Bir Türk futbolcusunun muhteşem hikâyesi…

Henüz 22 yaşında olmasına rağmen takıma ağabeylik yapan ve sorunları çözen Orkun, medya tarafından yıl boyunca övülüyordu.

Depremzedeler için hazırlanan siyah pazubandı takmayan Ajaxlı Tadic’in elini sıkmayan genç futbolcumuz, engellilere gösterdiği yakın ilgi ile de övülmüştü.

Altın Ayakkabı kazandığını, yalnız kaldığı soyunma odasında babası Halis Kökçü’den öğrenen Orkun, kendisine yapılacak astronomik teklifleri bekliyor.

6 Dünya Futbol Şampiyonası, 1 Mini Dünya Şampiyonası, 6 Avrupa Futbol Şampiyonası ve sayısız final maçları izlemiş olan

Abdullah Avcı, Türk sporuna yaptığım hizmetten ötürü bana ödül veriyor…

Değerli Okurlarım, yukarıdaki fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi, 1970- 2000 yılları arasında yapmış olduğum gazetecilik sırasında, çalışmalarımın büyük bir kesimini futbol oluşturmuştu.

2000 Yılında Hollanda ve Belçika’da organize edilen Avrupa Futbol Şampiyonası, takip ettiğim en son turnuva olmuştu.

Daha sonra arada bir spor yazdım ama, hiç bir yazı, beni bugünkü yazı kadar sevindirmemiş ve heyecanlandırmamıştı. Zira millî futbolcumuz Orkun, bir tarih yazmıştı.

‘Hadi Orkun’u da yazayım’ diye düşünürken, özellikle genç okurlarımın benim futbol geçmişimi bilmelerini arzuladım ve üstteki kupürleri sıralamak durumunda kaldım.

Dile kolay tabii…

22 Yaşında bir Türk genci, Hollanda’daki tüm ünlü futbolcular arasında ‘En İyi’ olarak seçilmiş ve ‘Altın Ayakkabı’yı hak etmiş.

Yurt dışında futbol oynayan Türk gençleri arasında başarılı olan başkaları da vardır elbette.

Ama, 22 yaşında olmasına rağmen, Feyenoord gibi bir takımda kaptanlık yapan ve futbolcular arasındaki ilişkiyi sıcak tutup ağabeylik yapan, bunlar yetmezmiş gibi bir de şampiyonluk kazandıran Orkun Kökçü, sadece başarıya değil, zirveye ulaştı.

Sezon boyunca sergilediği muhteşem futbolu ile medya tarafından sürekli övülen Orkun’un, ‘En İyi’ seçileceğini gösteren emareler o kadar çoktu ki, bu gelişi sezinleyememek bir futbol yazarı için imkânsız gibiydi. Zira, millî takımımızdaki performansı da yüksek olan Orkun, Hollanda medyası için tam bir konu mankeni olmuştu. Spor yazarları ve muhabirler, Orkun ile röportaj yapabilmek için sıraya girmişlerdi.

Orkun için futbol konulu yazılar ‘olağan’ sayılırdı. Ama bir konu vardı ki, futbol dışı ve insanlık ayıbı sayılacak bir konuydu bu.

Ülkemizde meydana gelen deprem felâketinden sonra, dünyanın dört bir yanındaki spor müsabakalardan önce saygı duruşu yapılıyordu.

Orkun’un Futbol Federasyonu’na başvurusu sonucunda, takım kaptanlarının siyah pazubant takmalarına izin verildi ama bir mecburiyet yoktu. Hollanda’daki tüm takım kaptanları pazubant takma saygınlığını gösterirken, Ajax’ın kaptanı Tadic pazubant takmayacağını açıklamıştı. Bu açıklamadan sonra tesadüfen Feyenoord-Ajax maçı vardı. Hakemler ile el sıkışılırken, Orkun’a da el uzatan Tadic’in eli havada kaldı tabii. Zira Orkun, bu saygısız ve küstah kaptanın elini sıkma nezaketini uygun bulmamıştı

Sahada yaşanan bu görüntü tabii ki medyanın ana konusu oldu ve sağduyulu herkes Orkun’a hak verdi.

Orkun’un medyaya geniş bir şekilde konu olacak futbol dışı güzel bir hareketi daha vardı.

Şampiyonlukları kutlamaya gelen on binlerce Feyenoord taraftarı arasında tabii ki engelli insanlar da vardı. Kimi tedavi olunmaz kanser hastası olan bu engelli insanların, bu iyi hasletine karşılık vermek için dolaşan ve onlarla konuşan Orkun, ihtiyaç istekleri olanlara da katkı sözü verdi. Orkun’un onlarca engelli ve tedavi edilmez hasta arasındaki bu dolaşımı, medyanın bir başka konusu olmuştu.

