17. yüzyıl Hollanda’nın altın yüzyılı olarak adlandırılır. Bu yüzyılda dünya ticaretine damga vuran Hollanda tüccarları baharat, tütün, şeker gibi pek çok ürünün yanında, siyah derili köleleri de büyük çiftliklere satarak ün kazanıyordu. Gana gibi Batı Afrika ülkelerinde toplanan erkek, kadın, hatta çocuk köleleri Hollandalı tacirler ucuza satın alıp, Güney Amerika’daki büyük arazi sahiplerine, çiftliklere satıyorlardı. Hollanda o yıllarda köle ticaretinde büyük rol oynayan ülkelerden birisi olmuştu.
Batı Afrika’dan Latin Amerika ülkelerine gemilerle taşınan köleler, gemi ambarlarında zincirlenmiş olarak havasız ve sağlıksız koşullarda yaşam savaşı veriyordu. Tarihçiler, aylarca gemilerin ambarında kalan her sekiz köleden birinin yolda hayatını kaybettiğini yazıyor. Hollanda o yıllarda ticari bir üçgen kurmuştu. Hollanda limanlarından aldıkları ateşli silahlar ve alkollü içecekleri, Batı Afrika kıyılarında sömürgeleştirilmiş topraklardaki kalelere taşıyor, burada bir kısmını satıp bir kısmıyla köle satın alan tüccarlar, rotayı Latin Amerika ülkelerine çeviriyordu. Aylar süren yolculuklarda ambarlardaki köleleri çiftliklere satıyor, karşılığında aldıkları şeker, kahve, tütün gibi lüks ürünlerle Hollanda’ya geri dönüyorlardı. O yıllarda köle ticareti sayesinde Hollanda’da çok zengin gemi filolarına sahip şirketler ortaya çıkmış, Amsterdam ile Hoorn şehirlerinin zenginleşmesi o yıllarda başlamıştı. Hollanda tüccarlarının sattığı kölelerin ömürleri çok uzun olamıyordu. Güneş altında boğaz tokluğuna haftalık 100 saat çalıştırılan köleler, genelde erken yaşlarda hayatlarını kaybediyorlardı.
REKOR PORTEKİZLİLERDE
16 ve 19. yüzyıllar arasında Hollandalı tüccarlar 600 bin Afrikalı köleyi gemilerle Batı’ya taşıyarak paralar kazandılar. Dünya’da 11 milyon kölenin zorla yaşam alanlarından sökülerek bilmedikleri başka ülkelere satıldığı düşünülüyor. Bu alanda rekor Portekizlilerde ve bu ülke tüccarları tam 5.8 milyon köleyi başka ülkelere götürerek satmış.
1814 yılında köle ticareti yasaklanmasına karşın, Hollandalı tüccarlar bu faaliyetlerine 1863 yılına kadar sürdürmüşler.
HOLLANDA ÖZÜR DİLİYOR…
Geçtiğimiz aylarda ülkenin liberal başbakanı Mark Rutte, ekranlara çıkarak Hollanda’nın köle ticaretindeki rolü nedeniyle resmi olarak özür diledi. Tüm dünyada köleliğin insanlığa karşı suç olarak tanınması gerektiğini belirten Rutte, 2023 yılının köleliğin kalkmasının 150. yılı olması nedeniyle bir anma yılı olacağını söyledi. Köleliğin kalkmasının yıldönümü ve anma faaliyetleri 1 Temmuz’da Amsterdam’da yapılacak törenlerle başlayacak. Hollanda Kralı Willem Alexander da bu etkinliğe destek veriyor ve anma etkinliklerinde hazır bulunacak. Hollanda’nın Karaiplerdeki adaları Aruba, Sint Maarten, Çuraçao başbakanları Hollanda kabinesinin bu adımını destekleyerek teşekkür mesajları yayımladılar. Hollanda kabinesi şimdiden bu alanda çalışma yapacak bir fon için kolları sıvadı ve 200 milyon Avro bütçe ayrıldı.
Hollanda’nın kamu yayın kurumu olan NOS bu konuda halkın nabzını tutarak bir anket çalışması yaptı. Halkın yüzde 49’u özür dilenmesine karşı çıkarken özür dilenmesine destek vermediklerini belirttiler. Bu oran geçtiğimiz yıllarda yüzde 55’lere kadar çıkıyordu. Halkın bilinçlenmesiyle bu oranın önümüzdeki yıllarda daha da aşağı inmesi bekleniyor. Günümüzdeki modern köleliğin, insan sömürüsünün olmadığı, savaşların son bulduğu, tüm renklerin eşit olduğu güzel bir dünya dileğiyle…
m.e.alkanlar@gmail.com
Cumhuriyet Gazetesi