Büyükelçi Selçuk Ünal Hollanda Türk Medyası ile Bir Araya Geldi…

İki yıla yakındır T.C. Lahey Büyükelçisi olarak görev yapan Selçuk Ünal, yoğun mesaisine rağmen geleneksel hâle getirdiği basın mensupları ile buluşmayı bu yıl da sürdürdü. Hollanda’da aktif olarak hizmet yürüten basın emekçilerinden (alfabetik sırayla) Selman Aksünger(Anadolu Ajansı), İlhan Karaçay(ÇayPress), Özcan Özbay(Deniz Radyo Televizyon) Zeynel Abidin Kılıç(Doğuş Gazetesi) Mahmut Eröztürk(Güncel Haber), Mustafa Koyuncu (Hürriyet), Deniz Erkocu(Kadın), M. Ali Topcu( Manşet), Yavuz Nufel(N’Haber), Ebubekir Turgut(Platform Dergisi), Sedat Tapan(Serbest), Hamit Sürmeneli ve Murat Yakar’ın(Ufuk Media) katıldığı toplantıda yeni göreve başlayan Basın ve İletişim Müşaviri İsmail Erkam Sula ve elçilik personeli de hazır bulundu.

Çok istemelerine rağmen bu tür buluşmaların yoğunlukları nedeniyle istedikleri vakitlerde gerçekleşemediğini ve bundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek sözlerine başlayan Ünal, konuşmasında 2024 yılının kısa bir değerlendirmesini yaptı ve 2025 yılında yapılacakları hizmetler, beklentileri hakkında bilgi verdi.

“Başarının sahibi çoktur, başarısızlık öksüz, yetimdir. Burada bir başarı varsa bu arkadaşlarımındır”

Engin tarihî bilgisi, hoşgörüsü, sevecenliği ve insani ilişkilerdeki sıcaklığı ile resmî toplantıyı bir dost meclisine döndüren Büyükelçi Ünal, basın mensupları için “Toplumun sesi olan siz değerli basın mensupları, bizim için köprü görevi görüyorsunuz. Yeni bir yıla girdiğimiz bu dönemde birlik ve dayanışma ruhumuzu daha da güçlendirmek önemlidir. Bu topraklarda görev yapan basın mensuplarımız bizim göz bebeğimizdir. Sizin çabalarınız, iki ülke arasındaki iletişimin önemli bir parçasıdır. Asla yalnız değilsiniz; her daim yanınızdayız ve size destek olmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

İki yıllık görev sürecini değerlendiren Ünal, 6 Şubat depremi ile toplumsal bir yıkım yaşadıklarına dikkat çekerek, bu sürecin iki toplumun dayanışma ruhuyla yeniden dirildiğine vurgu yaptı. Büyükelçi Selçuk Ünal, Hollanda’daki iki toplumun meydana getirdiği dayanışma ruhunu “eşsiz, emsalsiz” olarak değerlendirdi ve o süreç için şu ifadeleri kullandı: “Deprem felaketinden sonra dünyada eşine az rastlanır bir yardım kampanyası yaşandı. Hollanda Türk toplumu, sivil toplum örgütleriyle birlikte örnek bir seferberlik gösterdi. Hollanda’daki yardım kampanyalarından elde edilen 128 milyon euro, projeler için etkili bir şekilde kullanıldı. Bu yardımlar, iki millet arasındaki bağları daha da güçlendirdi.”

Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin son derece olumlu bir seviyede olduğunu belirten Ünal 2017 yılında yaşanan sorunların aşıldığına da dikkat çekerek, “Hollanda, Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülke konumunda. Aynı zamanda Türkiye de Hollanda’da büyük şirketlerle şöhret buldu. 2023 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 13,5 milyar euroya ulaştı. Turizm alanındaki işbirliği 1.4 milyar euroyu buldu. Şimdi NATO Genel Sekreteri olan Hollanda başbakanlarından Rutte’nin ziyaretinin ardından, Hollanda Ticaret ve Kalkınma Bakanı Klever’ın, 2025’in başında Türkiye’ye bir ziyaret programı var. Kendisine, Hollanda’dan üst yöneticiler ve birçok sektörde faaliyet gösteren şirketler eşlik edecek. Bu da ikili ilişkilerin olumlu anlamda seyrettiğinin bir göstergesidir.” ifadelerini kullandı.