Orkun’un, küçüklükten bu yana her zaman desteğini aldığı ve kanatları altına sığındığı ağabeyi Ozan da iyi bir futbolcudur. Bir zamanlar Azerbaycan’ın Sabah FC takımında ve milli takımda oynayan Ozan, şimdi Hollanda’nın Eindhoven takımında oynuyor.

Ebeveynleri Afyonkarahisar Emirdağ’ın Suvermez köyünden Hollanda’ya gelen Orkun, 29 Aralık 2000 tarihinde Haarlem şehrinde doğdu.

Futbol yaşamına Haarlem’de başlayan Orkun, 2014 Yılında Feyenoord’un Gençlik Akademisi’ne katıldı. 17 yaşında iken Feyenoord formasını giyen Orkun, Hollanda Kupası’nın ilk turunda VV Gemert’e karşı oynadı. Maçı 4-0 kazanan Feyenoord’un iki golünü Orkun atmıştı. 17 Yaşında bir gencin iki gol atması dikkat çekmişti tabii.

İlk lig maçını 9 Aralık 2018’de Emmen’e karşı oynayan Orkun, oyuna sonradan girmesine rağmen bir gol ve bir asist ile yine dikkat çekti.

Kökçü, Hollanda’nın U-17, U-18 ve U-19 millî takımlarında oynadı. 2019 Yılında Türk millî takımı formasını tercih edeceğini ilan eden Orkun, ilk millî formayı 6 Eylül 2019’da İngiltere’ye karşı 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda giydi. Orkun Kökçü A millî takıma 28 Ağustos 2020’de çağrıldı.

Feyenoord 10 Nisan 2019’da Orkun ile mukavelesini 2023’e kadar uzattı.

Bu yıl serbest kalacak olan Orkun astronomik bir teklif bekliyor ama, “Olmazsa, takımımla Şampiyonlar Ligi’nde mücadelemi sürdürürüm” diyor.

ALTIN AYAKKABI

Ünlü futbol adamlarından oluşan 35 kişilik Jüri’den 96 puan alan Orkun altın kazanırken, 54 puanla Xavi Simones gümüş ve 19 puanla David Hancko brons kazandı.

35 ünlü fotbol adamından 29’u oylarını Orkun’a verdi. Ruud Gullit, Bert van Marwijk, Wim Kift, Rafael van der Vaart, Jaap Stam, Arnold Mühren, Arie Haan, Ernie Brandts, Ben Wijnsteker, Roy Makaay, Rinus İsrael, Marcel Peeper, Jan Peters, Danny Koevermans, Bart Latuheru, John van Loens, Peter Boeve, Sonny Silooy, Ferdi Vierklau, Mario Been, Regi Blinker, Andre Hoekstra, Peter Hoekstra, Romano denneboom, Barry van galen, Ed de Goey, Martijn Meerdink ve Henny Meijer, Orkun Kökçü’yü birinci olarak seçerken, John van ’t Schip, Kees Kist, Barry Opdam ve Jan Poortvliet de Orkun’a ikinciliği lütfettiler. Böylece 35 jüri üyesinin 33’ü Orkun’u seçmiş oldu.

BABA HALİS KÖKÇÜ

Orkun’un Altın Ayakkabı kazanması, Hollanda’nın en büyük gazetesi De Telegraaf’ta yayınlanan tam sayfa yayınlandı. Haberde şu ilginç sözler yer aldı:

“Altın Ayakkabı ödülü alanların çok azı, babaları ile birlikte olmuştur. Baba Halis Kökçü, soyunma odasında yalnız kalan oğluna müjdeyi vermek için, sürpriz bir ziyaret yapmıştır. Zira, Feyenoord’un kaptanı, Eredivisie Ligi’nin en iyi futbolcusu olarak ‘Altın Ayakkabı’yı kazanmıştı.

Feyenoord’un şampiyonluğunu ilan ettiği maç sonrasında çok hareketli olan soyunma odasından en son çıkmak üzere olan Orkun, karşısında babasını görünce şaşırdı. Baba Halis oğluna, şampiyonluktan başka bir de ‘En iyi futbolcu’ olduğu haberini verdiği zaman duygulu anlar yaşanmıştı. Baba Halis, diğer oğlu Ozan’ın da profesyonel futbolcu olduğunu ve iki oğlunu sahalarda görmek için Hollanda’yı baştan başa dolaştığını söylerken, çok gurur duyduğunu da anlatıyor. Baba Halis, bu güzel gelişmeler arasında bir başka güzel haberi de verdi. Diğer oğlu Ozan’ın bir oğlu dünyaya gelmiş ve dede olmuştu. Yeni doğan çocuğa ne isim verilmiş biliyor musunuz? Orkun! Evet, Ozan yeni doğan oğluna kardeşinin adını armağan etmiş.”

İlhan Karaçay

Foroğraf: Facebook.orkun