“Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi”
Cihan padişahı Sultan Süleyman’ın “Olmaya devlet bir cihânda bir nefes sıhhat gibi” sözü dinimizde sağlığa verilen önemi vurgular niteliktedir.
Kanuni Sultan Süleyman’ın hasta yatağında söylediği söz olarak bilinen “Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi” sözünün kısaca anlamı; “Hayat, sevinç ve mutlulukla, acı ve sıkıntılarla iç içe yaşanır. Pek çok dert ve sıkıntı insanın karşısına çıkabilir.
Ancak bütün bu problemler sağlık kadar önemli değildir. Tek bir nefesin bile değeri bilinmelidir. Bütün dünya insanın olsa bile sağlık olmayınca
hiçbir önemi olmuyor’’ şeklindedir. Kovid-19 salgınıyla insanlar kıymetini bilemedikleri sağlık nimetinin önemini daha çok anladılar. Hem ilaç sanayinin
hem sağlık sektörünün giderek güven ve kan kaybettiği bir dönemde insanlar, doğal yoldan, organik, sağlıklı beslenmenin ve o yolla yapılan doğal ilaçlar kullanmanın arayışı içerisine girdiler.
Bu konuda Hollanda’da kendini isbat etmiş, insanlarımızın haklı güvenini kazanmış Hasan Koç’un koordinatörlüğünde hizmet sunan İbni Sina Şifa Evi’nin bu zorlu süreçte insanlarımıza verdiği, moral, katkı ve sıhhi destek ve ona duyulan haklı güven; önemli, anlamlı bir hakikat olarak önümüzde duruyor ve zihnimize kazıldı. Bu gibi oluşumların bazıları, bazen insanlarımızın güvenini boşa çıkarsalar, suiistimal etseler de, güven duyulan, işini düzgün, bilinçli yapan ve para değil insan ve hayat kazanan bir anlayışla hareket edenlerin varlığı da insanlarımız için bir umut kaynağı olmaya devam ediyor.
İşte bunlardan biri de Gizem Tokgöz – Akbulut ve Engin Akbulut çiftinin işletmeciliğini yaptığı MOM’s Organic adlı organik ürünler mağazası.

Gizem Tokgöz – Akbulut ve Engin Akbulut çiftinin işletmeciliğini yaptığı MOM’s Organic mağazasının resmî açılışı geçenlerde yapıldı. 5 yıllık bir birikim ve geçmişe sahip olan şirket, varlığını hoş ve nezih bir mekânda sürdürecek.
MOMS’s Organic, Rotterdam’ın en işlek alışveriş caddelerinden olan Nieuwe Binnenweg 448 adresinde güzel bir konsept ile müşterilerini ağırlamaya başladı.
Rotterdam doğumlu Engin Akbulut ile Türkiye doğumlu eşi Gizem Tokgöz – Akbulut’un hizmete açtıkları organik ürünler mağazası MOM’s Organic’i ziyaret ettik, hoş, güzel ve faydalı bir söyleşi gerçekleştirdik.
İşini seven, yaptığı işi bilen ve en önemli amacının da insanların sağlıklı bir şekilde hayat sürmeleri için aracı olduğunu söyleyen Gizem Akbulut, Türkiye’de işletme alanında eğitim görmüş ve bu bölümden mezun olmuş, insanları seven ve onları önemseyen biri.
5 yıl önce evlilik yoluyla Hollanda’ya gelen Gizem Akbulut, çocukları olduktan sonra kendisini, çocuklarının sağlıklı yetişmesi üzerine yetiştirmeye ve aldığı işletme eğitimini bu alanda geliştirmeye adamış.
Akbulut çiftiyle MOM’s Organic’i konuştuk. İlgiyle okuyacağınızı ve hayli istifade edeceğinizi umuyoruz.

Gizem Hanım, bu alanda hizmet vermek düşüncesi nasıl oluştu?
Aslında ben işletme mezunuyum ancak çocuklarım doğunca annelik bilgi ve duygusunu da katarak mesleğim; çocuklarıma “sağlıklı yaşam işletmeciliği”ne dönüverdi.
Çocuğumu hayata nasıl sağlıklı hazırlayabilirim arayışı içerisindeyken, çocuğumuz için kullandığımız her ürünü satışa ekleyerek şu an işletmeciliğini yaptığımız bir aile şirketi olan MOM’s Organic oluştu.
İlk başta kehribar taşlarıyla başladı bu yolculuğumuz. Çocuğumuz büyüdükçe onun ihtiyacı olan ürün yelpazesi de genişledi. Onun sağlıklı yetişmesi için güvendiğimiz firmaları ve kaliteli ürünleri tek bir çatı altına topladık. Ürünlerimizin çoğu Türkiye menşeili.
Herhangi bir iş ve satış kaygısı gütmeden, çocuğum ve kendim için hiçbir şüpheye düşmeden kullanabileceğim ürünleri büyük iç huzuru ile müşterilere sunmaktayız. Bunun dönüşümü de haklı bir güven duygusu olarak bizlere geri döndü. 5 yıl önce başladığımız bu hizmetin, bugün geriye dönüp baktığımızda hangi ürünü sunsak, ne getirsek hiç sorgulamadan “Gizem getiriyorsa vardır bir bildiği” diyerek alışveriş yapılan bir adres hâline geldik.

Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?
Bizim söz ile üzerinde durmaya çalıştığımız sağlıklı yaşam bilinci de bu zorlu süreç ile daha da biraz daha önem kazandı ve herkes hayatına daha dikkat etmeye, sağlıklı beslenmeye ve yaşamaya özen göstermekte. Bu da bizim işimizi destekler bir hâle getirdi. Daha önce “bu kadar detaylara ne gerek var” diyenler, şimdilerde bizim sağlıklı yaşam konusunda verdiğimiz mücadeleye hak vermekteler. Soluduğumuz hava bile doğal değil, katkılı. Hiçbirimiz köyde yaşamıyoruz. Keşke yaşayabilsek ama kent hazası soluduğumuz müddetçe, ne olduğunu bilmediğimiz ürünleri tükettikçe doğal olan ürün takviyesine de o kadar ihtiyacımız var. Elbette bizim de bu alanda eksikliğimiz olabilir ama gördüğümüz, bildiğimiz ve güvenilir uzmanlardan edindiğimiz bilgiler ışığında insanlarımıza sağlıklı yaşam noktasında hizmet vermeye devam edeceğiz.

Ürün yelpazesi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Bizim ana ürünlerimizden bir tanesi Bee & You. Propolis; tamamen doğal olan bal, arı sütü ve polen gibi bir arı ürünü olarak tanımlanır. Biz bu ürünü 5 yıl önce “çocuğumun bağışıklık sistemini nasıl güçlendiririz?” diye araştırmaya başladığımda propolis ile karşılaştım. Bal yemek ne kadar sağlıklı ve önemliyse propolis tüketimi de en az bal kadar önemli ve sağlıklıdır. Anadolu’muzun da iklimi bu ürünün en doğal hâlini bize sunmak için bulunmaz bir nimettir. Anadolu’da üretilen bal ve propolisin içerdiği vitaminler, antioksidan değerler hiçbir yer ile mukayese kabul edilemeyecek kadar kalitelidir. Bu önemli ürünü Avrupa’ya tanıtmaktan ve insanlarımıza sunmaktan dolayı da çok mutluyuz. Üreticisi bir kadın girişimci ve Gıda Yüksek Mühendisi ve bir üniversitede öğretim görevlisi olan Aslı Elif Tanuğur. Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu da bir üniversitenin dekanı ve bu oluşumun sahipleri. Şirket aslında üründen ziyade bilgi satıyor, bizler de aynısını yapıyoruz. Mağazamızdan içeri giren herkese ürünün temizliğinden, içerdiği değerlerinden, kalitesi ve güvenirliğinden bahsediyoruz. Eğer siz o bilgiyi sunabilirseniz güven duygusu kendiliğinden oluşuyor. Bir de ürünü kullanmaya başladıktan sonra kendisinde gördüğü farkı ve etkiyi hissedince, insan o ürüne sahip çıkıyor ve kullanmaya başlıyor. Biz insanların sağlığını önemsiyoruz ve o yüzden de bilinçli, sağlıklı yaşam için kapı aralıyoruz. Üründen önce bilgi sunuyoruz.

Ürün yelpazesinin zenginliğinin yanı sıra benzersiz bir konsept oluşturmuşsunuz, biraz da bundan bahseder misiniz?
Mağazamızın zemin katını çocuklara ayırdık. Üst katını da ebeveynlere. Anne ve baba alışverişini yaparken çocuklar kendileri için hazırlanan özel bölümde, oyun alanında eğlenecekler, oynayacaklar, film izleyebilecekler. Anne ve baba da alışveriş sonrası bir çay ve kahve içimi, kurabiye, kek atıştırmak için üst katta oluşturulan kafeteryamızda soluklanabilecekler. Kahvesini yudumlarken de çocuklarını kamera sistemi ile izleyebilecekler. Çocuklarımız ne kadar farklı olsa da ebeveynler olarak yollarımız pek çok yerde kesişiyor. İnsanların sosyal hayattan koptuğu bu günlerde onları bir araya getirmenin, sohbet ortamları oluşturmanın da sağlıklı yaşamın bir parçası olarak görüyoruz.

Başka ne tür ürünler sunuluyor?
Norveç menşeili Omega 3 denilen balık yağımız var. Yıllardır bu ürün var ama bizim insanımız tarafından pek bilinmiyor ve kullanılmıyordu. Balık çok sağlıklı bir ürün ama onu tükettiğimizde Omega 3 aldığımızı söyleyemeyiz. D ve C vitaminini nasıl dışarıdan alıyorsak Omega 3 vitaminini de düzenli olarak tüketmemiz gerekiyor.
Baltık denizleriyle ünlü olan Litvanya’dan da kehribar ürünlerimiz geliyor.
Yine organik tarım ile üretilmiş olan sirke, pekmez gibi ürünlerimiz de Sakarya’dan geliyor.
Ayrıca magnezyum gibi diğer gerekli vitaminleri içeren organik ürünlerimizle beraber yine doğal olan zengin cilt bakım ürünlerimizde mevcuttur.

Son sözler olarak neler söylemek istersiniz?
Bilime güveniyoruz, hekimlerimize saygılıyız. İlaçların sadece şikâyet olan uzuvlara tesiri olduğunu biliyoruz, bu yüzden de organik gıdanın vücudumuz ve sağlıklı yaşam noktasında çok önemli olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Kovid-19 nedeniyle insanlarımız bu bilince biraz daha ulaştı sanki. Kendimize iyi bakalım. Zira beden bize Rabbimizin verdiği en önemli ve en değerli emanet. Onu zararlı olan şeylerden koruduğumuz gibi onun ihtiyaçlarını da helal, doğal ve sağlıklı yollardan gidermeye çalışalım. Onu en güzel şekilde muhafaza edelim. Zira sağlık olmazsa hiçbir şey düzgün gitmiyor.
Herkese sağlıklı günler, yıllar diyorum. Herkesi mağazamıza bir kahve içimi davet ediyor, bekliyoruz. Pazartesi hariç, haftanın 6 günü saat 10:00 ila 17:00 arası açığız.

(DM-ZAK) —◄◄