Ne yazsam, nasıl yazsam inanın bilmiyorum…

BM’de yapılan açıklamaları mutlaka okumuş, haber programlarında izlemişsinizdir. Haberdar olmayanlar için; “ İsrail’in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Filistin’de kadın ve kız çocuklarıma yönelik bildirilen insan hakları ihlallerinin dehşet verici olduğu belirtildi. Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da kadın ve kız çocuklarının uğradığı korkunç insan hakları ihlallerine ilişkin inandırıcı iddiaların bulunduğu vurgulandı.

BM raporundan çıkan sonuç üç aşağı, beş yukarı bu. Onca bariz, açık net insanlık dışı vahşetin, işkencenin olduğu, soykırımın yaşandığı her şekli ile belirgin olan bu zulüm ve BM raporu… Aklıma ne geliyor biliyor musunuz? Avrupa’nın göbeğinde koskoca Yugoslavya topraklarında yaşananlar…

……..

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan.

Ramazan şifadır, Ramazan muhabbettir, Ramazan afiyettir, Ramazan disiplindir, Ramazan güzelliktir, Ramazan sadeliktir, Ramazan dostluktur, Ramazan birliktir, Ramazan muhasebedir, Ramazan paylaşmaktır, Ramazan saadettir, Ramazan etrafını ekstra gözetip sahip çıkmak için fırsattır. Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan. Ramazan gün boyu yememek, içmemek değildir.

Ne mutlu ki; Ramazan ‘a sağlıkla ulaşana ve icra etmesi gerektiği gibi icra edene…

……..

Kıyım, soykırım devam ediyor…

İnsan oğlu çok çabuk her şeye alışıyor ve duygular sıradanlaşıyor. İsrail’in ilk hastaneyi bombaladığı o gün, haberi duyan herkes Lahey’de bulunan İsrail konsolosluğunun önünde toplanmıştı.

O akşam herkes bu zulmün biteceği ve işlenen savaş suçunun uluslararası hukuk çerçevesinde cezalandırılacağına inanmıştı, çünkü ortada bariz bir savaş suçu vardı. Ve geldiğimiz noktaya baktığımızda maalesef İsrail hâlâ her gün onlarca, yüzlerce masum insanı vahşice kat ediyor.

Bu olaylar karşısında biz ne yapıyoruz?

Kaçımız Filistinli mazlum halkın sesi olduk? Kaçımız Filistinli mazlum halkına destek yürüyüşü yaptık?

Kaçımız Filistinli mazlum halkı için belediye başkanlarına, millet vekillerine, bürokratlara, iş adamlarına vs. mailler yolladık?

Kaçımız Filistinli mazlum halk için her akşam düzenlenen istasyonlarda oturma eylemlerine katıldık?

Kaçımız Filistinli mazlum halkına bomba olarak geri dönen yeme/içme firmalarını boykot ettik?

Kaçımız Filistinli mazlum halkın simgesi olan kefiyeyi boynumuza takıp, Filistinlilere sahip çıktık.

Kaçımız Filistinli mazlum halkı için gece kalkıp gözyaşı döktük?

Kaçımız Filistinli mazlum halkı için, Filistin davasına sahip çıkanlara destek olduk?

Boykot, protesto yürüyüşleri işe yaramaz, diyen (cahiller… !) farkında mısınız, dünyanın gözü önünde soykırım işleniyor…!

……….

Hidayete erenlerle beraber olmak…

Hollandalı Müslüman arkadaşım ile geçen bir sohbete gittik. Sohbetin başlamasına 15 dakika gibi bir zaman dilimi vardı. Tam bu esnada yatsı namazı vakti girmişti. Bayanlara ayrılan bölüme geçtik, ezanı okunuyordu. Arkadaşım çantasından başını örtmek için şalını çıkarttı ve itina ile başını örttü.

Onu öyle görmek, o anı yaşamak çok güzel bir duygu. Bu arada arkadaşım Müslüman olalı henüz 8 ay olmuştu. Onunla aynı safta olmak, sorularına cevap vermeye çalışmak öyle müthiş bir duygu ki, anlatılmaz yaşanır cinsinden. Cami imamı namazı kıldırmaya başladı, ama o da ne? İmamın sesi bir gelip bir gidiyor.

Tabiri caiz olur mu bilmiyorum; sap gibi ortada kaldık. Camii idareci/yöneticileri lütfen ses sisteminizi düzenli kontrolden geçiriniz.

Havva Koç—◄◄