Almanya’da hükümet krizi yaşanıyor. Başbakan Olaf Scholz’un liderliğindeki hükümet, iç anlaşmazlıklar nedeniyle sona erdi. 6 Kasım Çarşamba akşamı koalisyon liderlerinin yaptığı dramatik bir toplantının ardından Başbakan Olaf Scholz (SPD), Maliye Bakanı Christian Lindner’i (FDP) görevden aldı. Krizin arkasında ekonomik ve bütçe politikaları konusundaki sert bir tartışma yatıyor. Yeni seçimlerin mart ayında yapılması bekleniyor.
Büyük Anlaşmazlıklar Oluştu
Başlangıçta uyumlu bir görüntü çizen koalisyon, kısa sürede büyük anlaşmazlıklarla yüzleşti. Anayasa Mahkemesi’nin pandemi sırasında kullanılmayan 60 milyar euroyu, enerji ve iklim fonlarına aktarmasını reddetmesi, hükümetin ilk büyük çatlağını oluşturdu. FDP, bu paranın bütçeden çıkarılmasını ve daha sıkı tasarruf önlemlerinin alınmasını talep etti. FDP’nin liberal ekonomi anlayışı ve sıfır borçlu bütçe ilkesi, hükümetin diğer üyeleri üzerinde büyük baskı yaratmaya başladı.
FDP Yeni Talepler Gündeme Getirdi
Koalisyonun büyük vaatlerle başladığı süreç, kısa süre içinde değişen ekonomik ve politik koşullar nedeniyle pek çok hedeften vazgeçilmeye başlandı. FDP, SPD (Sosyal Demokrat Parti) ve Yeşiller’i, sosyal devletin güçlendirilmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele için yapılan planlardan geri adım atmaya zorladı. Ayrıca, FDP koalisyon sözleşmesinde yer almayan taleplerini gündeme getirmeye başladı.
“Ekonomik Devrim”
Lindner, “Ekonomik Devrim” başlıklı bir belgede, ekonomi ve iklim politikalarında köklü bir değişiklik önerdi. Bu öneriler arasında, yüksek gelirli vatandaşlar için dayanışma vergisinin tamamen kaldırılması, yeni düzenlemelerin derhal durdurulması ve iklim politikasında bir dönüşüm bulunuyor. Bu teklif, SPD ve Yeşiller tarafından büyük ölçüde reddedildi. Bütçe açığını kapatmaya yönelik öneriler de tartışmalıydı. Scholz, özellikle Ukrayna savaşı bağlamında borçlanma kuralında bir istisna önerdi ancak bu öneri FDP tarafından reddedildi.
Scholz Lindner’e Hesap Sordu
Scholz, tüm bu yaşanan sıkıntıların ardından çarşamba akşamı Lindner’e karşı neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir şekilde hesap sordu. Artık birlikte çalışacak bir güven ortamının kalmadığını belirten Scholz, Lindner’e güçlü bir paket önerdiğini ancak bu tekliflerin reddedildiğini ifade etti. FDP liderini “dar görüşlü” olarak nitelendiren Scholz, Lindner ve FDP’nin sıkça güvenini boşa çıkardığını ve yalnızca kendi seçmen kitlesini düşündüğünü söyledi.
Merz ile Görüşecek
Olaf Scholz, yıl sonuna kadar ertelenemeyecek bazı yasaları Federal Meclis’e sunmayı planladığını belirtti. Bu yasalar arasında emeklilik sisteminin istikrarı ve sanayiye yönelik acil önlemler yer alıyor. Scholz, CDU lideri Friedrich Merz ile de görüşmeyi hedefliyor.
Güvenoyu Talep Edecek
Öte yandan Scholz, 15 Ocak’ta yine Federal Meclis’in güvenoyunu talep edeceğini açıkladı. Güvenoyu verilmediği takdirde, Başbakan Federal Meclis’in feshedilmesi için Cumhurbaşkanından talepte bulunabilir. Bu durumda erken seçimlerin mart sonunda yapılması bekleniyor.
Sadece Zaruri Harcamalara Bütçe Sağlanacak
Mevcut durumda koalisyonun CDU/CSU’nun SPD ve Yeşiller ile çoğunluğu sağlaması pek olası görünmüyor. Bütçe onaylanamazsa, Ocak ayından itibaren geçici bütçe yönetimi devreye girecek. Bu durumda sadece yönetimi sürdürmek ve yasal yükümlülükleri yerine getirmek için harcamalar yapılacak. Maliye Bakanlığı, henüz onaylanmamış bütçe tasarısının her ay için belirli bir yüzdesini harcama yetkisi verebilir.
2024: Duraklama Yılı
Ampel Koalisyonu’nun sona ermesi, Alman ekonomisi için de büyük bir darbe oldu. 2024, ikinci ekonomik duraklama yılı olarak kaydedildi. Almanya, diğer büyük ekonomilere göre geride kalıyor. Şirketler ve haneler, belirsizlik nedeniyle yatırım yapmaktan kaçınıyor.
