Avrupa Birliği ülkelerindeki cinsellik eğitimi, çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimini desteklemeyi amaçlayan karmaşık bir süreç. Uluslararası standartlara rağmen ulusal farklılıklara göre şekillenen bu eğitim, müfredat içeriği, öğretmen eğitimi ve uygulama yöntemleri açısından geniş bir yelpazeye sahip.
Hassas ve siyaseten bir kutuplaşma konusu hâline dönüşen cinsellik eğitimi; hangi konunun hangi yaşta öğretilmesi gerektiği, okulun ve ailenin oynaması gereken roller ve öğretimin formatıyla ilgili farklı görüşlerin öne sürüldüğü bir alan. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletlerin (BM) diğer kurumları da dâhil olmak üzere uluslararası kuruluşlar, cinsellik eğitimi konusunda Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ve diğerlerinin karşılaması beklenen çeşitli hedef ve standartlar belirlemiştir. Ayrıca, çocukların ve gençlerin cinsellik eğitimi alma hakkı ve ulusal hükûmetlerin bu eğitimi sağlama yükümlülükleri ile ilgili bir dizi uluslararası standart ve anlaşma vardır.
UNESCO’nun saptamasına göre okullardaki 5-18 yaş grubundakilere yönelik cinsellik eğitiminde ele alınması gereken 8 ana başlık bulunuyor: İlişkiler, sosyal değerler, toplumsal cinsiyet, şiddetten korunma, genel sağlık bilgisi, insan vücudunun gelişimi, cinsellik ve cinsel davranış ve cinsel sağlık. Avrupa Birliği Komisyonu İstihdam, Sosyal İşler ve Eşit Fırsatlar Genel Müdürlüğü (DG EMPL) tarafından 2020 yılında hazırlanmış bir değerlendirme raporu, cinsellik ve cinsiyet eğitiminin üye ülkelerin örgün eğitim kurumlarında nasıl ele alındığını derliyor.
DG EMPL araştırması, hem ulusal kapsamlarda hem de uluslararası düzeyde cinsellik eğitiminin nasıl olmasına gerektiğine dair artan fikir birliğine rağmen, AB üyesi ülkelerin okullarında sunulan söz konusu eğitiminin nitelik ve içerik açısından büyük ölçüde farklılaştığını tespit ediyor. Özellikle İslami ve diğer dinî cemaatlerdeki yaygın değerler ve yaklaşım biçimleriyle uyuşmadığı düşünülen bu eğitimleri incelemekte fayda var. Bu yazıda, DG EMPL’in araştırmasının üye ülkelerdeki ilgili müfredatın içeriğine ve işleniş sürecine dair tespitleri de bu nedenle anlamlı.
Zorunlu-Seçmeli Eğitim Ayrımı
Kasım 2019 itibarıyla AB üyesi 28 ülkenin 19’unda ulusal hükûmetlerin ukdesinde cinsellik eğitimi, okul müfredatının zorunlu bir parçası olarak işlenirken 8 ülkede ise seçmeli eğitim olarak yer alıyor. Seçmeli eğitim olarak veren ülkeler şunlar: Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan, Litvanya, İspanya, İtalya, Romanya, Slovakya.
Seçmeli eğitim sistemini uygulayan ülkelerde bu eğitimin verildiği yaş, 10-14 yaş aralığında yoğunlaşırken zorunlu ders sistemini tercih eden ülkelerde başlangıç yaşı 6-7 arasında yoğunlaşıyor.
Cinsellik Eğitimi Ayrı Bir Ders mi?
Neredeyse tüm AB ülkelerinde cinsellik eğitimi, tek başına müstakil bir dersten ziyade (DSÖ Cinsellik Eğitimi Standartları tarafından tavsiye edildiği gibi) muhtelif derslerin işlediği konu başlıkları olarak öğretiliyor.
AB ülkelerinin yaklaşık yarısında (Avusturya, Hırvatistan, Kıbrıs, Finlandiya, Fransa, İrlanda, Litvanya, Letonya, Malta, Portekiz, Slovakya ve Slovenya) cinsellik eğitimindeki farklı konu ve başlıklar; biyoloji, dinî ve etik çalışmalar, vatandaşlık eğitimi, çevre çalışmaları ve daha geniş sağlık eğitimi dersleri gibi uygun bağlamlarda ele alınıyor. Örneğin, Hırvatistan’da cinsellik eğitimi genellikle biyoloji ve din derslerine dâhil edilirken, Lüksemburg’da bu konu vatandaşlık, biyoloji ve din dersleri arasında (tartışılan konuya bağlı olarak) yayılmış durumda.
