in dışladığını inkâr edip yalan söylediği anlaşılınca siyasi kriz yaşandı. Omtzigt’in koalisyona ait olmasına rağmen eski hükûmeti en çok eleştiren meclis üyelerinden biri olduğunu gördük.

Bu tabi bazı siyasetçiler ve bakanların işine gelmedi ve “başka yerde görev alırsa yeni hükümetin istikrarı için daha olumlu olur” diye düşünenler oldu.

Meclis’ten özür dileyen Rutte, ‘güvensizlik’ önergesinden ucuz kurtuldu fakat ‘kınama’ önergesine tüm partiler onay verdi. Acaba gelecek dönem pozisyonunu muhafaza edebilecek mi?

Seçimlerin başka sonuçlarına bakarsak koalisyon ortaklarından, Hollanda’nın köklü partisi

Hristiyan Demokrat Parti (CDA) bu seçimlerde ancak 15 milletvekilliği kazanabildi ve 4 koltuk kaybetti. Onun yanı sıra sol partileri ciddi bir şekilde kayıplar yaşadı.

PvdA, SP ve Groenlinks tarihte hiç bu kadar küçük olmadılar.

Evet, Geert Wilders’in PVV partisi 3 koltuk kaybetmiş olsa da aynı keseye koyabileceğimiz JA21 partisi yeni bir parti olarak 3 koltuk kazandı ve Thierry Baudet’in Forum voor Democratie partisi toplam 8 koltuğa yükseldi. Yani aşırı sağ olarak tanımlayabileceğimiz partilerin toplam 28 koltuğu var.

Seçmenlerin nerdeyse yüzde yirmisi Müslümanlardan nefret eden partileri desteklemeleri çok üzücü ve bizi tedirgin etmeli. Bundan sonra hep beraber daha da sağduyulu olmamız ve haklarımıza sahip çıkmamız lazım.

Ne yazık ki İslam’ı sorun olarak değil, çözüm yolu olarak gören NIDA Partisi ilk kez katıldığı genel seçimlerinde koltuk çıkaramadı. Gelecek dönemde parti stratejisini tekrar belirleyecek. Ama bu seçimlerde olumsuz sonuçlar görmüyoruz.

Denk Partisi geçen yıl geçirdiği krize rağmen 3 koltuğu muhafaza etmeyi başardı. Aynı zamanda Hollanda tarihinde ilk kez başörtülü bir bayan meclis üyesi oldu. Seçim kampanyasında sırf baş örtülü olduğu için yoğun bir şekilde eleştirilen GroenLinks adayı Kauthar Bouchallikht tercih oylarla meclise girdi.

 

Öbür yandan Hollanda tarihinde ilk kez siyah bir siyasi liderin, Sylvana Simons, meclise girdiğini görüyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen bunlar bu seçimlerin olumlu olarak görebileceğimiz tarafları.

 

Denk meclis üyeleri, Kauthar Bouchallikht ve Sylvana Simons’un yabancı kökenli vatandaşlarımız için başarılı olmasını ümit ediyorum.

Nurullah Gerdan                             —◄◄