Koalisyondan hızlı reformlar bekleniyordu. En büyük talepler arasında, yüksek enerji fiyatlarının düşürülmesi, bürokrasinin azaltılması ve altyapı yatırımlarının artırılması yer alıyordu. Koalisyonun çökmesiyle birlikte, Almanya’nın ekonomik durumu daha da kötüleşebilir.
Almanya’nın Dünyadaki Durumu Etkilenir Mi?
Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü Başkanı Moritz Schularick, X platformunda, Almanya’nın belki de tarihinin en zor dönemiyle karşı karşıya olduğunu yazdı. “İç krizlere, dış ekonomik ve güvenlik sorunları da ekleniyor, buna hazırlıklı değiliz” diyen Schularick, Almanya’nın kısa vadede Avrupa savunma kapasitesine ciddi yatırımlar yapması gerektiğini belirtti.
Savunma Bakanı Boris Pistorius (SPD), Rusya’nın hızlı silahlanmasını dikkate alarak Almanya’nın savunma bütçesini artırması gerektiğini savundu. Pistorius, “Rusya sanayisi, Avrupa Birliği’nin bir yılda ürettiği kadar silah ve mühimmat üretirken, biz bununla nasıl başa çıkacağız?” dedi.
Bundan Sonra Ne Olacak?
Almanya’da Başbakan güvenoyunu kaybederse, Anayasa gereği Federal Meclis feshedilebilir ve yeni seçimler yapılabilir. Son olarak, 2005 yılında Gerhard Schröder, güvenoyunu kaybederek Federal Meclis’i feshetmişti. Bu durumda geçici bütçe yönetimi devreye girer ve yalnızca zorunlu harcamalar yapılır. Bu uygulama, seçim sonrası sıkça başvurulan bir yöntemdir.
Öte yandan eğer Federal Meclis feshedilir ve erken seçim yapılırsa, partiler hemen seçim kampanyalarına başlayacak. Ancak, bu durum 2025 mali yılı için bütçe hazırlıklarını zorlaştırabilir. Yeni hükümet kurulana kadar mevcut hükümet görevini sürdürecek ve ülke siyasi liderlik açısından boşluk yaşamayacak.
Güvenoyu Talebi Yapılmazsa Ne Olacak?
Öte yandan çok düşük bir ihtimal de olsa hükümet ortağı FDP’nin koalisyondan ayrılması, Scholz’un SPD ve Yeşiller ile birlikte bir azınlık hükümeti olarak devam etmesine yol açabilir. Azınlık hükümeti, Federal Meclis’te çoğunluğa sahip olmayacağı için önemli yasaların geçirilmesi ve kararların uygulanmasında zorluklarla karşılaşabilir. Özellikle CDU/CSU gibi muhalefet partilerinin desteğine ihtiyaç duyulabilir. Bu da hükümetin kararlarını uygulamada daha esnek ve uzlaşmacı bir tutum izlemesini gerektirebilir.
Mevcut durumda Scholz, hükümet içindeki uyumsuzluklar ve anlaşmazlıklar nedeniyle yoğun eleştiriler altında. Güvenoyu talep etmemesi, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde yönetim zafiyeti endişelerini artırabilir. Muhalefet partileri bu durumu hükümete karşı baskı unsuru olarak kullanabilir ve kamuoyunda hükümetin istikrarını sorgulayabilir.
Bütçe ve Yasalar Tıkanma Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Güvenoyu talep etmediği durumda Scholz hükümeti, özellikle 2025 bütçesi gibi kritik konularda çoğunluk desteği bulmakta zorlanabilir. Meclis desteği olmadan bütçenin onaylanamaması durumunda “geçici bütçe yönetimi” devreye girebilir ve yalnızca zorunlu harcamalar yapılabilir. Bu durum, hükümetin hareket alanını daraltarak Almanya’daki kamu hizmetlerini etkileyebilir.
Erken Seçim İhtimali
Scholz’un güvenoyu talep etmemesi durumunda muhalefetin mecliste hükümete karşı bir gensoru önergesi sunarak güvenoyunu zorlaması halinde, Federal Cumhurbaşkanı devreye girerek erken seçim kararı alabilir. Başbakan Scholz’un güvenoyu talep etmemesi durumunda hükümet, istikrarsız bir yapıya bürünebilir ve mecliste destek bulmakta zorlanabilir. Almanya’nın siyasi yapısında baskıların artması, Scholz’u güvenoyu talep etmeye veya erken seçimlere götürecek adımlar atmaya zorlayabilir. Bu nedenle Scholz’un güvenoyu talebine kesin gözle bakılıyor.
Trafik Lambası Koalisyonu
Almanya’da Trafik Lambası Koalisyonu, SPD, Yeşiller ve FDP’nin federal düzeyde oluşturduğu ilk koalisyondu. Başbakan Olaf Scholz’un (SPD) hükümeti 8 Aralık 2021’de göreve başlamıştı. 6 Kasım 2024 akşamı, Scholz Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden aldı ve FDP, bakanlarını hükümetten çekme kararı aldı.(bb)
camiahabee