‘Türkiye’nin En Lezzetli 60 Yemeği’ kitabı yayınlandı
Hollanda’da, yöresel yemekler konusunda araştırmalar yapan Gastronom Yazar Hilal Kayış Sungur’un, özellikle Türk mutfağı üzerine hazırladığı
yemek kitabı, Hollandaca olarak yayınlandı. Rotterdam yakınlarındaki Ridderkerk şehrinde kitapla ilgili tanıtım toplantısı yapıldı. Tanıtım toplantısına kitabın yayınevinden temsilci, STK temsilcileri, iş dünyası, gastronomi alanında aktif olan özel davetliler ile aile yakınları katıldı. Politikacı, iş insanı ve sporcu Yunus Kayış’ın eşi Gastronom Yazar Hilal Kayış Sungur, mutlaka yenmesi/denenmesi gereken 60 çeşit Türk yemeğinin tarifini verdiği kitabında, ayrıca yemeklerin bölgesini de belirtmiş. Özellikle memleketinin mutfağını bu kadar özel kılan enstrümanları ele aldığı kitabında Hilal Kayış Sungur; Türk mezesi, böreği, dolması, köftesi dışında her bölgenin kendine has lezzetlerini de okuyuculara sunuyor.
Hilal Sungur Kayış, Kara Lahana, Beyran Çorbası, Yağlama (Kayseri yöresi), Türk kahvaltı yemekleri (sucuklu yumurta, yumurtalı Türk sosisi vs.) ve Türk çayını bol fotoğraflarla sayfalara taşıyarak, dikkat çekmeyi başarmış.
Hollandalı dostlarına, özellikle Türk yöresel yemeklerinin daha fazla tanıtılması adına böyle bir çalışmayı gerçekleştirdiğini söyleyen Hilal Sungur Kayış, “Hollandalı dostlarımıza, yemek tariflerimizi Hollandaca dilinde sunmaya çalıştım. Bu kitabı bu nedenden ötürü Hollandaca hazırladım. Kitabım, Hollanda’daki tüm kitapçılarda satışa sunuldu. Henüz yeni yayınlanmasına rağmen çok güzel tepkiler alıyorum, kitaba ilgi oldukça fazla. Bu vesileyle Fontaine Yayınevi’ne teşekkür ediyorum. Kitabımın tanıtımı noktasında emek veren, katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. Hilal Sungur Kayış, kitabının ilk baskısını nenesine hediye etti.
192 sayfa yayınlanan kitap ile ilgili olarak bazı davetliler görüş ve düşüncelerini salonda bulunanlarla paylaştı. Programın devamında ise Hilal Sungur Kayış, davetlilere kitabını imzaladı ve tamamen kendisinin hazırladığı Türk mutfağından eşsiz tatları konuklarına ikram etti. Kitap tanıtımı, müzik sunumu ile sona erdi.
Tanıtım sonrasında Hilal Kayış Sungur’u tanımaya ve bu yazarlık serüvenini öğrenmeye çalıştık. Hilal Hanım’la, keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sohbetimizden istifade edeceğinizi umuyoruz.
Hilal Kayış Sungur’u kısaca tanıyabilir miyiz?
Doğma büyüme Rotterdamlıyım. Aslen Kayseriliyim, evli ve 2 çocuk annesiyim. Halkla ilişkiler okudum fakat 20 senededir gastronomi alanında görev yapmaktayım. Gerek esnaf olarak, gerek farklı proje/konsept üreterek, proje koordinatörü olarak faaliyet göstermekteyim. Bunun yanı sıra gastronomi alanında eğitmen ve araştırmacıyım. Yeni yılda #moonskookworkshop adında farklı yemek atölyeleri yeniden başlayacaktır. Maalesef önce deprem felaketinden dolayı ve deprem projelerimizden dolayı, daha sonra kitap çalışmalarımdan dolayı yemek atölyelerine biraz ara vermek zorunda kaldım. Ama çok özledim sizlerle tanışıp güzel vakit geçirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Güzel bir akşamla, dostlarınızla bir araya gelerek kitabınızın tanıtımı yapıldı, duygularınızı alabilir miyiz?
Çok güzel, samimi nezih bir akşam oldu. Her zaman olduğu gibi his çok önemli (koku, görsel, havanın nem oranı, ışıklandırma, yeşillik, doğa) hangi proje olursa olsun benim için. Bu akşamın önemi de “Het lekkerste uit Turkije” kitaba vermiş olduğum hissi kitap tanıtımında bütün davetlilerin yaşaması ve hissetmesiydi. Sıcak, samimi, özlem ve emanet duygusu. Bunu başardığıma inanıyorum. Bu Kitap çünkü hepimizin!
Böyle bir kitabı yazma fikri nasıl oluştu?
Ben küçüklüğümden itibaren her daim yemek, bahçe işleriyle ilgiliydim. Bitkiler nasıl oluşur, eskiden yemekler nasıl yapılırdı, Türk mutfağı ve tarihi hep benim ilgimi çekmiştir, ve nasıl olur ki bu dünyaca ün kazanmış olan mutfağın bir Michelin yıldızı yok. Bu soruyu ben 20 sene önce sormuştum. Benim gastronomi serüvenim resmî olarak 20 küsur sene önce başladı. Türk mutfağını en iyi şekilde nasıl akledebiliriz, dünya mutfağı unvanına layık nasıl çalışmalar yapabiliriz. Gayemiz her daim bu olmuştur. Bu da araştırarak, eski kütüphaneleri gezerek, Türkiye’yi köy köy gezerek, tadarak çokça okuyarak, sohbet eserek ve dinleyerek olmuştur ve halen devam etmektedir. Bu kitabı yazma fikrime gelince. Ben aslında bir kaç sene sonra başlayacaktım. Senelerdir aklımda tasarlamış olduğum bir kitap vardı tabi ki. Bu kitap daha önce hiç tasarlanmamış proje diyebiliriz. Kitabı elinize aldığınız an, duygu selinde bir yolculuğa çıkacağınızı söyleyebilirim. Bir buçuk sene önce özel bir gastronomi fuarı ziyaretinden sonra bir kaç yayınevi benimle çalışmak istediğini belirttiler. “Kardeşim ve eşim neden ve neyi bekliyorsun?” deyince bana kalben en yakın hissettiğim Fontaine Uitgevers yayınevi ile çalışmaya karar verdim. İçerik, metinler, tarifler tamamen bana ait olmasına rağmen bir format içinde yazmam gerekiyordu en zoru da Türkiye genelinde 60 adet yemek seçmek zorundaydım. Tabi ben bunu çeşitlendirerek kimse farkına varmadan 90’çıkarttığımı düşünüyorum.