Diğer birkaç ülkede, cinsellik eğitimi daha açık ve bilinçli bir şekilde müfredatlar arası bir eğitim kolu olarak öğretiliyor. Yani tüm derslerin öğretmenlerinin bu dersin çeşitli yönlerini konu denk geldikçe ele aldığı görülüyor (Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Almanya, Letonya, Hollanda ve İsveç). Bu durum genellikle ulusal hükûmetlerin belirli bir müfredat belirlemediği, bunun yerine cinsellik eğitimi konusunda okulların ve öğretmenlerin yerine getirmesi gereken belirli hedefler veya amaçlar belirlediği durumlarda söz konusu (Belçika, Danimarka, Finlandiya ve Hollanda).
Avrupa’da Cinsellik Eğitiminin Ders İçeriği Ne?
WHO ve UNESCO’nın belirlediği cinsellik eğitimi standartlarına rağmen AB üyesi ülkelerin tercih ettiği ders içeriği ve eğitim formatı tercihlerinde önemli farklılıklar söz konusu. Tüm üye ülkelerde bu derslerde biyolojik içerikler (cinsel anatomi, insan vücudu ve cinsel üreme hakkında farkındalık) sunuluyor. Birçok ülke ayrıca bu eğitiminin risk önleme yönlerine (doğum kontrolü, HIV/AID ve CYBE gibi), hamilelik, doğum ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete (belki de Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini yansıtarak) odaklanıyor.
Birkaç ülkede, cinsellik eğitimi programlarının büyük ölçüde sadece biyolojik unsurlara (Kıbrıs, İtalya, Romanya ve Slovenya gibi) veya biyolojik ve risk önleme unsurlarına (Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, İrlanda ve Litvanya) odaklandığı tespit ediliyor.Cinsellik eğitiminin sadece biyolojik ve risk önleyici unsurlara odaklandığı bildirilen ülkelerin çoğunda, bunun okullarda öğretilmesi zorunlu bir ders olmadığı da (Bulgaristan, Hırvatistan, İtalya, Litvanya ve Romanya) görülüyor.
Cinsiyet Nedir?
Ülkelerin büyük kısmında cinsellik eğitimlerinde aşk, evlilik veya aile konuları da işleniyor. Ancak, bu geniş konu kapsamında verilen bilgi ve mesajların türü ülkeden ülkeye önemli ölçüde farklılık gösteriyor. Örneğin, Slovakya’da cinsellik eğitimi genellikle geleneksel evlilik ve aile değerlerini ele alırken Danimarka farklı ilişki türlerinin araştırılmasını içeren daha farklı bir yaklaşım benimsiyor. Daha da az sayıda AB ülkesinde ise ders, toplumsal cinsiyet rolleri ve kalıpları, karşılıklı rıza, LGBTQI konularının öğretilmesi ve çevrimiçi medya ve cinsellik konularına odaklanıyor.
Rapor, AB ülkelerinin yarısının (Avusturya, Belçika, Finlandiya, İspanya, Almanya, Hollanda, Malta, Estonya, Slovakya, Lüksemburg, İsveç, Danimarka, Portekiz ve Estonya) daha bütüncül bir cinsellik eğitimi sunmayı hedeflediğini belirtiyor. Bu hedef, söz konusu eğitimde psikolojik, sosyal ve duygusal bağlamların da işlenmesi anlamına geliyor.
Okullarda Cinsellik Eğitimini Kim Veriyor?
Cinsellik eğitiminin zorunlu olduğu AB ülkelerinin neredeyse yarısı öğretmenler için geçici ve gönüllü eğitim programları düzenliyor (Belçika, Danimarka, Almanya, İrlanda, Letonya, Malta, Polonya, Hollanda ve Birleşik Krallık).
