İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarını değerlendirdi. Ali Mete değerlendirmesinde, seçimin kazananın İslam düşmanlığı olduğunu, bunda da en büyük payın merkez partilerde bulunduğunu söyledi.
SEÇİMİN SONUÇLARI İÇ KARARTICI
Açıklamasında “Genel olarak aşırı sağcılar, özel olarak da İslam düşmanları seçimden galip ayrıldılar. Müslümanlar arasında güvensizlik artıyor.” diyen Mete aşırı sağın giderek daha da kökleştiğini ortaya koyan Avrupa seçim sonuçlarının iç karartıcı olduğunu ve bu sonuçla Avrupa Birliği fikrinin doğasında var olan çeşitliliğin de yok olduğuna dikkat çekti.
MÜSLÜMANLAR VE AZINLIKLAR DAHA DA GÜVENSİZ HİSSEDİYOR
Seçim sonuçlarına bakarak, Hollanda, Fransa, Belçika ve Almanya gibi pek çok AB ülkesinde, genel olarak sağ popülistler ve özel olarak da İslam düşmanlarının kazamasının Avrupa’daki Müslümanlarla diğer azınlıkların kendilerini eskisinden daha da güvensiz hissettiklerini bildiren IGMMG Genel sekreteri Mete daha sonra açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
ALMANYA TARİHİNDEN ALINAN DERSLER UNUTULDU MU?
“Almanya’da aşırı sağcı ve açıkça İslam düşmanı politikalar takip eden AfD’nin yükselişi özellikle tehdit edici. Bu sonuç hem yetişkinlere hem de okullardaki çocuk ve gençlere yönelik siyasi eğitimdeki büyük eksiklikleri gözler önüne seriyor. Almanya tarihinden alınan dersler artık unutuldu mu? Ya da hali altına mı süpürüldü? Bu dersler artık başkalarına aktarılmıyor mu? Genç seçmenlerin oy tercihleri bunu gösteriyor.
MERKEZ PARTİLERİN BAŞARISIZLIĞININ SONUCU
Bu seçimin sonucu aynı zamanda merkez partilerin büyük başarısızlığını da ortaya koyuyor. Sağ popülistlere ve aşırı sağcılara boyun eğmeye hep meyıllıydiler, ancak onları hiçbir zaman bu Avrupa seçiminden önceki kadar istekli görmemiştik. Bu sonuç bunun faturasıdır. Şimdi bütün demokratik güçlerin acilen bu politikalarına son vermeleri, bunun gereği olarak da bundan böyle sağcıların taleplerini kabul etmemeleri, yaygınlaştırmamaları, hatta uygulamamaları gerekiyor.
Tek tesellimiz, AB düzeyinde merkez sağ ittifakın aşırı sağ blokla iş birliğine bel bağlamak zorunda kalmaması ve Thüringen’de AfD adaylarının ilçe meclisleri için yapılan ikinci tur seçimlerinde galip gelememiş olmasıdır.”