Türkiye’nin Hocası Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 13’üncü sene-i devriyesinde rahmetle ve dualarla anılıyor…

Allah rızası için çalışıp hayatı boyunca batılla mücadele eden Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ahirete irtihalinin 13’üncü sene-i devriyesinde tüm yurtta ve İslam coğrafyasında rahmetle ve dualarla anılıyor. Devrim otomobili, ağır sanayi hamlesi, Kıbrıs Barış Harekâtı, D-8 ve daha birçok önemli başarıya imza atan Erbakan Hoca’mızı ahirete irtihalinin yıl dönümünde bir kez daha hasretle ve muhabbetle yâd ediyoruz.

Hakk (C.C.) âşığı, mücahit, dava adamı, Türkiye’nin Hoca’sı Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ahirete irtihalinin 13’üncü sene-i devriyesinde tüm yurtta ve İslam coğrafyasında rahmetle ve dualarla anılıyor. Siyasi kimliğinin yanı sıra yaptığı çalışmalarla dünya çapında adını duyurmuş bir mühendis olan Erbakan Hoca, manevi yönüyle de ön plana çıkıyordu. Hayatı boyunca başta Müslümanlar olmak üzere tüm insanlığın refahı ve saadeti için çalışan Erbakan Hoca, “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyerek, çıktığı yolda adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Sömürü düzenine savaş açan, insan hakları ve özgürlükler için büyük bir mücadele ortaya koyan Erbakan Hoca, Millî Görüş davasının temellerini atarak hem Türkiye hem de dünya siyasetine damga vurdu. Davası için birçok zorluğa göğüs geren Erbakan Hoca, kısa sürede nasıl önemli işler yapılacağını ortaya koydu. Devrim otomobili, ağır sanayi hamlesi, Kıbrıs Barış Harekâtı, D-8 ve daha birçok önemli başarıya imza atan Erbakan Hoca’nın kurduğu 4 siyasi parti kapatıldı, yasaklarla ve iftiralarla mücadele etti ama asla boyun eğmedi.

BAŞARILARLA DOLU BİR HAYAT…

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca, 29 Ekim 1926’da Sinop’ta doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni 1943’te birincilikle tamamlayan Erbakan, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girdi. 1948’de mezun olduğu üniversitenin Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsü’nde asistanlık görevine başlayan Erbakan, 1951’de İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Almanya’daki Aachen Teknik Üniversitesi’ne ilmi araştırmalar yapmak üzere gönderildi. Alman ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi’nde, biri doktora olmak üzere 3 tez hazırlayan Erbakan, yıllarca burada yaptığı çalışmalarla dikkat çekince Almanya’nın en büyük motor fabrikasında başmühendis olarak tank motorları üzerine çalışmalar yaptı.

 “HER BAHAR, BİR ÇİÇEKLE BAŞLAR”

Almanya’da kaldığı sürede edindiği tecrübelerle Türkiye’ye dönen Erbakan, 1956’da Türkiye’nin ilk yerli motorunu üretmek için Gümüş Motor Fabrikası’nı kurdu. Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığına 1966’da getirilmesinin ardından genel sekreter olan Erbakan, bir yıl sonra da Odalar Birliği başkanlığına seçildi. Odalar birliğinde de aktif bir dönem geçiren Erbakan, bu görevinden dönemin Ankara Valiliği’nin emriyle uzaklaştırıldı. Bu karar, Erbakan’ın siyaset yolculuğunu başlattı. 1969 yılında Konya’dan bağımsız milletvekili olarak seçilen Erbakan, milletvekilliği çalışmaları sırasında kendisine yönelik, “Bir çiçekle, bahar olmaz” değerlendirmeleri üzerine, “Evet, bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar” cevabıyla tarihe geçti.

