Selamün Aleyküm değerli kardeşlerim,

Yazıma başlamadan önce, siz değerli okuyucuların güzel bir yaz tatil geçirmiş olmasını diliyorum. İnşallah yazın herkes sevdiklerine kavuşup, sıla-i rahim edip hasret gidermiştir; güzelce gezip yeni yerler keşfedip, dinlenebilmiştir. Yaz tatilinden herkes inşallah sağ salim gelmiştir. Bizler de yaz tatilinde dinlendikten sonra yeni siyasi döneme başlamak üzereyiz. Bu yeni sezonun hepimize hayırlı olmasını dilerim

 

Toplumsal uçurum hızla derinleşiyor…

Maalesef zor durumda olan dar gelirli ailelerin sıkça karşılaştığı bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Hepimiz güzel bir yaz tatili geçirebildik, ama dar gelirli ailelerimizin aynı maddî imkânları yok. Tatil yapmayı geçtim, aldıkları fıstık ezmesinin markasından dolayı problemler yaşayan aileler var.

Sosyal yardım alan ailelere yapılan kontrolde, “Calvé” markalı fıstık ezmesini nasıl aldın, sen bunu karşılayamazsın” diye azarlanan ve hatta ceza yiyen dar gelirli ailelerimiz var. Bu ve buna benzer daha ne kadar içler acısı durumlar ile karşılanan dar gelirli ailelerimiz var. Verdiğim örnek, sosyal yardım alma hakkına sahip bir kişiye yapılan ev ziyareti sırasındaki uygulamadan sadece bir misaldir.

Diş macununuzun markası, aile ve arkadaşlarınızdan alacağınız bir doğum günü hediyesi, neredeyse hiçbir şeye izin verilmez. Yardım alırsanız, A marka fıstık ezmesi alırsanız, doğrudan “sahtekâr” olarak damgalandırılırsınız. Kendime şu soruyu sormaktan alıkoyamıyorum: “İnsanlık nerede kaldı? Vicdan nerede kaldı?” diye çok merak ediyorum. Bir yandan belediyeler dar gelirli ailelerin eşyaları ve özel mülklerinin peşinden koşarken, bir yandan ise milyon Eurolar tutarında prestijli projelere tomarlar dolusu paralar saçılıyor, uluslararası şirketlerin vergiden kaçmalarına izin veriliyor ve meclis bakanları sizlerin vergi paraları ile son model BMW’lerde dolaştırılıyorlar. Bunlara izin veriliyor çünkü hepsi kurallar çerçevesinde ama sen, bir hata yaptığın an ya da ailenizden aldığınız cüzi bir miktar yardımı, sosyal yardım bürosuna söylemeyi unuttuğunuz zaman sizden kötüsü yok.

Bu benim gitmek istediğim siyasi, sosyal ve toplumsal bir yön değil. Bizim odak noktamız, bir kavanoz Nutella veya Calvé’yi kontrol etmek değil, bu insanların iş bulmasına nasıl yardımcı olabileceğimiz olmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için diğer encümen arkadaşlarım ile önümüzdeki dönem belediye meclisinde bunun için elimden geleni yapacağım ve mücadele edeceğim.

 

Anlamlı bir hizmet: “Mahalle Erzak Dolabı”

Dar gelirli ailelerimize yardım etmek sadece belediyenin görevi değil, hepimizin görevidir. Geçenlerde bir vatandaşımızın çok güzel bir fikrine rastladım. Sogoed isimli organizasyonun kurucusu, “Mahalle Erzak Dolabı” diye adlandırdığı çok güzel bir fikri yürürlüğe koyduğunu gördüm. Bu mahallede vatandaşlar erzak dolabına ihtiyacı olmayan erzakları koyabiliyorlar ve dar gelirli insanlar ise bu dolaptan ihtiyacı miktarınca içinden 7/24 erzak alabiliyor. Bu şekilde hem israfın önüne geçiliyor hem ihtiyaçları olanlara yardım ediliyor. “Paylaşmak, boşa harcamaktan iyidir” sloganı ile bu fikri Rotterdam’da gerçekleştirebilmek için bu organizasyonu kısa bir zaman dilimi içerisinde meclise davet edip konseye hitap etmesini isteyeceğim. İnşallah biz bu fikri Rotterdam’da yürürlüğe koymak istiyoruz.

 

Bu yazımı güzel bir anım ile bitirmek istiyorum: Adem Mohamed kardeşimiz, mübarek topraklarımızdan olan Mekke’ye yürüyerek hac yapmak için İngiltere’den yola çıkmış bulunmaktaydı. Kardeşimiz yürüyüşünün 21’inci gününde Hollanda’ya geldi. Allah bana Rotterdam sınırlarında ona “hoş geldin” deyip ikramda bulunmayı nasip etti. Kardeşimizin bu gayretine gerçekten hayran kaldım ve ona en içten dualarım ile bu güzel yolculuğunda başarılar diliyorum. Allah hepimize bir gün o maneviyatı yaşamayı nasip etsin.

Bu sene de biz, sizler için daha güzel bir gelecek hazırlamak için elimizden geleni yapacağız.  Çalışmalarımızı bu sene de sosyal medya kanallarımızdan takip edebilirsiniz. Sizleri zaman zaman bu yazılarım ile oluşan gündemleri ve yaptığımız çalışmaları paylaşmaktan tekrar mutluluk duyarım. Dualarınızı eksik etmeyin. Allah bu sene de yâr ve yardımcımız olsun. Gençlerimizden staj yapmak, vatandaşlarımızdan tanışmak, kahve içmek isteyen olursa lütfen bana yazmaktan çekinmesinler. Ben sizlerin sorularınıza, görüşlerinize ve önerilerinize her zaman açığım. Sağlıcakla kalın, selametle,

Enes Yiğit —◄◄