Amsterdam, Siyonist grupların düzenlediği gösteriler ve bu gösterilere karşı oluşan tepkiler nedeniyle son günlerde hareketli bir dönemden geçiyor. Filistin’de bir yıldan fazla süredir devam eden çatışmalar karşısında sessiz kalan Hollanda medyası ve aydınları, Siyonizmle ile ilgili tartışmalar söz konusu olduğunda farklı bir tutum sergileyerek kamuoyunun dikkatini çekti.
Bir yıldır Filistin’de yaşanan çatışmalara ve bu durumun yol açtığı insani trajediye karşı kayıtsız kalan Hollanda medyasının, Siyonist gösterilerde daha aktif bir tepki vermesi, bazı çevrelerde çifte standart olarak yorumlanıyor. Özellikle, Siyonist grupların provokatif eylemlerine rağmen anti-Semitizm söylemleriyle kendilerini savunmaları, Müslüman topluluklar arasında bu duruma yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu.
Çifte standardın Amsterdam versiyonu…
Eleştirilerin bir diğer boyutu da Avrupa’nın tarihsel olarak anti-Semitizm ile olan ilişkisi üzerinde odaklanıyor. Avrupa’da tarih boyunca Yahudilere yönelik ayrımcılık ve zulüm örnekleri yaşanmışken, Müslüman toplulukların kendi coğrafyalarında Yahudilere karşı barışçıl bir tavır sergiledikleri biliniyor. Müslüman topluluklar, anti-Semitizmle ilgili suçlamaların kendilerine yöneltilmesini haksız buluyor ve Avrupa toplumlarının bu tarihsel meseleyle yüzleşmesi gerektiğini savunuyorlar.
Amsterdam’da son yaşanan gelişmelerden biri de protesto gösterilerinin yasaklanması oldu. İsrail yanlısı lobilerin etkisiyle alındığı düşünülen bu karar, Hollanda’da ifade özgürlüğü ve demokratik haklar konusunda endişeleri artırdı. Protestoların yasaklanması, Hollanda’nın demokratik değerleri ile ifade özgürlüğüne dair temel ilkelerini sorgulatan bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu karar, Siyonizm karşıtı protestoların ifade edilmesi önünde bir engel olarak görülüyor ve toplumda tartışmaları körüklüyor.
Amsterdam’daki olaylar, Siyonizm, ifade özgürlüğü ve Avrupa’nın tarihsel sorumlulukları gibi derin meseleleri yeniden gündeme taşıdı. Protesto yasaklarının uzun vadede Hollanda toplumunun ifade özgürlüğü üzerindeki etkileri ve bu olayların Siyonizm tartışmaları üzerindeki yansımaları ilerleyen günlerde daha fazla tartışılacak gibi görünüyor.
Ömer Atıf
Doğuş Medya Grubu Başkanı