“Hollanda-Türkiye İlişkileri ve İttifakı Sağlam”

Elçilik olarak 3 şapkası olduğuna dikkat çeken Ünal, bunlardan birincisinin toplumumuzla olan ilişkiler, ikincisi elçilik çalışma ve hizmetleri, üçüncüsü de uluslararası kuruluşlarda daimi temsilcilik görevi olduğunu belirtti.

Hollanda-Türkiye ilişkilerinin 1560’lı yıllara kadar uzandığına işaret eden Ünal şunları dile getirdi: “Ticaret yoluyla başlayan ilişkiler o tarihten itibaren dostluk çerçevesinde bugüne kadar gelmiştir  Osmanlı hep Hollanda’nın bağımsızlığının yanında bulunmuş, onu karşı güçlere karşı korumuş, bunun karşılığında da Hollanda, ilk sefirini açan ülke olmuştur. Millî mücadelede tarafsızlığını korumuş, rasathane, denizaltıları, Merkez Bankası gibi çalışmalarda ortak harekete edilmiş, NATO ve Avrupa Birliği hususunda hep destek olmuştur. Yani ittifakımız sağlam ve güçlüdür.”

“Türk toplumunun dayanışma ve örgütlenme becerisi, Hollanda’daki başarı hikâyesinin bir parçasıdır”

Hollanda’daki Türk toplumunun sosyal uyum ve kültürel katkılarına dikkat çeken büyükelçi, şu değerlendirmede bulundu: “Türk toplumunun dayanışma ve örgütlenme becerisi, Hollanda’daki başarı hikâyesinin bir parçasıdır. Bu özellik, sadece Hollanda’ya değil, Türkiye ile dostluğa da önemli katkılar sunmaktadır. Türkiye ile Hollanda arasında işbirliği ve dostluk dolu ilişkilerin kilometre taşları, bu yıl önemli yıldönümleriyle taçlandırıldı. 19 Ağustos 1964’te imzalanan İşçi Göçü Anlaşması’nın 60’ıncı yılı kutlanırken, aynı zamanda iki ülke arasında 1924’te imzalanan Dostluk Anlaşması’nın da 100’üncü yılı, çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Bu anlamlı yıldönümleri vesilesiyle Hollanda’nın Türkiye Büyükelçiliği, özel posta pulu ve zarf bastırarak iki ülkenin kültürel bağlarını ortaya serdi. İstanbul’un simgesi olan lale motifinin yer aldığı bir Türk seramiği ve tasarlanan özel bir posta pulu, zarflara işlenerek binlerce kuruluşa ikram edildi. Bu zarflar, iki ülke arasındaki tarihî bağları ve işbirliğini sembolize eden özel bir koleksiyon parçası olarak tasarlandı. Pul ve seramik üzerindeki tasarımlar, geçmişten günümüze uzanan dostluğu ve ortak değerleri simgeliyor. Her iki yıldönümü, sadece geçmişteki anlaşmaları anmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki işbirliklerine ilham vermeyi hedefliyor. İki ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel bağlarının daha da güçlendirilmesi için önemli bir fırsat olarak görülüyor.”

Bu tür buluşmaları Basın Müşaviri vasıtasıyla geleneksel olarak sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Ünal, yeni yıl mesajında da şunları dile getirdi: “Hollanda’da yaşayan yurttaşlarımızın yeni yılını kutluyor, sağlık, başarı, esenlik ve barış dolu bir yıl diliyorum. Hollanda’da esen gergin ve sert rüzgârlara aldırmadan önümüze bakarak, çalışarak, topluma katkı sunarak yolumuza devam edeceğiz. Ne azmimizi ne şevkimizi ne umudumuzu kırmalarına müsaade etmeyeceğiz; bu toplumun bir parçası olarak hayatımızı sürdüreceğiz”

Çay, kek eşliğinde süren, sıcak bir atmosferde geçen ve yaklaşık iki saati bulan toplantıda basın mensupları da düşüncelerini ifade etme, sorunlarını dile getirme fırsatı buldu. Toplantı, hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.

Fotoğraflar: Murat Yakar-Mustafa Koyuncu