Bakanlığın kendi memurlarından gelen uyarılara, Eğitim Müfettişliği ve devlet avukatının eleştirel raporlarına ve camiler, kiliseler ve spor kulüpleri gibi çeşitli kuruluşların geniş çaplı itirazlarına rağmen, hükümet, enformel eğitimi denetim altına almayı ve gerektiğinde tamamen yasaklamayı amaçlayan planlarını sürdürmektedir.
Enformel okullarda “antidemokratik eğitim” ile mücadele gerekçesiyle vatandaşların demokratik ve hukuk devleti çerçevesindeki temel hakları ihlal edilmektedir. Bu yasa tasarısı, din özgürlüğü, eğitim özgürlüğü ve dernek özgürlüğü gibi temel haklara yönelik bir tehdit oluşturmaktadır.
Tasarı, “vatandaşlık, siyasi görüşler ve dini ya da felsefi inançlarla ilgili özel kişisel verilerin kaydedilmesini” öngörmektedir. Bu durum, vatandaşlar arasında güvensizlik ve tedirginlik yaratmaktadır. Tasarının temelini oluşturan belirsiz tanımlar ve çerçeveler, uygulamada keyfiliğe yol açabilecek alanlar bırakmaktadır. Bu da ebeveynler, öğretmenler ve enformel eğitim veren gönüllüler arasında endişe ve belirsizlik yaratmaktadır.
Yasa tasarısının gerekliliğini açıklayan tanımlardaki eksiklikler ve stigmatize eden söylemler, temel hakları ihlal eden bir politikayı işaret etmektedir. Vatandaşların anayasal özgürlüklerini ihlal ederek sorunların çözülmesi endişelendiren bir durumdur.
HDV, camilerde verilen eğitimin çocukların olumlu kimlik gelişimine katkıda bulunduğunu vurgulamaktadır. Dini eğitim, ahlaki çerçeve sunmada, dayanışmayı artırmada ve toplumsal katılım sağlamada kritik bir rol oynamaktadır. Bakanlığın bu yasa tasarısı, bu değerli uygulamayı engelleme riski taşımaktadır.
Bu nedenle HDV, hükümeti ilgili tarafların endişelerini ciddiye almaya ve yasa tasarısının gerekliliğini yeniden değerlendirmeye çağırmaktadır. Enformel eğitim sunan kurumlarla iş birliği, hem demokratik değerleri hem de vatandaşların temel haklarını koruyan bir politika geliştirmek için elzemdir.