 HER DÖNEMDE FİLİSTİN DAVASINI SAVUNDU, SİYONİZM İLE MÜCADELE ETTİ

Konya Milletvekili Necmettin Erbakan, 26 Ocak 1970’te 17 arkadaşıyla Millî Nizam Partisi’ni kurdu. Genel Başkan Erbakan, Millî Görüş ideallerine dönük bir siyaset yürüttü. Siyasette ‘Siyonizm’ ile mücadeleyi önceleyen Erbakan, Türk siyaseti ve kamuoyunda “Filistin davası”nın gündeme gelmesini sağladı. Ancak 12 Mart 1971 muhtırasının ardından “laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü” iddiasıyla Millî Nizam Partisi kapatıldı. Millî Nizam Partisi kapatılınca Erbakan, arkadaşlarıyla 11 Ekim 1972’de Millî Selamet Partisi’ni (MSP) kurdu. Parti, 1973’teki seçimde 48 milletvekilliği ve 3 senatörlük kazanarak 51 parlamenterle TBMM’ye girdi. Seçimlerde kazandığı başarıyla Erbakan, CHP-MSP koalisyon hükümetinin kurulmasını sağladı.

 “MÜCAHİT ERBAKAN”

20 Temmuz 1974’te düzenlenen Kıbrıs Barış Harekâtı’nın başlamasında cesur bir irade ortaya koyan Necmettin Erbakan’ın ismi bu dönemde “Mücahit” sıfatıyla kullanılmaya başlandı. Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesinde Erbakan Hoca ve lideri olduğu Millî Görüş hareketi bir kez daha hedef alındı. Darbeden sonra İzmir’de gözaltında tutulan Erbakan, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve 9 ay cezaevinde kaldı. Erbakan, cezaevinden çıktıktan sonra 19 Temmuz 1983’te Refah Partisi’nin kurulmasını sağladı. Refah Partisi, yerel seçimleri kazanmasının ardından genel seçimleri de kazandı.

 EFSANE BAŞBAKAN: NECMETTİN ERBAKAN

Erbakan Hoca’mızın genel başkanlığını yaptığı Refah Partisi, Türkiye’de iktidar oldu. Erbakan Hoca başbakan oldu artık efsane hizmetleri hayata geçirme zamanıydı. 11 aylık iktidar süresince vatana ve millete müthiş hizmetler icra edildi. Gerek yurt içinde gerek yurtdışında gerçekleştirilen harika hizmetlerle Türkiye’nin saygınlığı ve itibarı zirve yaptı. 28 Şubat 1997’de halkın işbaşına getirdiği Refahyol Hükümeti ne yazık ki “postmodern bir darbe” ile karşı karşıya kaldı. Bu süreç Refah Partisi’nin temelli kapatılması ile son bulunca 17 Aralık 1997’de Millî Görüş hareketinin dördüncü partisi olan Fazilet Partisi kuruldu. Ancak Fazilet Partisi de 22 Haziran 2001’de kapatıldı.

 MÜTHİŞ BİR AZİM VE KARARLILIK: “ATIMIZI ALAN, YOLUMUZU DA ALMADI YA…”

Erbakan Hoca, Refah ve Fazilet partilerinin haksız yere kapatılması üzerine, “Atımızı alan, yolumuzu da almadı ya” ifadesini kullanarak onun kişiliğiyle özdeşleşen müthiş azim ve kararlılığını bir kez daha ispatlamış oldu. Bu süreçte 5 yıllık siyasi yasak alan Erbakan Hoca, Saadet Partisi’nin kurulması için mücadele etti. Hayatı boyunca Allah rızası için çalışıp batıl düzenle mücadele eden Erbakan Hoca, 27 Şubat 2011’de can emanetini Rabbine teslim etti. Erbakan, 1 Mart 2011’de, vasiyeti üzerine devlet merasimi yerine İstanbul Fatih Camii’nde milyonlarca kişinin katılımıyla düzenlenen cenaze töreninin ardından Merkezefendi Kabristanlığı’na defnedildi.

Onur Şehmus Şahin/Millî Gazete