Bu ilk kitabım hepimiz için bir tanışmanın yanı sıra Türk gastronomisinin, tarihin enlerin benim gözümden ana maddelerini içeren ve benim kendi hikâyelerime ve tariflerine yer verdik. Aklımdaki kitabın daha sonra çalışmasına karar verdik. Bu kitap biraz daha ağır, özel tarifler (signature dishes) ve çok farklı daha önce yapılmamış bir formatta çıkarılacak inşallah.
İlham kaynağı ve teşvik edenler kimlerdi?
Benim mutfaktaki ilham kaynağım her daim doğa ve doğadaki yaşayanlardır. Ben bir ağaçtan, bir bitkiden, çiçekten veya yaylada otlanan danadan, onun yediği besinlerden, mevsim geçişlerinden o kadar ilham alıyorum ki. Bu şekilde zaten bütün çalışmalarıma yön veririm. Teşvik edenler tabi ki sevgili ailem ve sevdiklerim.
Kitabın önsözüne “bereket” sözüyle başlamanız çok anlamlı. Yemeklerimizin yanında böyle sihirli bir kelimeyi Hollandalılara da öğretmeniz çok fazla okunacağınıza da işaret ediyor. Umarız bereketli olur. Bu yola çıkarken neler yaşadınız, ne umdunuz neler buldunuz?
Çok teşekkürler ederim… Burada doğmuş olmamıza rağmen bizler her daim örnek bir Türk, örnek bir Müslüman olmakla, başarılı ve yararlı olmakla, daha doğrusu bizlere verilen bu duygu ile hareket ettik. Kitabımda özellikle çok dikkat ederek tarihsel, kültürel, coğrafi boyutların yanı sıra örf, âdet ve İslami nüanslarına da dokundum. Kendi hayatımdan örneklerin yanı sıra, Âşık Veysel’i, Nuh aleyhisselâmı, Lokman Hekimi tariflere bağdaştırarak metinlerimi, tariflerimi hazırladım. Sırf unutulmasın, merak uyandırıp okunulsun diye… Ve bence en önemlisi dünyaya, Türk Mutfağının tanıtılması, gelecek neslin bunu idrak etmesi ve kuşaktan kuşağa aktarılması idi.
Ninenizle olan ilişki bu kitabı yazmanızın temelini oluşturmuş sanki, o günlerden bahseder misiniz?
Eğer mutfağa ilgimi kim yönlendirdi derseniz mutlaka sevgili anneannemdir derim.
Çok küçük yaşta benim mutfak aşkımın tohumlarını ekmiştir kendisi. Tasarruflu, ve elindeki olan imkânlarla, Hollanda gibi bir ülkede Türk mutfağını bana kesinlikle anneannem aşılamıştır. Pekmezin, soğanın, sarımsağın, yabani otların, üzüm fidesinin, yoğurt mayalamayı, bulgurun, buğdayın önemini O öğretti bana. Sanırım ilk mantımı 5 yaşında sıkmışımdır, hamurunu 9 yaşında yoğurmuşumdur, ilk çorbamı 10 yaşında pişirmişimdir. Ve her şeyin başının “Bismillah” ve “Bereket” olduğunu bilmekle ve unutmamakla!
Kitabınıza hangi yolla ulaşabiliriz?
Het lekkerste uit Turkije, Belçika-Hollanda ve Luxemburg bütün kitapevlerinden temin edebilirsiniz. Tabi online bir çok adresten ulaşabilirsiniz. Bruna/Bol/Donner/Paagman vs.
Bu arada 10/12/2023 saat 15:00’te Donner kitapevinde Rotterdam’da imza ve tanışma günüm olacaktır. Hepiniz davetlisiniz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Kültürümüzü, örf ve âdetlerimizi unutmayalım. Şuan birçok kolaylık var, hazır yapılıyor ve genelde çok güzel oluyor. Ama ben diyorum ki: öğrenelim, öğretelim ve unutmayalım. Arada kolaylık olsun diye tabi ki hazır mantıları, çiğköfteleri, yufkaları tatmamızda bir sakınca yoktur. Bu kitaptan yaptığınız her yemek tarifi şifa niyetine olsun diyerek yazımı sonlandırıyorum.
Haber: DM —◄◄
Kitap tanıtım akşamında ailesi, sevenleri ve dostları Hilal Kayış Sungur’u yalnız bırakmadılar…
Nabil Benamida’nın sunduğu tanıtım akşamına konuşmacı olarak, Francesca van Berk, Jaap van Verolme, Francis Wehkamp ve Kenan Aslan Katıldılar.
Programın devamında ise Hilal Sungur Kayış, davetlilere kitabını imzaladı ve tamamen kendisinin hazırladığı Türk mutfağından eşsiz tatları konuklarına ikram etti. Kitap tanıtımı, müzik sunumu ile sona erdi.