Hâlihazırda, bu ders sadece Finlandiya, Estonya ve İsveç’te temel öğretmenlik eğitiminin bir parçası olarak yer alırken, Çek Cumhuriyeti ve Fransa’da temel eğitim sonrası öğretmenlere daha kısa süreli ve zorunlu bir eğitim veriliyor. İrlanda, Finlandiya ve Lüksemburg gibi bazı ülkelerde ise bu konuya dair öğretmen eğitiminin iyileştirilmesi planlanıyor.
Eğitimin Verilme Şeklindeki Farklılıklar
Diğer müfredatlarda olduğu gibi, birçok AB üyesinde cinsellik eğitiminin verilme ve uygulanma şekli, öncelikle yerel yönetimlerin, okulların ve öğretmenlerin takdirine bırakılmış durumda. Dolayısıyla bölgeler, okullar ve hatta sınıflar arasında önemli farklılıklar var. Örneğin Almanya’da federal hükûmetin belirlediği eğitim çerçevesi her eyalette farklı yorum ve uygulamalara açık. Bu da cinsellik eğitimine ayrılan sürenin, işlenen konuların ve derslere nasıl entegre edildiğinin ülkenin farklı bölgelerinde önemli ölçüde farklılık gösterdiği anlamına geliyor.
Okullarda cinsellik eğitimi verilmesinin zorunlu olduğu ülkelerde bile her çocuk, bu zorunlu eğitime katılmıyor. Bazı AB ülkelerinde ebeveynler çocuklarını cinsellik eğitiminin birçok yönünden muaf tutabiliyor (Avusturya, Bulgaristan, İrlanda, Polonya ve Slovakya). Polonya gibi bazı ülkelerde ise bu ders resmî olarak zorunlu olsa da kamuoyu muhalefeti nedeniyle nadiren uygulanıyor. Avrupa Parlamentosu, Polonya’da bu eğitimi teşvik etmeyi suç hâline getirmeye yönelik devam eden yasama girişimlerini kınamış durumda.
Özetle Avrupa’da cinsellik eğitimi, farklı görüş ve uluslararası standartların etkisi altında, okul müfredatının farklılığı ve eğitim sistemlerinin çeşitliliğiyle karşı karşıya. Uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen standartlar doğrultusunda, cinsellik eğitimi genellikle biyoloji, sağlık, etik ve sosyal derslerde ele alınıyor. Ancak ülkeden ülkeye içerik ve uygulamalarda önemli farklılıklar var. Öğretmen eğitimi, müfredat içeriği ve uygulama yöntemleri konusunda da büyük çeşitlilik söz konusu. Bazı ülkelerde bu ders zorunlu olmasına rağmen, bazılarında ise seçmeli olarak sunuluyor. Ebeveynlerin müdahalesi ve toplumsal muhalefet, bu eğitiminin uygulanmasında önemli bir etken olarak beliriyor.
Bütün bu farklı uygulama ve düzenlemeler karşısında, farklı ülkelerde yaşayan Müslüman ailelerin cinsellik eğitimi hakkındaki tutumları ise yine birbirinden farklılık arz ediyor. Kimi aileler, çocuklarının devletin ve pedagogların belirlediği bir müfredat kapsamında cinsellik ve cinsel sağlık konularında “okulda” eğitim görmesini ve bu konuyu çocuklarına anlatmak zorunda kalmamayı bir fırsat olarak görüyor. Kimi aileler ise, kültürel ve dinî hassasiyetlerin yer almadığı, hatta çoğu zaman bu hassasiyetlerden beslenmeyen bir cinsel eğitim dersinin, çocuklarını kendi dinî-kültürel kimliklerinden uzaklaştırma potansiyeli olan bir tehlike olarak görüyor. Üstelik sadece Müslüman aileler değil, muhafazakâr değerlerin savunulması, çocukların erken yaşta cinsellikle tanışmaları, ailelerin kendi yetiştirme çerçevelerinin resmî eğitim tarafından görmezden gelinmesi gibi nedenlerle dünya genelinde cinsellik eğitimine karşı birçok farklı endişe ve soru işareti de mevcut.
Her hâlükârda Müslüman ailelerin, yukarıda anlatılan mevcut gerçeklik karşısında, belki daha katılımcı bir bakışla bu derslere yönelik taleplerini görünür hâle getirmelerinin elzem olduğunu söyleyebiliriz.
perspektif.eu